Ayrılıkçılar mı, Ukrayna ordusu mu, Rusya mı? Şimdilik facianın 3 şüphelisi var. Ama bu sayı artabilir. Artabilir çünkü olayın zamanlama açısından Ortadoğu’daki gelişmelerle bağlantısı olduğunu iddia edenler de çıkacaktır.
Şu anda, ilgili ilgisiz çoğu insan olası şüpheliler üzerine kafa patlatıyor.
İlk planda ayrılıkçılarla Rusya var. Kiev ve Ukrayna ise arka planda, isimleri fazla tekrarlanmıyor.
Tabii, bu olaydan kim ne yarar sağlayabilir, kim nasıl zarar görebilir; ona da iyi bakılması gerek.
***
Ama her şeyden önce Malezya Başbakanı Necip Razak’tan gelen taleplere kulak vermek önemliymiş gibi görünüyor:
Bir, soruşturma uluslararası denetçiler tarafından yapılmalı.
İki, araştırma ve incelemeler hiçbir şekilde engellenmemeli.
Üç, kimse bölgeye müdahale etmemeli.
Dört, uçak enkazı çalışmalar tamamlanmadan ortadan kaldırılmamalı.
Razak’ın bu taleplerini Ukrayna yönetimi dururken doğrudan ABD Başkanı Barack Obama’ya iletmesi de anlamlı. Sorumluluk Kiev’de olmasına karşın iplerin Washington’ın elinde olduğunu görüyor demek ki, Malezya.
***
Soruşturmada önemli olabilecek kritik saptamalar da var:
Malezya Ulaştırma Bakanı Liow Tiong Lai, Kuala Lumpur’da düzenlediği basın toplantısında, uçağın rotasının Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü tarafından “güvenli” bir rota olarak ilan edilmiş olduğunu açıkladı. Uçağa, uçuş rotası konusunda herhangi bir uyarı da yapılmadı. Asya-Pasifik seferi yapan 16 yolcu uçağından 15’i bu rotayı kullanıyordu.
***
ABD uçağın kazayla düşmediğini, füzeyle vurulduğunu duyurdu ve üstü kapalı bir şekilde Rusya’yı suçladı. Washington’a göre sorumlular Rusya yanlısı ayrılıkçılardı. Ama Beyaz Saray, olayın Moskova’nın ayrılıkçılara verdiği destekten kaynaklandığını savundu. ABD’den bir yetkili “Bütün yollar bir bakıma Rusya’ya çıkıyor” diye konuştu.
***
Ne ki, Kremlin’den yapılan açıklamada, düşen uçağın Ukrayna’nın hava savunma sisteminin etki alanında bulunduğu ileri sürülerek, “Rusya’nın parmağı olabileceğini düşünmek aptallık olur” ifadesi kullanıldı. Bu arada Ruslar uluslararası bir soruşturmayla birlikte tüm tarafların sürece dahil edilmesini de talep ettiler.
***
Bundan sonra neler olacak?
ABD, AB ve Kiev, uçağı düşürenlerin Ukrayna’daki Rusya yanlıları olduğunu ve olayda Rusya’nın da sorumluluğu bulunduğunu iddia etmeyi sürdürecek.
Rusya ise asıl sorumlunun ve suçlunun Ukrayna ordusu olduğu konusundaki ısrarından vazgeçmeyecek.
***
Öte yandan uçağın, hem İsrail’in vahşetini örtebilmek, hem Rusya’nın diplomatik ataklarını önleyebilmek ve hem de BRICS’in banka kurma girişimini sekteye uğratabilmek için Ukrayna ordusuna sipariş edilen bir terör eylemi olduğuna ilişkin bir varsayım tartışmaya açılacak.
***
Öyle anlaşılıyor ki, gerçekler ortaya çıkıncaya kadar, meydan komplo teorisyenlerine kalacak.
ABD-Rusya gerilimi tırmanışta
Malezya uçağının düşmesinden bir gün önceydi. ABD ve AB, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’ya yönelik yeni yaptırımları devreye sokmuşlardı. AB’ninkiler “hafif adım” sayılırdı ama ABD’nin yaptırımları ağırdı: Rusya’nın banka, enerji, nakliye ve silah şirketlerini hedef alıyordu. ABD Maliye Bakanlığı, Rus şirketlerinin sermaye piyasalarına erişimini engelleyecekti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, yaptırımlar açıklandığında Brezilya’daydı. Tabii tepki gösterdi. Rusya’da piyasalar olumsuz etkilenmişti.
Putin yeni durum üzerine gazetecilerle konuşurken “ABD ile ilişkilerimiz çıkmaza giriyor” şeklinde bir ifade kullandı.
Hemen ardından Başbakan Dmitry Medvedev’den Rusya’nın savunma harcamalarını artıracağına ilişkin haber geldi.
Sadece ABD-Rusya gerilimi değil, Ortadoğu ve Asya’daki savaşları da göz önüne alırsak, Doğu ve Batı, birbirine düşman bloklar olarak, her gün biraz daha sertleşiyor, aradaki mesafe biraz daha açılıyor.