Flipboard
Vakıfların geçmişi 1830’lara kadar gidiyor. Türkiye genelinde ecdadın kurduğu öyle vakıflar var ki, canlı türünün her parçası düşünülmüş.
Kanadı kırık, düşkün leyleklerin tedavisi için bile vakıf kurmuş bir ecdada sahibiz.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün envanteri işte bu vakıflara akar sağlamak üzere vakfedilmiş binlerce menkul ve gayrimenkul ile dolu.
Bu konuları Bursa Vakıflar Bölge Müdürü Mürsel Sarı İle konuştuk.
Kuruma bağlı Bilecik, Balıkesir, İzmit ve Yalova’da 900 civarında kiralık mülk var.
Bölge Müdürü Sarı, sadece Bursa Bölge’ye bağlı bu mülklerden yılda 10 milyon TL kira geliri elde ettiklerini söylüyor.
Kira geliri az ama boş mülklerin değerlendirilmesine de azami özen gösteriliyor.
Kurum buradan elde ettiği gelirle tarihi eserleri restore ediyor, gençlere burs veriyor, yoksul ailelere kuru gıda ve aşevinden yemek dağıtıyor.
Hiç geliri olmayan ailelere aylık 480 lira maaş bağlıyor.
Vakıfların bir ara ortaöğretim yurtları da vardı.
Buralarda, kırsaldan şehre gelen fakir çocukları barındırılıyordu.
28 Şubat sürecinde askerin dayatmasıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün öğrenci yurtları Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi.
Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün bu aralar üzerinde durduğu bir konu daha var.
Şehrin içinde 1940’larda şahıslara satılan eski, küçük ibadethaneler tek tek arşiv kayıtlarından tespit edilerek amaç dışı kullanılan bu mekânlar satın alınıyor.
Bursa’da şimdiye dek 5 civarında mescit yeri satın alınmış.
Üstünde ev bulunan eski ibadethane alanları sahipleriyle anlaşma suretiyle anlaşılmış ve rölevenin ardından restore edilmiş.
Bunlara örnek olarak Zafaranlık, Tavukçu ve Tahtalı mescitlerini gösterebiliriz.
Bölge Müdürü Sarı buraların daha evvel konut ve ticarethane olarak kullanıldığını anlatıyor.
Örneğin, Tavukçu Mescidi’nin bulunduğu yer ayakkabı imalathanesine dönüştürülmüş
Satın alma teklifi götürdükleri mülk sahiplerinin hepsinin, amaç dışı kullanımdan kendilerinin de rahatsız olduklarını anlatıp, kamulaştırmaya kolaylık sağladıklarını aktarıyor.
Sarı, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün başlattığı bir çalışmayı kendilerinin de Bursa’da yaşama geçireceklerini, örneğin Fatih Belediyesi’nin daha evvel ibadethane olarak kullanılırken bugün farklı mekânlara dönüşen eski vakıf mülklerini imar planlarına ‘dini tesis alanı’ olarak işlediğini, bunu Bursa’da kendilerinin de yapacaklarını belirtiyor.
Bölge Müdürü Sarı, bu konuda Uludağ Üniversitesi ve yerel yönetimler ile arşiv kayıtlarının taranması, tespit edilen ibadethanelerin imar planlarına işlenmesine dönük işbirliğine gideceklerini ifade ediyor.
Bursa’da da onlarca kaybolmuş ve izine rastlanılmayan eski vakıf mülkleri bu sayede bulunup yürürlükteki planlara geçirilebilir.
Bu amaçla Vakıfla Bölge Müdürlüğü’ne belediyelerimizin ve İmar komisyonlarının da yardımcı olacaklarını düşünüyoruz.
Bir de sponsorluk yasası var.
Vakıf mülkünü restore eden kurum ve kuruluşlar harcadıkları rakamı vergiden düşebiliyor.
Sarı, bunlara da iki örnek veriyor.
Yeşil Cami ve Tavukçu Mescidi’nin onarımlarını da iki hayırsever üstlenmiş.
CHP’nin çelişkisi
Dün, Ekim ayı ikinci oturumunu yapan Büyükşehir Belediye Meclisi’ni izledik. 3 dakika bile sürmeyen birleşimin en önemli maddesi İmar ve Planlama Komisyonu’ndan gelen Bursaspor dosyası idi.
Yakın Çevre Yolu üzerinde daha evvel 1/5000 ölçekli nazım imar plan tadilatı yapılan akaryakıt istasyonunun 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kabul edildi.
Rapora grup olarak karşı çıkan CHP’lilelr dünkü oylamada fire verdiler.
Oturumda grup kararına rağmen sadece CHP`li Recep Çohan ile Gamze Kayabaşı Bursaspor’a akaryakıt istasyonu izni veren rapora ret kullandılar.
CHP Grubu’ndaki bölünme ve çelişki daha ilk oturumlarda kendini göstermiş oldu.
