Flipboard
Sınırımızın dibindeki gelişme elbette bizi de yakından ilgilendirir.
Türkiye olarak yanı başımızda olup bitenlere seyirci kalamayız.
Bu demek değil ki, oradaki iç çatışmaya müdahale edelim.
Kobani’deki savaş nedeniyle Türkiye’nin şehirlerini ateşleyenlerin, can kayıpları ile birlikte geride kamuya ağır bir hasar verdirdiğini görüyoruz.
Yüzlerce kamu binası kullanılamaz hale getirildi.
Sadece iki örnek bile bu vahşeti anlatmaya yeter.
Siirt’te bir kentin belleği olan kütüphane ve Ağrı’nın Patnos ilçesinde tamamen yakılan Belediye Hizmet Binası.
Sağlık ocakları, belediye otobüsleri, iş makineleri, kaymakamlık binaları, eğitim kurumları.
Hepsi tahrip edildi.
Aslında yapılan bir ayaklanma, başkaldırı başka bir deyişle toplu isyandı.
Prova aşaması çoktan geçilmiş ve devlete meydan okuma noktasına gelinmişti.
Türkiye, öteden beri yasalarında, yurttaşlarına Avrupa normlarında demokratik tepki mekanizmalarını açacak düzenlemeler yapıyor.
Yeterli mi?
Tabii ki değil.
Fakat bunların hiçbirisinde, şiddeti masum sayacak bir madde yok.
Şiddet eylemlerinde yakalananlara kamu malına verdiği tahribatın bedelini ödetecek bir düzenleme de yok.
Açıkçası;
yapanın yanına kâr kalıyor.
Otobüsü yakan, kamu binasını talan eden, ateşe veren ve kullanılamaz hale getiren haine, yakalandığında bunların bedeli ödettirilemiyor.
Türkiye’nin eksiği belik de bu.
Avrupa’nın hangi ülkesinde buna müsaade edilir.
Bingöl’de polisimizi şehit eden ve ölü ele geçirilenlerden birinin kamu görevlisi olduğu ileri sürülüyor.
Kamunun içine sızmış hain, devletin güvenlik görevlisine kurşun sıkıyor.
Türkiye bunlara daha ne kadar seyirci kalacak?
Yasalar, acilen kamu düzen ve güvenliğini öne çıkarıcı yeni maddelerle revize edilmeli.
‘Avrupa Birliği ne der’den ziyade, kendi insanın can ve mal güvenliğini sağlayıcı, ağır müeyyideler içeren ve haine kamuyu tümüyle kapatan adımlar atılmalı.
Bunun sinyallerini almaya başladık.
Gerek Cumhurbaşkanı gerekse Başbakan, devlet düşmanları için en kısa zamanda TBMM’ye yeni bir taslak sunulacağını açıkladılar.
Hiç geciktirilmemeli.
Öncelikli yasa teklifi olarak baş gündem maddesi yapılmalı.
Kamu güvenliği sağlanmadan özgürlükler konusunda başka hiçbir adımın atılamayacağı artık ayan beyan ortada.
Bu ülkenin bayrağını hedef alanlara, anladıkları dilden yanıt verilmeli.
Bayrakla sorun olanların ülke ile bağı koparılmalı, gerekirse vatandaşlıktan da çıkarılmalı.
Yoksa, ayaklanmanın önü kesilmez.
Eko turizm umudu
Bu akşam Olay TV ekranlarında Bursa’nın en uzak ilçesi Harmancık’ta BEBKA ortaklı ve Büyükşehir Belediyesi ile Uludağ Üniversitesi destekli yürüyen projeyi tanıtıyoruz.
Yapım ve sunuculuğunu üstlendiğimiz Kent ve Yaşam programında nüfusu 7 binlere kadar gerileyen Harmancık ilçesinde doğa ile iç içe kurulu eko turizm projesini tanıtacağız.
Saat 22.45’de yayınlanacak programda Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya ile ilçenin STK, siyasi parti yöneticileri ve esnafıyla projeyi konuşacağız.
