Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

2015 kader seçimi

2015 seçimleri nerden bakarsak bakalım, kırılmalarla dolu bir seçim olmaya gebe.

 

 
Hem iktidar hem de muhalefet partileri bakımından.
Belki de 2002 sonrası en kritik eşik olarak görülüyor bu seçimler.
Genel başkan değişiminden  sonra, AKP`liler bilinmeyenlerle dolu bir yola adım atmıştı.
Lider değişmedi ama kağıt üzerinde de olsa genel başkan değişiminin, iktidar partisini oy kaybına uğratacağı tezi yabana atılacak cinsten değil.
Ancak bugüne kadar, AKP`nin ciddi bir oy kaybını gösteren hiçbir ankete de rastlanmadı.
Diyelim ki, 2015 Haziran seçimlerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğindekiAKP, yine tek başına iktidarı elde edecek bir oy oranına ulaştı.
Bu, hem AKP`nin 2023 yolunda attığı en büyük adımlardan biri, hem de başkanlık sisteminin habercisi olur.
Aksi bir durum, iktidar partisinin ilk kez düşmeye başladığını gösterir ki psikolojik üstünlük muhalefet partilerine geçer.
Ben de birçokları gibi,  2015 seçimlerini MHP ve CHP liderleri için son şans olarak görenlerdenim.
O gün seçmen sadece iktidarı belirleyecek partiyi değil Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli`yi de oylayacak.
Sandıktan, 2 partinin de iktidar veya koalisyon ortağı çıkmasını sağlayacak bir sonuç çıkarsa, ne ala…
Ancak aksi bir durum, 2 partide de lider değişimini kaçınılmaz kılabilir.
Sandık sonuçları, parti içi muhalefetin de yol haritasını belirleyecek.
Özellikle CHP`de, 2015 sonrası için bugünden senaryolar hazırlanıyor.
Tüm bunları alt alta sıraladığımızda siyasi partiler için kader seçimi olarak nitelendirebiliriz 2015`i.
 
Toplum, çözüm sürecini destekliyor
 
Herşeye rağmen, çözüm süreci sürüyor.
HDP`nin Kobani protesto çağrısına bölgeden ciddi bir karışılık gelmemesinin ardından, dün açıklanan bir anket, sürece dair umutları tazeledi.
Ankete göre Türklerin yüzde 50`si, Kürtlerin yüzde 81`i süreci destekliyor.
Yani onca provokasyon girişimine rağmen, özellikle bölge halkı sürece dair umutlarını diri tutuyor.
Onca yurttaşın yaşamını yitirmesi, bir il emniyet müdürünün terör saldırısına kurban gitmesi, ne Batı`da ne deDoğu`da süreci baltalayamadı.
Anket, sürecin gidişatının toplumsal yansımasını ortaya koyuyor.
Peki siyasi yansımasında ne olabilir?
Kanımca bu süreçten AKP  güçlü çıktı.
Düşünün, ülkenin bir bölgesinden onlarca kişinin ölüm haberi geliyor ve olaylar sadece 2 günlük sokağa çıkma yasağıyla savuşturuluyor.
Olaylar durulduktan sonraysa iktidar partisi yetkililerinden çözüm sürecinin devam edeceğine dair çok güçlü vurgular geliyor.
HDP ne yaptı peki?
Ölümlerin sorumlusu olarak gösterildi ve hem seçmeninden tepki gördü hem de kendisine oy vermeyenlerin tepkisini çekerek biraz daha yalnızlaştı.
 
2 ödül, 2 başarı
 
Geçen günlerde bir haber yerel medyanın gündeminin baş sıralarına oturdu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi`nin inşa ettiği Timsah Arena Stadyumu, Avrupa Gayrimenkuller Ödülü`ne layık görülmüştü.
Ancak ödül sadece stadyuma verilmemişti.
Nitekim, BUTTİM çevresine yapılması planlanan Adalet Kampusu de ödül aldı.
Bu iki Bursa eseri, yüzlerce aday arasından sıyrılıp, Avrupa`nın Gayrimenkul Ödülü`nü almayı başardı.
İki eser de Bursalı mimar Hasan Sözüneri`nin elinden çıktı.
Adalet Kampusu, uzun uğraşlar ve çetrefilli bir sürecin sonunda Adalet Bakanlığı tarafından onaylanmıştı.
Nitekim, Türkiye`de tek, Avrupa`da da sayılı kampusler arasında gösteriliyor.
Ödül, bu özelliğini tescillemiş oldu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X