Flipboard
Bilmem HSYK seçimlerini takip ediyor musunuz?
Sanki fırtına öncesi sessizliği yaşıyoruz.
Nitekim, 21 kişilik HSYK seçimlerinde, işler hükümetin istediği gibi gitmiyor.
Öyle ki Yargıtay seçimlerinden sonra Danıştay seçimlerinde de iktidara yakınYargıda Birlik Platformu`nun adayları kaybettti.
***
Hem Danıştay hem de Yargıtay seçimlerinde sosyal demokrat kökenli vecemaate yakın üyelerin seçildiği öne sürülüyor.
Tam da bu noktada sosyal demokratlarla, cemaatçi yargı mensuplarının işbirliği göze çarpıyor.
Bu da Türkiye`nin yeni çelişkisi olsa gerek!
***
Peki seçimler sonunda, HSYK yapısı hükümetin istediği gibi şekillenmezse ne olacak?
İşte asıl patırtı ondan sonra kopacak galiba.
**
Dedik ya, fırtına öncesi sessizliği yaşıyoruz diye.
Bunun ilk işaretini AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal vermişti.
Ünal, seçimlerin ardından paralel yapının HSYK`yı ele geçirmesi halinde, gerekeni yapacaklarını söylemiş ve ”Devlete operasyon çekmeye kalktılar. 17 ve 25 Aralık operasyonunu yapanlar bugün gözümüzün içine baka baka HSYK`da kendi kontrollerini sağlamak istiyorlar. Bir grubun ya da zümrenin yargıyı ele geçirmek için oluşturduğu bu örgütlü koordinasyon isterse bu seçimleri kazansın, bizim için gayrimeşrudur” demişti.
Bu açıklamadan da anlıyoruz ki olumsuz bir sonuç çıkması halinde yasal düzenleme gelecek.
Ünal`ın açıklamasının dumanı tüterken, hükümetin bir başka temsilcisi AKP Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım`dan da sert bir çıkış geldi.
Önceki gün OLAY TV`de konuğum olan Yıldırım`a, HSYK seçimlerini sordum.
Bakın nasıl yanıt verdi:
“Yargıda Birlik Platformu adayları, Yargıtay`da olduğu gibi Danıştay seçimlerinde de kaybetti. Burada vahim bir durum var. Tek düze ve dar bir yargı anlayışını kabul edemeyiz. Bir meşrep veya bir cemaat yargısınıkesinlikle kabul edemeyiz. Bu ülkemize de hayır getirmez. Oradaki dizaynı bir avuç grubun yapması Türkiyeiçin bir felaket olur. Danıştay`da ve Yargıtay`da seçilen hakimler ne kadar cemaate yakın bilmiyoruz. Ama seçilenlerden biri Ahmet Necdet Sezer`in atadığı bir bürokratmış. Seçimlerde YARSAV ve cemaat işbirliği söz konusu. Maalesef AK Parti döneminde kimi müsteşar ve yardımcılarının devletin makamlarında nasıl bir örgütlenme yaptıklarının açık göstergesidir bu durum. Bunu kabul etmiyoruz. Burada tehlikeli bir durum olursa, ekimde Meclis açıldıktan sonra yasal bir düzenleme kaçınılmaz olur ve biz de bunun gereğini yaparız!”.
***
Yıldırım`a seçilen ve seçilecek üyelerin, sandığın iradesini yansıtıp, yansıtmadığını sorduğumdaysa, şunları söyledi:
“Seçilebilirler ama bu seçim şartlarında değişebilirler. Biz Yargıtay`da da Danıştay`da da tek düze bir anlayışı kabul etmeyiz. 21 kişilik HSYK düzenlemesini çoğulcu bir anlayışla yaptık. Bunun tersine oluşabilecek yapıya karşı gerekli tedbirleri alırız. Tek düzeliği kabul edemeyiz. Bir cemaat yargısını kabul edemeyiz”.
***
Yıldırım`ın bir de iddiası vardı:
“Birçok kamu kurumunu ziyaret ediyorum. Nasıl tehditlerle, nasıl baskılarla milletten para toplandığına şahidim. Herkesin aklını başına toplaması lazım. Çoğulcu anlayıştan yanayız. Türkiye`de sadece AK Parti yok, başka cemaatler de var. 76 milyonu kucaklayacak bir yargıyı oluşturmak durumundayız“.
***
Yıldırım`ın HSYK seçimleriyle ilgili sözleri böyle…
Çok net bir şekilde, HSYK`nın cemaatin eline geçmesi halinde, yasal düzenlemenin yapılacağını ilan ediyorYıldırım…
Yani Mahir Ünal`ın söylediklerini tamamlıyor bu açıklamalar.
