Basın tribününe akretidasyonda geç kalınca, Bursaspor-Beşiktaş maçınıAtatürk Stadı`nın Protokol Tribünü`nde izleme şerefine nail oldum!
Niye böyle diyorum…
Protokol Tribünü`nün eski adı, Şeref Tribünü`ydü o yüzden!
Peki adı niye mi değişti?
Rivayete göre;
Stadyuma gelenler, o tribüne bakıp bakıp, “Ne yani, orada oturanlar şerefli de biz değil miyiz kardeşim?” diye yüksek sesle sorgulamaya başlayınca, adını değiştirmek zorunda kalmışlar.
İyi de olmuş…
Şehir protokolü, şimdi daha bir gönül rahatlığı içinde stada gelip maçları izliyor.
*
Protokol Tribünü`nün diğer tribünlerden fiziki anlamda farkına gelince…
Koltukları daha konforlu, TV`li…
Devre arasında yiyecek-içecek ikramı bol…
Sahayı görüş mesafesi süper…
Tek kötü yanı, hemen altında Basın Tribünü`nün olması…
Kimler gelmiş diye şöyle bir aşağıya bakayım dedim, sonra vazgeçtim, yanlış anlaşılır “Selo basına tepeden bakıyor” derler diye korktum…
Hele bir de bakarken elimdeki su dolu pet şişeyi aşağı düşürsem yanlışlıkla, al başına belayı!
“Oraya geliriz, hepinizi yazarız!” tezahüratlarıyla inleyebilirdi basın tribünü…
Yeni stadyumda bu tür riskleri göz almışlardır umarım.
*
Açık söylemek gerekirse;
Protokol Tribünü`ne belediye bürokratlarının maça ilgisi şaşırttı beni…
Bursaspor sevdasından mı kaynaklanıyordu bu ilgi, yoksa Başkan Recep Altepe`den mi, çözemedim…
Protokolde yer bulamayanlar hemen sağında ve solundaki VİP A ve B tribünlerini doldurmuştu.
Siyasilerin sayısı azdı tribünde…
CHP`li eski milletvekili Kemal Demirel`i saymıyorum, onun protokolde kombinesi var!
Yeri hiç değişmez, her daim Teksas tribünlerine bakan tarafta oturur maçlarda…
Önceki akşamki maçta, bir ara Civelli`nin vurduğu top, Kemal Bey`in oturduğu yere kadar gelince, kameralar çekecek diye heyecan yaptı.
Neyse ki, AK Parti Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, mükemmel bir refleksle topu yumruklayıp taça atmayı başardı.
Hakan Bey`in bu kurtarışını görünce, Bursaspor`un kaleci Frey`e verdiği paralara bir kez daha üzüldüm…
İkisi de aynı yaşta üstelik!
Laf aramızda;
Tribünde gözlem yapmaktan maça konsantre olamadım…
Üç koltuk önümde devlet erkanı…
Hemen arkamdaki kolkuklarda ise Beşiktaşlı yöneticiler…
Ne hakemlere saydırabildim, ne rakip takımın oyuncularına `yuh` çekebildim…
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, maçın sonunu beklemeden ayrılmalarına da anlam veremedim…
Golü de göremediler.
Totem mi yaptılar acaba?
Bu arada;
Beni Protokol Tribünü`nde görenler arasında bu durumu hayra yoranlar da vardı, şer`re yoranlar da…
Devre arasında aralarında konuşurken kulaklarımla duydum, “Bu Atatürk Stadı`nın yıkılacak olmasının bir işaretidir arkadaşlar! Bol bol hatıra fotoğrafı çektirelim biz de!” diyorlardı.