Kurban Bayramı öncesi, kasaplarımızı rahatlatan güzel bir haber…
Bursalı bir bıçakçı, acemi kasaplar için çelik eldiven imal etmiş.
Piyasa değeri de 200 ila 350 TL arasındaymış…
Olası hastane masraflarıyla kıyaslayacak olursak, daha hesaplı…
Buna ekleyin bir de yaşadığınız acıyı, işgücü ve kan kaybını!
Bence, önümüzdeki Kurban bayramında kesiminde bıçağına ve yeteneğine güvenemeyenler, alsın birer çelik eldiven…
*
Çelik eldiven yeterli olur mu?
Malum, kurban bayramlarında iş kazaları sadece kesim sırasında yaşanmıyor…
Özellikle büyükbaş hayvanını kesim aşamasına getirene kadar epey zorlanıyor vatandaş…
Hele bir de elinden kaçırırsa yandı!
Bıçağı eline kaçırmasından daha feci bir durum bu!
Böyle durumlarda çelik yelek giymesi, kafaya da kask takması kaçınılmaz olabiliyor kurban sahiplerinin.
Çünkü, yakalayana kadar perişan oluyorlar.
*
Bu arada, yakalama operasyonu sırasında insanlıktan çıkıp, kullandığı ilkel yakalama yöntemleriyle, kurbanı telef edenler de çıkmıyor değil…
Kendisini bir anda arenaya çıkmış matador gibi görüyorlar…
Bu gibi durumlar için bir çelik zırh da kurbanlara yaptırmak lazım…
Yoksa, yazık hayvanlara…
Bayramı göremeden ve üstelik de mındar gidiyorlar!
İşin ekonomik boyutunu geçtim…
Allah rızası için girişilen bu niyetten sevap umulurken, boşuboşuna bir ton günaha giriliyor.
Yarın sırat köprüsünden geçirir mi seni, o işkence yaptığın kurban?
*
Aslında bu çelik eldiveni sadece kurban bayramlarında değil kasapların mesai saatleri içinde her daim kullanma zorunluluğu var.
Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren kanunla, kasaplar da riskli meslekler sınıfına dahil edilmişti.
Gerçi, o meslekler arasında bizim meslekte var yanılmıyorsam…
Ben de mesleğimizin sakarları için birer çelik klavye icat etsem mi diyorum…
Fakat vazgeçtim ilgi görmez…
Çelik klavyeden önce çelik yürek lazım!
Geçmiş olsun Hocam!
Tuna Camisi`nin emektar imamı Lütfü Taşcı, yerel medyanın da sevdiği saydığı sosyal bir isimdir…
Arada köşelerimize de konuk olur.
Sosyal medyadaki sitesinde dün paylaştığı fotoğraflı yorum çok ilginçti Lütfü Hoca`nın…
Park halindeki arabasına çarpıp, gizlice kaçan sürücüye şöyle sesleniyordu:
“Bu dünyadaki mobese kameralarından kaçmayı başardın ama Allah`ın mobesesinden kaçamayacaksın! Ahirette hesaplaşacağız seninle!”
Bu Hoca`nın ikinci kazası…
Ramazan ayında da yine çarpıp kaçmışlardı…
Plakasına mı gıcıklar acaba!
Bence ahirete kadar beklemekle kalmayın Hocam, iman kaskosu nazar duasının yanına ayrıca normal kasko da yaptırın!
Passolig, pis o lig!
Tribünlerde ve saha içindeki şiddeti önlemek amacıyla başlatıldı Passolig uygulaması…
Ne var ki;
Sistem oturana kadar stadyumlardaki koltuklar paslanacak!
Süper Lig`deki maçları stadyumda izlemeye giden futbolsever sayısında, önceki yıllara göre çok büyük düşüş yaşanıyor.
Milyonlarca taraftarı olan, transferlere milyon dolarlar harcayan büyük takımların maçlarında bile tribünler bomboş…
Diyorum ki, Passolig kartının adını mı değiştirsek?
Örneğin;
Pis o lig daha cuk otururdu!