Yenisarıbey…

 

Karacabey’e 17 kilometre uzaklıkta eski bir köy…

İçinde benzin istasyonu var.

Pide salonu var.

2 saat aralıksız yağan dolu nedeniyle perişan durumdalar.

Eski köy, yeni mahalle Yenisarıbey’deki dolu vurgunu binlerce dönüm tarlayı felaket senaryoları için doğal bir platoya çevirirken, köylüleri de kameramana dönüştürmüş.

Yenisarıbey Muhtarı Tuncay Güleç, yaşanan felaketi gözler önüne sermek için köylülerin cep telefonuyla çektiği görüntüleri toplamış, ziyarete gelenlere bir film gibi sunuyor.

Hasar büyük.

Köylüler sözbirliği etmişçesine kendilerini ziyaret gelen MHP İl Başkanı Hasan Toktaş ve ekibine aynı şeyi söylüyor.

“Böyle bir felaket daha önce yaşanmadı.

Zararımız çok büyük.

Devlet bize sahip çıksın” diyorlar.

Dolunun vurduğu köylerde bir korku daha var.

Yenisaribey’de çiftçilik yapan Talat Malkoç, işlediği arazilerdeki zararı çektiği videolardan gösterirken, yaşanan asıl sorunu şu sözlerle dile getiriyor:

“Ziyarete gelen herkes, devlet çiftçinin borcunu ötelesin, faizi silsin diyor.

Devlet, bunu yapsa da sorunu çözemez.

Çünkü, buradaki asıl sorun Çiftçi Kayıt Sistemi…

Miraslar nedeniyle birçok çiftçi sisteme dahil olamıyor.

Olamadığı için de devlet tarla ekip biçen yüzlerce insanı çiftçi olarak görmüyor.

Böyle olunca da sigorta yaptırılamıyor.

 

 

 

Çiftçi gözükmeyenin Ziraat Bankası’na doğal olarak borcu olmuyor.

Banka’nın borç ötelemesi, faizleri silmesi bu felaketi yaşayanların ancak yüzde 20’sine yarar.

Geriye kalanlar mağdur olmaya devam eder.”

Demek istediği şu;

Devlet, bu mağduriyet karşısında klasik tavrından vazgeçsin…

Ziraat Bankası’na borcu olanları sadece çiftçi olarak görmesin…

Komisyon kurup, ovada inceleme yapsın…

Kimin zararı var, ona göre bir plan geliştirsin…

MHP İl Başkanı Hasan Toktaş’a, Karacabey İlçe Başkanı İsmail Tezcan, MHP’li Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri İhsan Bilgili, Adnan Akın, Hüsnü Doğruoğlu, İl Başkan Yardımcısı İbrahim Sidar, İl Yönetim Kurulu Üyesi Fehim Tiryaki, Karacabey İlçe Kadın Kolu Başkanı Emine Adak, İlçe Sekreteri Soner Mestan, Karacabey Belediye Meclis üyesi Ferruh Artan ile yaptığı ziyarette, birbirine kapı komşu Yenisarıbey, Ortasarıbey, Eskisarıbey ve Sazlıca’da dinlediği her çiftçi aynı şeyi söyledi.

“Felaket tamam ama devlet uygulamasıyla yeni bir felakete yol açmasın…

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne göre değil, kurulacak komisyonun tespitlerine göre karar versin.

Çiftçi sadece Ziraat Bankası’na değil, özel bankalara da borçlu” hatırlatması yapıyorlar.

 

Karacabey’deki tarım işçileri…

 

Yenisarıbey Mahalle Muhtarı Tuncay Güleç, dolunun vurduğu alanın en az 50 bin dönüm olduğunu söylüyor.

Rakam büyük…

Bu da zararı büyütüyor.

Yenisarıbeyli çiftçilerden Ferdi Aslan, Talat Malkoç gibi Çiftçi Kayıt Sistemi’nden şikâyet ederken farklı noktalara da dikkat çekiyordu.

Üstüne basa basa “Ovada devlet yok” diyor.

Tarım Kredi’nin Ziraat Odası verilerini dikkate almamasından yakınıyor.

“Tarım Kredi, Ziraat’ın kayıtlarını kabul etmiyor, Ziraat Tarım Kredi’nin; böyle olur mu” diyor.

Karacabey’de yaşanan mağduriyetin giderilmesi için Malkoç gibi komisyon kurulması gerektiğini söylüyor.

Ayrıca…

Tarlalarda çalışan mevsimlik işçilere dikkat çekiyor.

Karacabey, Mustafakemalpaşa, Susurluk hattında 100 binin üzerinde Güneydoğu’dan gelen mevsimlik işçi olduğunu belirtiyor.

Ovadaki para akışı, dolayısıyla oluşan katma değere vurgu yapıyor.

Toprağın işlendiği Karacabey’de 50 milyar liranın üzerinde bir paranın el değiştirdiği söyleyen mağdur çiftçilerden Ferdi Aslan, “Ama bunun karşılığını ne yazık ki alamıyoruz.

Yollarımız ortada…

Zararımız belli” diye sitem ediyor.

 

Oda başkanı da

Yenisarıbey’de…

 

Felaket büyük olunca Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da Karacabey’e gelme ihtiyacı hissetmiş.

Dün, MHP İl Başkanı Hasan Toktaş’ın uğradığı köylerde Bayraktar heyecanı da vardı.

Eski köylüler, yeni mahalliler, Bayraktar’la birlikte Karacabeyli Ak Parti Bursa Milletvekili Önder Matlı’yı da bekliyorlardı dün…

Sorunlarını hem Bayraktar’a hem de Matlı’ya anlatmanın hesabını yapıyorlardı.

Sorun büyük.

Çözüm Ankara’da…

Bayraktar ve Matlı kanalıyla dertlerine Ankara’nın deva olacağını düşünüyorlar.

Öğlen saatlerinde gözleri bu nedenle Karacabey’deydi.

Matlı ile Bayraktar’ın köylerine gelmelerini bekliyorlardı.