Muharrem İnce`nin adaylığı olmayacak duaya amin demek gibi bir şeydi.

 

Olağanüstü kongrede ortaya çıkacak sonuç, muhalefetin restini Kılıçdaroğlu`nun görmesinden belliydi.

Dün, sadece resmiyet kazandı.

944 imzayla Kılıçdaroğlu`nun aday gösterilmesi doğal olarak 177 imza desteğiyle kürsüye çıkan genel başkan adayı Muharrem İnce`yi de olumsuz etkiledi.

O bildik konuşmalarından birisini de yapamadı.

Selamlama faslı da 90`lı yılların sonunda Sadık Çakar ve Murat Kaçar`la il başkanlığı yarışına giren Can Ertan`ın konuşmasını hatırlattı.

Duygusal, ruhu okşar bir girişle delegeyi etkileyebileceğini düşündü.

Ancak…

90`lı yılların sonunda üç adayla yarışa giren ve yaptığı konuşmayla salondakileri duygusal bir titreme içine sokan Can Ertan gibi İnce de istediğini alamadı.

Delege, 2015`e kadar Kılıçdaroğlu`na yeni bir kredi açtı.

Kılıçdaroğlu, açılan kredinin farkında…

Kurultay konuşmasında bunun ipuçları var.

Tabii…

Seçmene ulaşmada ne yapacak, bu zamana bağlı…

Bir de bugün seçilecek Parti Meclisi`nden çıkacak A Takımı`na…

Olağanüstü kurultayı gündeme getirenlerin “CHP sağa kaydı, sol söylemlerden uzaklaştı” sözlerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu`nun satırbaşı olacak açık vurguları da vardı.

“Ben Dersimli Kemal`im” çıkışı bunlardan birisiydi.

Alevi kimliğini baskıladığına dair eleştirilere bu cümleyle yanıt verir gibiydi.

Ayrıca…

Rakı masası vurgusu…

Parti disiplini uyarısı…

Sendika ve parti ağaları çıkışı…

Ve tabii bütün bunların altına eklediği “Hepsini bu partiden sileceğim” cümlesi CHP`nin yeni sürecinde etkisini hissettirecek gibi…

Zira…

“Artık kimse partinin aldığı kararlar üzerinde konuşamayacak, tv ekranlarından eleştiride bulunamayacak” demesi ve hemen arkasına “Ya bu duruma bağlı kalırsınız ya da ayrılırsınız” resti…

Özellikle…

Ulusalcı kanatla, Kemalist vurgulu CHP`lilere mesaj niteliğindeydi.

Genel Başkanın bu uyarıları CHP`lileri sessizliğe iter mi?

Ankara ekseninde belki ama genelde CHP`liler düşüncelerini söylemeye devam ederler.

Bu da…

CHP il ve ilçe başkanlarıyla disiplin kurullarının çok çalışacağı anlamına geliyor.

 

Muhaliflerin “50 yıl” hesabı…

 

Muharrem İnce`yi destekleyen CHP`lilerin bir umut gibi dile getirdiği dikkat çeken bir cümle vardı.

“Bu parti 50 yıldır iktidar olamıyor ama çok canlı, çok diri” diyorlardı.

Yani…

50 yıllık yenilgiye rağmen hala kalabalık olmalarını bir umut olarak gördüklerini söylüyorlardı.

Kılıçdaroğlu`nun Yeni CHP`sine dönük eleştirilerini bu cümle üzerinden şekillendiriyorlardı.

Dün…

Bir kez daha anlaşıldı ki…

CHP`nin içinde yan yana durması normal şartlarda mümkün olmayan kesimler var.

Sadece genel başkan adaylarının konuşmalarının birbirinden uzaklığına bakıldığın da bile bunu söylemek olası…

Aynı yöne bakarken, bu kadar ayrı düşünenleri bir arada tutan CHP`nin güçlü bir üst kimlik olduğunu da buradan yola çıkarak söylemek mümkün…

Son örneği de “Kimsesizlerin kimsesi” olma iddiasıyla kurulan Has Parti`de genel başkan yardımcısı olan ancak Ak Parti`ye katılmayı reddeden Mehmet Bekaroğlu…

Kılıçdaroğlu`nun çağrısıyla CHP`ye katıldı.

Dün, kendisine dönük eleştirelere Kılıçdaroğlu`nun özgürlük ve kimlik siyasetini reddeden konuşmasıyla yanıt veriyordu.

Solun özgürlükçü ve kimlik siyasetinden uzak ilkelerinin altını kalın harflerle çiziyordu.

 

Festivalde

bir isyankar!

 

Yenişehir Belediyesi`nin organize ettiği 1. Uluslararası Altın Biber Festivali`ne destek veren CHP İlçe Başkanı Ahmet Köse`den gelen bir açıklama var.

Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik`in kendilerini festivale davet etmesinden çok hoşnut…

Ancak…

Festival yürüyüşü ve sonrasındaki protokol nedeniyle hayak kırıklığı yaşadığını belirtiliyor.

Hem yürüyüş esnasında hem de protokol tribününde kendisine yapılanlardan şikayetçi….

Köse, “Protokol anlayışı yok, kortej anlayışı yok.

Anamuhalefet partisi ilçe başkanına oturacak bir tabure bulamıyorsunuz.

Kule dibinde, oraya oturma, buraya oturma, kadınlara yer ver derken, kendimi festival alanının dışında buldum” diyor.

Eleştirisi, hem Ak Partili kadınlara hem de protokol tirübüne bakan yetkililere…

Tabii…

Çelik`e de kızıyor.

Davetteki nezaketi uygulamada göremediklerinin eleştirisini yapıyor.