Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Yeni yol haritasının kritik önemi

Ekonominin dönemsel sorunları kapitalist sistemlerin klasik döngüleri arasında yer alır.

İç veya dış koşullar günün birinde ekonomileri durgunluğa iter.

Ve neticede gelişen değişken boyutlardaki kısa ya da uzun vadeli krizler ekonomi üzerinden toplumları etkiler.

Örneğin son 40 yılı hızlı bir bakışla taradığımızda neredeyse krizle yüzleşmemiş bir ülke bulmak imkansız gibi görünüyor!

ABD de krizlerle boğuştu yıllarca. Avrupalılar çeşitli sıkıntılarla mücadele etti.

En sağlam diye bakılan Almanya ve Japonya’nın bile ciddi durgunluk dönemleri tarih sayfalarında yer alıyor.

Türkiye de özellikle küreselleşmenin nimetleri sayabileceğimiz dış şoklarla yüzleşmek zorunda kalabiliyor.

Mesela yaşı müsait olanlar yetmişli yıllardaki petrol şoklarının yarattığı kuyrukları hatırlayacaktır!

Doksanlı yıllarda Rusya ve Uzakdoğu krizleri Türkiye ekonomisini de kırılgan hale getirdi.

2008’deki küresel çaplı krizse hafızalardaki tazeliğini zaten korumakta.

1994 ve 2001 gibi birikmiş dış baskının içteki hatalarla birleştiği, kendimize özgü krizlerin etkileri de yıllarca hissedildi! 

Bu anlamda ekonomi politikalarının önemi fazlasıyla öne çıkmakta!

Çünkü…

Başarılı stratejilerle dış baskıyı hafifletmek mümkün olduğu gibi iç riskleri de sağlıklı biçimde yönetmek mümkün olabilir.

Ancak, ne yazık ki; son yıllarda Türkiye’yi meşgul eden birçok olayın öne çıkması ekonominin geri planda kalmasına yol açtı.

Tedbir alma çalışmalarına çok fazla fırsat bulamadan dış siyasi atakların da gelmesi ekonomiyi ciddi bir durgunluğun eşiğine getirdi! 

Yüksek enflasyon düşük büyüme dönemine girmiş durumdayız.

Öncü veriler henüz tam anlamıyla teyit etmese de durgunluk emareleri hayli fazlalaştı.

Yüksek fiyat artışlarının vatandaşı fakirleştirme süreci de kendini net biçimde hissettiriyor.

Hele de fırsatçıların yarattığı ek baskıyı dikkate alırsak beklentileri zorlayan enflasyon rakamlarıyla karşılaşmamız kaçınılmaz görünüyor!

Teknik analizde yüzde 20’nin üzerinde bir enflasyon verisi görünmüş durumda.

Ve başta dövizi ucuzlatma adımları olmak üzere çok yönlü bir mücadelenin bir an önce başlamasında sayısız yarar var!

 

Detaylı çözüm beklentisi

 

Çünkü kronik yüksek enflasyonun kemirgen etkisine bir de uzun süreli durgunluğun eklenmesi gibi bir riskle karşı karşıyayız.

Bu tür bir tablonun alım gücüne darbe vurma ve işsizlik gibi ciddi sosyal yansımaları olduğu unutulmamalı.

Nitekim dün TÜİK’in açıkladığı 2017 gelir dağılımı verileri de ekonominin baskı altında olduğu dönemlerde zenginin daha zengin fakirinse daha fakir hale geldiğini teyit etti.

Dolayısıyla bazı acı ilaçların şimdiden içilmesine razı olup hastalığın yayılmasını önlemek şart!

Bu anlamda yarın açıklanacak olan Orta Vadeli Ekonomik Program (OVP) hayati önem taşıyor.

Çünkü…

Öncelikle açıklanacak hedef rakamlar ve bu rakamlara ulaşma yöntemine dair bilgiler piyasalar üzerinde fazlasıyla etkili olacak!

Yani kritik önemdeki dövizin rotasına etkisi olacak bu OVP’nin.

Ve ekonomideki yeni yol haritasının hedefleri ve gerçekçiliği Türkiye’nin sorunlarını aşma konusunda dünyaya bir mesaj niteliği taşıyacaktır.

Unutmayalım ki; yerli yabancı her ekonomik aktör de hesabını bu yol haritasına göre yapacaktır.

Kısacası önümüzü sağlıklı biçimde görebilmek adına OVP’nin detaylı ve net çözümlerle desteklenen bir yapıda gelmesi şart görünüyor. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X