Olay Gazetesi Bursa

13’ünde evlenmek zorunda kaldı! Hayatı da filmleri gibi sıra dışı

Çukur'un 'Sultan Anası' usta oyuncu Perihan Savaş'ın filmleri aratmayacak hayat hikayesi...

Perihan Savaş 14 Haziran 1955’te İstanbul Aksaray’da doğar. Aslında adı Şerife Perihan’dır.

Şerife Perihan Şehzadebaşı İlkokulu’ndan sonra Ahmet Rasim Ortaokulu’na gider.

Daha çocukken evde oynadığı oyunlar ve söylediği şarkılarla annesi Fahrünnisa Hanım’ın arkadaşı olan komşuları Suna Pekuysal’ın dikkatini çeker.

Suna Pekuysal ”Bu kızda kıvılcım var, sanatçı olacak galiba” der. Perihan 7 yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü’ne girer. Perihan Savaş bir röportajında o günleri şöyle anlatır: ”Çocukken çok kilolu olduğumu hatırlıyorum. Hatta doktor anneme ‘Ne yaptın bu çocuğa, ne yedirdin? Derhal zayıflamalı’ demiş. Tiyatroya başlayınca zayıfladım…”

İNCE ÇORAP VE MAKYAJA ANNE YASAĞI

Perihan Savaş’ın ilk gençliği ise anne baskısı altında geçer. Perihan Savaş bir röportajında o dönemini şöyle anlatır: ”Annem çok kuralcı ve despottu. Sokağa çıkarmazdı. 14-15 yaşına gelmişim, bacaklarımda kıllar var, onları aldırtmaz. Bacak tüylerini aldırmak ayıptı ona göre. İnce çorap da giydirmezdi. Tüyler var ve soket çorap giyiyorsun düşün, tam bir facia…”

Annesi Perihan’a 18 yaşına kadar makyaj da yapamayacağını söyler. Bu baskılardan kurtulmak için Perihan 13 yaşında askeri okul öğrencisi Nedim Bey’le evlenir. Onu istemeye geldiklerinde ”Yaşasın makyaj da yapacağım” diye sevinir.

Nedim Bey’in bu evlilikten beklentisi ise askeri okuldan çıkabilmektir. O dönem askeri okullarda evlenen öğrenci okuldan atılmaktadır. Perihan Savaş bir röportajında şöyle anlatır: ”Ben evlenince aile baskısı azalır sanıyordum. Ama baskı sürdü. Ayrıca eşim tiyatroyu bırakmam için de baskı yapmaya başladı. Onun üzerine ben de bitsin bu evlilik diye söylenmeye başladım…”

‘BU EVLİLİK BİTMEZSE CANIMA KIYARIM’

Ve bu evlilik 6-7 ayda biter. Perihan boşanma kararını babasına ”Bu evlilik bitmezse canıma kıyarım” diyerek kabul ettirir. Bu evliliği Perihan’ın babası aslında baştan beri hiç istememiştir ama amcalarının baskısıyla ‘evet’ demek zorunda kalmıştır.

Amcalarının evlenmesini bu kadar arzu etmesinin altında yatan sebep ise Perihan’ın küçük yaşta başladığı ve aile yapılarına uymadığını düşündükleri tiyatroyu bırakması içindir. Ama Perihan oyunculuğu çok sevmiştir ve bunu sürdürmekte de çok kararlıdır. 14 yaşında ‘Efe Ali’ adlı oyunla başladığı tiyatrodan ‘Şehzade Sinbad Kaf Dağında’ filmiyle sinemaya geçer. 16 yaşında da Altın Portakal ödülü alır.

 

TAM BİR AŞK KADINI

Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses’in yolları 1979’da bir film çekiminde kesişir. İbrahim Tatlıses’in ilk filmidir bu. Perihan Savaş, İbrahim Tatlıses’ten çok etkilenir. 6 yıllık beraberliğin son yılları çok fırtınalı geçer. Perihan hamiledir, kızları Melek Zübeyde doğunca evleri ayırırlar.

Perihan Savaş’ın İbrahim Tatlıses tarafından dövüldüğü haberleri 9 Ağustos 1984 tarihli gazetelerde yer bulur. Melek Zübeyde’yi Perihan’ın annesi Fahrünnisa Hanım büyütür.

Bütün yükü üzerine alır. Daha sonra kötü anılar unutulur; Perihan Savaş ve İbrahim Tatlıses arasında bugüne kadar süren dostluğun temeli atılır. Perihan Savaş’’ın kırılan kalbini birkaç yıl sonra meslektaşı Yılmaz Zafer onarır.

 

YILMAZ ZAFER’İ 18 AY YAŞATABİLDİ

1 Haziran 1987’de Yılmaz Zafer’le evlenen Perihan’ın yüzü tekrar gülmeye başlamıştır. Bu mutlu evlilikten çocukları Savaş Zafer dünyaya gelir. Ama Yılmaz Zafer 1994’te bir kalp krizi geçirir. Henüz 38 yaşındadır. Hayata döner ama beyni de zarar görmüştür.
 

Perihan Savaş’ın ve doktorların gösterdiği büyük ihtimam Yılmaz Zafer’i 18 ay yaşatabilir. Yılmaz Zafer 9 Kasım 1995’te hayatını kaybeder. Perihan Savaş hayata kızı Melek Zübeyde ve oğlu Savaş Zafer’le tutunur.

Perihan Savaş’ın kalbi 2011 yılında 32 yıl önce arkadaşı olan Derya Taşdelenler’le Facebook’ta karşılaşınca bir kez daha çarpar. Üçüncü kez nikah masasına oturacakken; ayrılırlar.

Perihan Savaş bundan sonrası içinse bir röportajında şöyle der: ”Ben aşk kadınıyım, aşkı severim. Kalbimin çarpması, elimin titremesi, birisi için süslenmek güzel şeyler. Şu ana kadar böyle biri çıkmadı ama aşka kapımı kapatmadım…”