Olay Gazetesi Bursa

ABD’nin gizli 12 Eylül belgeleri ilk kez yayımlandı

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Türkçe servisi, 2011 yılında bilgi edinme yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine ulaştı.

İlk kez kamuoyuna açıklanan belgeler arasında 12 Eylül darbesi sırasında ABD’nin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleriyle Dışişleri Bakanlığı arasında yapılan yazışmalar da yer alıyor. Belgeler dönemin Amerikan yönetimi’nin darbeye yaklaşımını gözler önüne seriyor.

İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin ulaştığı “gizli” ve “özel” belgeler, 12 Eylül ile 5 Kasım tarihleri arasını kapsıyor. Türkiye’deki Amerikan diplomatik temsilciliklerinden gönderilen 10 adet yazışmayı içeriyor. Yazışmalar, 12 Eylül darbesinde dönemin Amerikan yönetiminin tutumunu gözler önüne seriyor.

İlk kez kamuoyuyla paşlaşılan belgelerden birinde “gizli”, yedisinde “özel” ibaresi yer alıyor. Diğerleri ise “tasnif dışı” olarak nitelendirilmiş.

ABD BÜYÜKELÇİSİ SPAIN’DEN DARBE BELGELERİ 

Belgelerden ilkinin, 12 Eylül günü darbeden kısa süre sonra yazıldığı anlaşılıyor. Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Spain’in imzasını taşıyan belge, “Ordunun yönetime el koymasının ardından ABD-Türkiye ilişkileri” başlığını taşıyor.

Yazıda, Türkiye’de ordunun yönetime el koymasının “daha köklü ve daha kabul edilir” bir durum olduğu ifade edilerek, “Bu bir Latin Amerika cunta darbesi değil” deniliyor. 

Belgelerde, “Hükümetlerle değil, devletlerle ilişki kurma temeline dayanan olağan politikamıza uygun olarak, bu durumda (askeri yönetimi) tanıma gibi bir sorunun ortaya çıkmadığını düşünüyorum. Mevcut askeri liderlerin tamamını iyi tanıyoruz ve özellikle de NATO üyeliği başta olmak üzere Türkiye’nin güvenlik ya da dış politikasında değişim yaşanacağı yönünde bir endişe taşımamıza da gerek yok” vurgusu yapılıyor.

ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA TAVSİYELER

ABD Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı’na tavsiyelerde de bulunuyor: “Bu ilk günlerde daha da önemli olan ise bizim kamuoyu önündeki tutumumuz. ABD devleti adına konuşan sözcülere, durumu yakından takip ettiklerini söylemelerini ve yorumlarını Türkiye’nin NATO üyeliği gibi dış politika yaklaşımlarında herhangi bir değişim görmeyi beklemedikleri yönündeki ifadelerle sınırlı tutmalarını öneriyoruz.”

“YENİ YÖNETİMİ KÜSTÜRMEMEK GEREKİYOR”

Amerikan Büyükelçisi, yeni yönetimi küstürmemek gerektiğinden bahsediyor. siyasilerin akıbetiyle ise ilgilenmiyor:

“Demokrasinin en hızlı ve mümkün olan en eksiksiz şekilde yeniden tesisinin sağlanması için çalışmalar yürüteceğiz ve yeni devlet yöneticilerini gereksiz yere küstürmediğimiz ve aşağılamadığımız sürece bu amacımızı gizlemeye de gerek görmüyoruz. Örneğin; Demirel, Ecevit, Erbakan ve muhtemelen Türkeş’in gözaltına alınmaları konusunda tutumumuzun ne olması gerektiğine dair tavsiyede bulunmadan önce birkaç gün beklemek istiyorum.”

“DEMOKRASİYE DÖNÜŞ VURGUSU GÜÇLÜ DEĞİL”

Dönemin ABD Büyükelçisi James Spain, ordunun demokrasiye dönüş vurgusunun yeterince güçlü olmadığını, bunu Ankara’da temas kurduğu kişilere aktardığını yazıyor. 

Yine aynı yazışmadan, 12 Eylül günü ordu komutasıyla NATO üyesi ülkelerin büyükelçileri arasında bir toplantının planlandığı da anlaşılıyor.