Olay Gazetesi Bursa

Aşık olmanın beyindeki beş tonu: İlk zamanlar uyuşturucu gibi, sonraları…

Bilim insanlarının üzerinde kafa yorduğu en önemli konulardan olan aşkın önceleri bir bağımlılık gibi olduğu ancak bunun zamanla yerini sakin bir memnuniyete bıraktığı belirtildi.

Vox’ta yer alan ‘İşte aşık olduğunuzda beyniniz‘ başlıklı makalede bilim insanlarının yaptığı araştırmalar baz alınarak, beynin aşık olduğunda geçirdiği aşamalar derlendi. Beynin her aşamada farklı aktiviteleri olduğu ortaya kondu.

1- Aşkın ilk evresi uyuşturucu bağımlılığına benziyor

Rutgers Üniversitesi’nden Helen Fisher’ın yaptığı araştırmada beynin dopaminin salgıladığı önemli yerlerden VTA bölgesi incelendi. Buna göre yeni aşık olan kişilerin beyninin bu bölgesinde uyuşturucu bağımlılarıyla benzer hareketleri olduğu gözlemlendi.

Araştırmada kişilerin aşık olduğu insanın fotoğrafını gördüğünde VTA’sında gözlemlenen hareketlerle, bir bağımlının uyuşturucu ihtiyacı sırasındaki aktivitelerin aynı olduğu ve bu beynin ‘ödüllendirme sistemi’nden kaynaklandığı ifade edildi.

2- Aşık olmak sağlıklı karar verme kabiliyetini düşürüyor

Londra Üniversitesi’nden Samir Zeki ise yeni aşık olanların birbirlerinin sadece olumlu yönlerini gördüğünü ortaya attı.

Aşık olan olan kişilerin beyinlerinin MRI’larına bakan Zeki, beynin duyguların denetiminden sorumlu bölgesi Amigdala’da aktivitelerin düştüğü bu nedenle de aşıkların başlarda sağlıklı karar vermekte zorlandığını ifade etti.

3- Aşkla Obsesif kompulsif bozukluk arasında benzerlikler var

Pisa Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde ise aşık olan kişilerin mutluluk hormonu salgılayan serotonin seviyelerini incelendi.

Aşkın bir noktadan sonra serotonin seviyesini azalttığı, hatta obsesif kompulsif bozukluk sahibi kişilerin serotonin seviyeleriyle benzer noktaya indirdiği belirtildi. Bu durum, aşkta kıskançlık seviyesine geçilmesi olarak nitelendi.

4- Reddedilmek çöküşe neden oluyor

Helen Fisher, aynı zamanda aşklarına karşılık bulamayan kişilerin de beyin taramalarını inceledi. Yine VTA bölgesindeki aktivitelere bakılarak reddedilen kişilerin bağımlıların uyuşturucu bulamadığı anlarda geçirdiği krizlere benzer duygular hissettiği ortaya kondu.

Fisher bu durumu “Reddelince hala o kişiyi deliler gibi seviyorsunuz ancak bir taraftan da deliler gib öfkeli oluyorsunuz. Bu nedenle bedeniniz acı çekiyor” diye açıkladı.

5- Uzun süreli birliktelik, aşkın ilk evresinden tamamen farklı

Fisher ve diğer bilim insanları aşkın ilk zamanlarıyla uzun süreli bir birliktelikteki beyin hareketlerinin de tamamen olduğunu öne sürdü.

Uzun süredir birlikte olan kişilerin birbirlerinin fotoğraflarına baktığında, beyinlerinde sadece VTA bölgesinde değil, beyin sapına yakın ve annelik ve koruma içgüdüsünün olduğuna inanılan ‘ventral pallidum’ bölgesinde de hareket gözlemlendiği belirtildi.

Fisher bu durumu da “Aşık olduğunuz ilk zamanlar baş dönmesi, sevinç, keyif ve enerjiyle ilgili. Uzun süreli ilişkiler ise sütliman bir memnuniyetle alakalı” sözleriyle açıkladı.