TAHA TÜTÜNCÜ
“Atatürk’ün Yaşamı, Düşünceleri ve Cumhuriyet Mirası Üzerine” başlıklı 10 Kasım Paneli, Şadırvanlı Han Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi, Eğitim-İş Bursa Şubesi ve Osmangazi Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen panelde, Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ve Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin moderatörlüğünü Sevda Kurul üstlendi.
“BUGÜN ANLAMA GÜNÜDÜR”
Panelin açılışında konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, Atatürk’ün yalnızca bir anma günüyle değil, her gün anlaşılması gereken bir değer olduğunu vurguladı. Akdoğan, “Anıyoruz ve önünde saygıyla eğiliyoruz. O Atatürk düşmanlarına, o cüretli düşmanlara bir kez daha haykırıyoruz: Onlara geçit vermeyeceğiz. Resmî protokollerde bugün bir anma günü olarak görülüyor ama biz onu her gün anıyoruz. Her nefes alışımızda bu ülkede Atatürk’ü anmadığımız bir gün yok. Bugünü bir anlama günü olarak değerlendirelim. Esas olan budur; bize verdiği görev de budur” dedi.
“UMUTSUZ DURUM YOKTUR UMUTSUZ İNSAN VARDIR”
Gürhan Akdoğan konuşmasında, Atatürk’ün umutsuzluğa kapılmadan Cumhuriyet’i inşa ettiğine dikkat çekerek, “Mustafa Kemal hiçbir döneminde umutsuz olmamıştır. Bir dakika umudunu yitirmiş olsaydı bugün burada olamazdık. 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldiğinde Boğaz’daki işgal donanmasını görüp ‘Geldikleri gibi giderler’ dediğinde aslında Kurtuluş Savaşı’nın ateşi yanmıştır. O sözle Cumhuriyet’in temelleri atılmıştır. Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır.”
“SORGULAYAN BİR ZİHNE SAHİPTİ”
Panelin diğer konuşmacısı Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, Mustafa Kemal Atatürk’ün daha çocuk yaşta çağdaş eğitimin önemini kavramış bir lider olduğuna vurgu yaptı. Rona, “Mustafa Kemal Atatürk çok erken yaşta farkındalığı yüksek bir çocuktu. Henüz altı yaşında, Hafız Mehmet Efendi mektebinde diz çökerek Arapça harflerle yazı yazmaktan rahatsız olduğunu ifade ediyor. Oturmakta ısrar eden hocasına ‘Dizlerim ağrıyor’ diyerek ayağa kalkıyor. Bu küçük yaşta bile geleneksel kalıpları sorgulayan bir zihne sahipti” dedi.
“ÇAĞDAŞ EĞİTİMİ ARZULAYAN BİR ÇOCUKTU”
Atatürk’ün bu erken farkındalığının Cumhuriyet’in eğitim sistemine ilham olduğunu belirten Rona şöyle devam etti: “Selanik kozmopolit ama aynı zamanda Osmanlı’nın en gelişmiş kentlerinden biriydi. Mustafa Kemal, çağdaş eğitimi arzulayan bir çocuktu. O farkındalık, yıllar sonra Cumhuriyet Devrimi’ni gerçekleştirdikten sonra çağdaş bir eğitim sistemini kurmasına zemin hazırladı.”
“DÜŞÜN İNSANI OLARAK ANLAMAK GEREKİR”
Özkan Rona, Atatürk’ün düşün insanı ve devrimci yönünün altını çizerek, “Çanakkale’de ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’ dediğinde aslında milletin bağımsızlığı için her şeyi göze almış bir halkı görüyordu. O bilinç, Cumhuriyet’in doğuşuna yol açtı. Atatürk’ün en büyük farkı, her ortamda yeni bir pencere açarak ilerlemesidir. O yüzden onu yalnızca bir asker ya da devlet adamı olarak değil, bir düşün insanı olarak da anlamak gerekir” diye konuştu.