Olay Gazetesi Bursa

Azmin gücü! 3 yıl ömür biçtiler ama…

1 çocuk annesi Canan Varol’a 6 yıl önce 4’üncü evre meme kanseri teşhisi kondu. Ardından hızlı bir şekilde bir göğsü alınan Varol, Onkoloji biriminde takibe alındı.

 Varol’da kanserli hücreler sırasıyla kafatası, akciğer, karaciğer ve omuriliğine sıçradı. Farklı hastanelerde doktorların 3 yıl ömür verdiği Varol, 5 sene içerisinde kemoterapi, radyoterapi ve 15 ameliyat geçirerek 5 kanseri de yendi. Adeta kanserle yaşamayı öğrenen, azmi ve neşesi ile herkese örnek olan Varol, şimdi ise kemik kanserini yenmek için mücadele veriyor.
 

KAFATASININ BİR BÖLÜMÜ ALINDI

İHA’nın haberine göre; hastaneye nohut büyüklüğünde bir kitle ile gittiğini anlatan Canan Varol, “Rutin kontroller yapıldıktan sonra hocam bana göğüs ve koltuk altımın komple alınacağını söyledi. Bir tek o zaman çok zor durumda olduğumu hissettim. Göğsümün hepsi alınmasın dedim. Bir kadınsın ve zoruna gidiyor ama alınacaktı kanser son evrede olduğu için. Hızlı bir şekilde göğsüm alındı. Göğüsle bitti zannettim ama onkoloji birimine sevk edildim. Yine göğüstür diye geldim ama karaciğer ve lenflerde kanser varmış. En ağır ilaç ve ışınlarla adımı attım. 6 ay, 8 ay, 1 sene gider ve biter diye düşünürken 1000 kişi de bir görülen bir kanserle karşılaştım. Buna ‘çapraz kanser’ diyorlar. Kafatasıma atladı. Kafatasımın o bölümü alındı. O ameliyatı oldum ve aradan 6 ay geçmeden akciğer kanseri oldum. Ağır bir ameliyat geçirdim. Daha sonra karaciğer kanseri devamı oldu. Onun da ameliyatlarını oldum. Şu anda kemik kanseriyle mücadele ediyorum. Tedavi görüyorum ve Allah’a sığınıyorum” dedi.

“KANSERLE YAŞAMAYI ÖĞRENDİM”

Hastalığın adının ağır olduğunu aktaran Varol, “Pimi çekilmiş bomba gibi düşüyor. Ama o hazım süreci var. Hazmettikten sonrası Allah’a sığınınca geliyor. Bu hastalık benle gidecek. 5 seneye 15 ameliyat sığdırdım. Benim için hiç problem değil, yine olurum. Ben tedavimi olurum, Rabbim nasibimi ne zaman bitirirse o zaman biter. Bu şekilde kanserle yaşamayı öğrendim. Ben hastalığımı seviyorum, çünkü özelim” diye konuştu.
 

HER YENİ İLAÇTA, YENİ BİR EL İŞİ YAPIYOR

Hastalığının ağır dönemleri olduğunu anlatan Varol, “Kalkıp bir bardak su içecek durumum bile olmuyordu. Ben el işi yapmayı, hediye etmeyi, bir şeyler ortaya getirmeyi seviyorum. Geçen sene iğne oyası ve mutfak havlusu yaptım. Onlar İzmit’e gitti. Orada satıldı. Bir ara bez bebek yapmakla uğraştım. Onları Lösev’li çocuklara gönderdik. Şimdi ise oya ve fular yapıyorum. Ben her yeni ilaca başladığım zaman yeni bir el işi yapıyorum ki o ilacın yan etkisi ile kafam meşgul olmasın. Gerçekten de çok iyi geliyor. Hocalarımın desteği çok fazla” ifadelerini kullandı.

“BENİM GİBİ OLANLARIN HEPSİ VEFAT ETTİ”

Erken teşhisin çok önemli olduğunu ifade eden Varol, “Benim devrelerim ya öldü ya da terhis oldular, ben ise araftayım. Ne o tarafa gidiyorum ne de bu tarafa. İlk evrede yakalananlar tedavilerini olup gittiler. Benim gibi olanların hepsi vefat etti. O seriden bir ben kaldım. Erken teşhis ve ertelememek çok önemli. Vücudunu tanımları çok önemli. Benim ilk teşhis koyulduğu zaman doktorum, kitlemin duvarın arkasında olduğunu ve görülme ihtimalinin olmadığını söyledi” dedi.

“ONU ÇOK TAKDİR EDİYORUM”

Canan Varol ile 6 ay önce tanıştıklarını ifade eden Psikiyatrist Zeynep Elyas ise, “Onla tanıştığımızda zaten hastalığının çok uzun bir süredir devam ettiği ve ne kadar mücadele ederek bugüne geldiğini gördüm. Canan gerçekten çok az insanın yapabileceği şeyi yapıyor. O da kendisine sunulan hayat içerisinde seçemediği şeylere karşı seçebileceği uygun tutumlar geliştirebiliyor. Bu anlamda onu çok takdir ediyorum” diye konuştu.