Olay Gazetesi Bursa

Babaanne cinayetinde tüyler ürperten ayrıntılar

Diyarbakır'da, 2014 yılının Şubat ayında 50 bin lirasını aldıkları 92 yaşındaki Nezrife Erge'yi boğarak öldürdükleri için torunu 31 yaşındaki Süreyya Turhallı ile sevgilisi Ziynettin Kardaş'ı ömür boyu ve 10'ar yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme gerekçe

Diyarbakır’da Nezrife Erge’yi 50 bin lirasını aldıktan sonra boğarak öldürdükleri iddiasıyla tutuklu yargılanan torunu Süreyya Turhallı ve erkek arkadaşı Zeynettin Kardaş, 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce ömür boyu ve 10’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dava ile ilgili gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, olayla ilgili çarpıcı ayrıntılara yer verdi. Gerekçeli kararda yer alan savcının esas hakkındaki görüşünde Nezrife Erge’nin tek başına yaşayan ve maddi durumu iyi olan yaşlı bir kadın olduğu belirtildi. Torunu Süreyya Turhallı ve sevgilisi Zeynettin Kardaş’ın yaşlı kadının evde sakladığı para ve altınları almak için plan yaptığını belirten savcı, sanıkların plan doğrultusunda Nezrife Erge’nin evine girdiğini kaydetti. Sanıkların evdeki 50 bin lira para ile 35 gram altını aldıktan sonra yaşlı kadını elleri, ayakları ve ağzı bağlanmış bir halde evde bırakarak kaçtıklarını belirten savcı, Nezrife Erge’nin ağzına tıkılan kumaş parçaları nedeniyle soluksuz kalması neticesinde öldüğünü kaydetti.

AĞZINA BİR TOP KUMAŞ TIKADILAR

Kararda Nezrife Erge’nin yaşı ve eğitim durumu gibi nedenlerle gelirini bankaya yatırmak yerine, evde sakladığını belirten mahkeme, bu durumun yakın akrabalarınca bilindiğini kaydetti. Yaşlı kadının torunu Süreyya Turhallı ve Zeynettin Kardaş’ın para ve altınları almak için plan yaptıkları vurgulanan kararda, “Maktülenin tanımadığı kişilere kapı açmadığını bildikleri için önden Süreyya’nın çıktığı, eve girerken maktülenin oturduğu dairenin giriş kapısını açık bıraktığı, Zeynettin’in açık bırakılan kapıdan daireye girdiği, önce maktülenin elini ve ayaklarını kumaş parçalarıyla bağladıkları ve ses çıkarmasını önlemek için ağzına bir top kumaş tıkadıktan sonra ağız ile ense arasını da bir kumaş parçasıyla sardıkları anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.

PARA VE ALTINLAR ABLANIN EVİNDE ÇIKTI

Sanıkların evde bulunan 50 bin lira para ile üzerinde Arapça yazılar bulunan 32 gram ağırlığındaki madalyon şeklindeki altını aldıkları ve evden ayrıldıkları belirtilen kararda, Nezrife Erge’nin evde elleri, ayakları ve ağzı bağlanmış bir halde bırakıldığı vurgulandı. Erge’nin ağzına tıkılan kumaş parçaları neticesinde soluksuz kalması neticesinde hayatını kaybettiği belirtilen kararda, her iki sanığın da cinayet suçundan kurtulmaya yönelik olarak ifadelerini kurguladığı ifade edildi. Nezrife Erge’nin yatak odasının tamamen dağıtıldığı ve baca deliklerini kapatan kapakların bile yerinden oynatıldığı vurgulanan kararda, Süreyya Turhallı’nın tek başına eylemi yapmasının mümkün olmadığı belirtildi. Sanıkların çaldıkları para ile Adana’ya gittiği belirtilen kararda, dikkatleri üzerine çekmek istemeyen Süreyya’nın düzenlenen taziyeye katılmak için tekrar Diyarbakır’a döndüğü ifade edildi. Evden çalınan para ve altının sanık Zeynettin Kardaş’ın ablasının evinde ele geçirildiğine dikkat çekilen kararda, sanıkların suçu birbirlere attığı belirtildi.

FİKİR BİRLİĞİ İÇİNDE ÖLDÜRDÜLER

Ölü bulunduğu gün her iki sanığın da Nezrife Erge’nin evine gittiğinin tespitli olduğu belirtilen kararda, olaydan sonra yapılan telefon dinlemelerinde sanıkların sık sık üstü örtülü şekilde konuşmaya özen gösterdikleri vurgulandı. Süreyya Turhallı’nın duruşmalarda babaannesinin kendisini çok sevdiğini devamlı dile getirdiği belirtilen kararda, “Sanıkların maktüleyi fikir ve eylem birliği içerisinde öldürdükleri açıktır. Zeynettin’in diğer sanığın yardımı olmadan eve girmesi mümkün değildir. Süreyya’nın ise yardım olmadan kısa sürede evi dağıtması ve yaşına göre sağlığı yerinde olan babaannesinin ellerini ve ayaklarını bağlayarak ağzına kumaş tıkamak suretiyle öldürmesi mümkün görünmemektedir. Olay günü maktulenin evine sanıklardan başka giren çıkan da olmamıştır. Dolayısıyla sanıklar cinayeti ve yağma suçunu birlikte planlayarak işlemişlerdir” ifadeleri kullanıldı.