Olay Gazetesi Bursa

‘Başkanlık konusunda tutumumuz aynı’

Başkanlık sistemi, yeni anayasa, çözüm süreci ve 1 Kasım'la ilgili konuşan Demirtaş, 'Başkanlık tartışması konusunda tutumuzu değiştirecek hiçbir şey görmüyorum' dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, özgürlükçü sivil, demokratik bir anayasa istediklerini belirterek, ‘Ama tartışmanın başkanlık üzerinden yapılması yanlış bir yaklaşımdır. Başkanlıkla ilgili tavrımız kişisel değildir. Şahsen ben başkan seçileceğimi bilsem de ne ben, ne de partimiz HDP, başkanlık sistemiyle ilgili bir tartışmanın içine girmez’ dedi.

Diyarbakır’da bulunan Demirtaş, bir grup gazeteci ile bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Demirtaş’ın mesajları şöyle:

ANAYASA TAMAM AMA

‘Darbe, Kenan Evren Anayasası’ndan Türkiye’nin kurtulması lazım. Ama tartışmanın başkanlık üzerinden yapılması yanlış bir yaklaşımdır. Anayasa da tartışılması gereken asıl önemli mevzular, temel insan hakları, özgürlükler konusudur. Bu konudaki yaklaşımların öne çıkması lazım. Biz güçlendirilmiş demokratik bir parlamenter sistem ve güçlü yerinden yönetim modeli önerdik. Partimizin bu konudaki tututumunda herhangi bir değişiklik yok. Değişliği gerektirecek bir şey de yok. Şahsen ben başkan seçileceğimi bilsem de ne ben, ne de partimiz HDP, başkanlık sistemiyle ilgili bir tartışmanın içine girmez. Türkiye’nin gündemi başkanlık filan değildir. Anayasayı da onun üzerinden tartışmayı biz doğru görmüyoruz. Anayasayı’da tartışmaya hazırız. Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulursa görev almaya hazırız.

‘ÇÖZÜM’ MECLİS’TE

Çözüm sürecini buzdolabına koyanlar, şu 6 ay içerisinde neredeyse 1500 insanın ölümüne yola Açtılar. Oylarını arttırmak için kendilerini toplum nezdinde vazgeçilmez, tek bir iktidar alternatifi sunmak için bunları yaptılar. Fakat bir yandan da yeniden ‘Çözüm sürecine’ dönülmesi için yolunu hep birlikte açmamız gerekiyor. Dolayısıyla yeni parlamento çözüm sürecini acilen gündemine almalıdır ve parlamento çözümün merkezinde olmalıdır, partiler değil. Şu partinin, bu partinin öncülüğünü yaptığı bir çözüm süreci, geçmiş dönemlerde de görüldü. Ciddi sıkıntılara yolaçabiliyor. Bu HDP de olsa, AKP de olsa, sadece 2 partinin çözüm sürecini yürütmesi sonuç almayabilir. Öncelikli olarak hükümetin yapması gereken şey, karşılıklı ateşkes pozisyonuna, çatışmasızlık pozisyonuna dönülecek bir irade ortaya koymalıdır.

ÖCALAN VE KANDİL

Öcalan’ın, KCK’nın da sürece dahil edilip, silahsızlanma boyutuyla, bununla ilgili çıkarılacak yasalarla ilgili en azından müzakere etme boyutuyla ve bir bütün olarak Türkiye’de PKK’nın silah kullanmadığı, kullanmayacağı bir ortamı yaratma boyutuyla mutlaka dahil etmeleri lazım. Kim ‘Dışlayarak yaparız’ derse kendisini kandırmış olur. 2.5 yıl İmralı’da konuşuldu. Türkiye bölündü mü, parçalandı mı? Artık bu bölünme korku, paranoyaların bir tarafa atılması lazım. İşin muhataplarıyla oturup, samimi bir diyalog kurmak gerekir. Ama eski tarzda da olmaz. Öyle HDP milletvekili adaya gidecek, gelecek konuşacak, böyle bir mekanizma da artık doğru değil. Şefaf, açık bir çözüm heyeti olmalı. Parlamento sorumluluk üstlenmezse HDP heyeti 1000 defa İmralı’ya gitse ne yazar. Çözüm çıkmaz.’

HDP SEÇMENİ SANDIĞA GİTMEDİ

Selahattin Demirtaş, HDP’nin 1 Kasım’da 7 Haziran’a oranla oy kaybının nedenleri arasında sayılan çatışma, handek kazılması, barikat kurulması ve öz yenetim ilanları ile ilişkisinin olup olmadığı ile ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

‘Çatışma ortamından partiler elbette etkilenir. Bizim en çok oy kaybettiğimiz yerler, çatışmaların olduğu yerler değil. Batıda daha fazla oy kaybettik. Örneğin İstanbul’da daha fazla kaybettik. Kaybettiğimiz oylar da bir başka partiye gitmedi. Tespit ettiğimiz kadarıyla, seçmenimizin sandığa gitmeme gibi bir durumu gelişti. Örneğin, 7 Haziran’a göre, AKP’ye en az oy kaptıran biziz. Daha çok HDP seçmenin sandığa gitmediği gibi bir eğilim seziyoruz.’ 

Demirtaş, ‘Kürt oylarının AKP’ye gittiği büyük bir yalandır. Aldığımız yüzde 11’lik oyu kim verdi bize? Hindistanlılar mı bize verdi? Kürtler kimsenin de koçbaşı değildir. Kürtler ne AK Parti’nin, ne HDP’nin malıdır’ dedi.

CHP insiyatif almalı

Toplumun barış sesini yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Selahattin Demirtaş, CHP’ye de çağrıda bulundu:

‘Toplum, ‘çözüm, ateşkes’ istiyor. Hükümetin kesinlikle buna cevap vermesi lazım. KCK’nin de yeniden diyalog ve müzakereye dönüş yollarını yaratacak bir pozisyonda durması lazım. Ölümlere sebebiyet vermek şu dönem, hiç kimseye kazandırmaz. Ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin insiyatif alması lazım. Ana muhalefet partisi olarak bu konularda ne diyorsa, çok net bir şekilde, karnından konuşmadan, somut projelerle toplumun önüne bir çözüm alternatifi sunması lazım.’