Olay Gazetesi Bursa

Baykal adaylık sürecini ilk kez anlattı

CNN Türk'te Tarafsız Bölge'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Meclis Başkanlığı seçimleriyle ilgili çok çarpıcı bir bilgiyi paylaştı.

Baykal, “Gece bizim bir grup başkanvekilimiz, MHP’nin resmi bir yetkilisiyle buluştu. Ve o ona, ‘Bir sıkıntı yok, kutlarız. Baykal seçilebilir. Çünkü biz serbest bırakacağız grubu dediğini; o görüşmeden kısa bir süre sonra Grup Başkanvekili benim evime gelerek bunu bana söyledi. Sabah ise bu tabloyla karşılaştık” dedi. Baykal, o görüşmeleri gerçekleştiren kişilerin adını da açıkladı.

Deniz Baykal, o görüşmede yer alan MHP’li kişinin Yusuf Halaçoğlu olduğunu, CHP’li olan kişinin ise Levent Gök olduğunu söyledi.

Programa telefonla katılan Yusuf Halaçoğlu ise, kendisinin Levent Gök’e “Grubu serbest bırakacağımız mesajınıı vermedim. Bizim kendi adayımızın İhsanoğlu olduğunu aktardım. Hiç bir şekilde grubumuzun serbest bırakılacağına dair hiç bir mesajım olmadı. Bunu ya Levent Bey, yanlış aktardı kendisine ya da etik olmayan bir davranış söz konusu” dedi.

Yusuf Halaçoğlu’ndan sonra Tarafsız Bölge’ye telefonla bağlanan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de bağlandı ve şöyle konuştu: Yusuf Halaçoğlu’nu ziyaret etttim ve Devlet Bahçeli’nin Baykal’a destek vermeyeceğine dair sözlerini hatırlattım, kendisi de bana “Açıklamasını dikkatlice okumadığınızı, Sayın Bahçeli’nin eğer HDP, Deniz Baykal’ı desteklerse biz Baykal’a oy vermeyeceğiz dediğini” ifade etti.

Ben kendisine, “Peki bu ne anlama geliyor?” diye sorduğumda, ‘HDP, hiç bir şekilde Baykal’a desteğini açıklamasın’ cevabını verdi. Halaçoğlu, HDP eğer tavrını açıklamaz ise biz Baykal’ı destekleriz dediğini aktardı. Ben bu görüşmeden sonra HDP’liler ile görüşüp Deniz Baykal’ın adaylığı konusunda tasarrufta bulunmamalarını istedim. Onlar da hak verdiler. Bütün bu görüşmeleri daha sonra Deniz Baykal’a aktardım”

ERDOĞAN’LA GÖRÜŞMESİNİ ELEŞTİRENLERE YANIT VERDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi eleştirenlere yanıt veren Baykal, Meclis başkanlığına neden aday olduğunu da açıklayarak “Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmenin benim aday olma şansımı ortadan kaldırdığı iddialarını okuduğum anda aday olma kararı verdim. O iddianın sahipleriyle hesaplaşmak istedim. ‘Sen gittin orada bir tezgah kurdun. Anlaştın’. Bu beni delirtti. Ne oldu? Girdik. AKP’den bir tane oy geldi mi bana? Ben bunu bir ahlaki meydan okuma olarak yaptım” ifadelerini kullandı. 

“ÜÇ KERE ÇALDIRDIM, RAHATSIZ ETMEYEYİM DİYE KAPATTIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu danışmak için aradığını fakat davetin geldiği akşam CHP Liderine ulaşamadığını kaydeden Baykal, “Gecenin o saatinde bendeki bir numarasını sayın genel başkanın bir numurasını çevirdim. Üç kere çaldırdım. Cevap alınmayınca artık uygun değildir, rahatsız etmeyeyim diye kapattım. Beni arayan kişilere görüşemedim sabah ola hayrola yarın sabah konuşuruz, dedim. Peki dediler. Sabah 07.30’da tekrar aradılar. ‘Görüşemedim henüz’ dedim. 08.00’de Genel Başkan’ı aradım yine görüşemedim. Benim aradığım telefon sabit telefonmuş. Kemal Bey’i bulamayınca özel kalem müdürünü aradım. Hemen temas sağladılar. Genel Başkan’a bunu anlattım. İlk reaksiyonu ‘Aman ha Saray’da olmasın’ dedi. ‘Merak etmeyin. Başka türlü olamaz’ dedim. ‘Çıktığınızda bunu aleyhinizde kullanırlar.’ dedi, haklı da çıktı. Ben ‘önemli değil’ dedim. Cumhurbaşkanı böyle bir şey istemişse buna hayır demek olmaz. Benden istişare talebi yapılmışsa düşüncelerimi her yerde olduğu gibi orada da söylerim. ‘Koalisyon konuştuk izlenimini vermeyin.’ dedi” diye konuştu.

“HEPSİNE MEYDAN OKUMAK İHTİYACI HİSSETTİM”

Meclis başkanlığına neden aday olduğunu açıklayan Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme için ‘Sen gittin orada bir tezgah kurdun’ iddialarına meydan okumak için aday olduğunu belirterek, CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında, “Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmenin benim aday olma şansımı ortadan kaldırdığı iddialarını okuduğum anda aday olma kararı verdim. Benim siyaset anlayışım içinde Meclis başkanlığı diye bir şey yok zaten. Kendimi ona göre hiç düşünmedim. Benim siyasi ahlakım, siyasi güvenilirliğim ve siyasi karakterim konusunda bir itham içerdiğini gördüm. O iddianın sahipleriyle hesaplaşmak istedim. ‘Sen gittin orada bir tezgah kurdun. Anlaştın’. Bu beni delirtti. Ne oldu? Girdik. AKP’den bir tane oy geldi mi bana? Ben bunu bir ahlaki meydan okuma olarak yaptım. Bir özel siyasi kariyer planlamasıyla hiç ilgisi yok. Bunların bir kısmı benim partilim de olabilir. Partimin dışında böyle düşünenler de var. Medyada da böyle düşünenler var. Hepsine meydan okumak ihtiyacı hissettim. Gösterin, kanıtlayın dedim. Ne oldu? Bunların boş olduğu ortaya çıktı” dedi.