Olay Gazetesi Bursa

‘Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimse kimseyi kandırmasın, DAİŞ, PYD, YPG bu tür örgütler Suriye'deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır. Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır. Hiçbir farkı yoktur" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Birlik Vakfı Genel Merkezi’nde, “Birlik Vakfı 30. Yıl Kutlamaları”nda yaptığı konuşmada, “Türkiye’de geçtiğimiz 13 yılda her alanda tarihi bir dönüşüme, tarihi bir değişime hep birlikte şahit olduk. Altyapıda, sağlıkta, sosyal yardımlarda, sanayide, ticarette, turizmde ve daha pek çok alanda ülke olarak çok önemli mesafeler katettik. Ancak bu süreçte iki alanda, eğitimde ve kültürde arzu ettiğimiz, hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz ilerlemeyi kaydedemediğimizi üzüntüyle ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

“Milletimiz ihanet çetesine karşı üzerine düşeni yapmıştır”

 

Erdoğan, “Malum, işte bir Paralel Devlet Yapılanması STK olarak ortaya çıktı, bakın ülkemiz nereye doğru gidiyordu, nasıl bir mücadeleyle karşı karşıya kaldık. Öyleyse bu alanda çok ciddi bir adımın atılması gerekiyor. İnşallah 2019 yılına kadar olan dönemde bu konuda gerekli adımlar atılır diye bekliyorum. Türkiye’nin 2023’te diğer alanlarla birlikte eğitim ve kültürde de hedeflerine ulaşacağına inanıyorum. Bunun için sizlerden çok daha fazla gayret, çok daha fazla mesai bekliyorum gençler” dedi.

 

“Paralel Devlet Yapılanması adı verilen ihanet ve şer şebekesinin, milletimizin gönül dünyasında açtığı yaraları da süratle iyileştirmenin, eksikleri telafi etmenin, yanlışları düzeltmenin çabası içinde olmalıyız” ifadelerini kullananCumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şer şebekesinin en çok yoğunlaştığı alanlar olan eğitim ve kültür bu bakımdan da çok önemlidir. Milletimiz bu ihanet çetesine karşı net bir tavır alarak üzerine düşeni hakkıyla yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Şimdi sıra sizde, bizde” şeklinde konuştu.

 

“DAİŞ, PYD ve YPG Suriye’deki küresel güç mücadelesinin aracıdır”

 

Erdoğan, “Kimse kimseyi kandırmasın, DAİŞ, PYD, YPG bu tür örgütlerSuriye’deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır. Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır. Hiçbir farkı yoktur” dedi.

 

“Bu örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız”

 

“Müslümanlar olarak bizim üzerimize düşen önemli bir görev var” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

 

“DAEŞ gibi El-Kaide gibi Boko Haram gibi Eş-Şebab gibi İslami kavramları istismar ederek en büyük zararı Müslümanlara veren örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız. Bu örgütler, faaliyet gösterdikleri yerlere başka güçlerin müdahalesine imkan vermenin dışında İslam adına, Müslümanlar adına en küçük bir kazanım ortaya koymuş değillerdir. Bu malum projenin önüne biz geçmezsek, coğrafyamıza yönelik bu hoyrat müdahaleler gözümüzün önünde devam edip gidecektir. Müslümanlar bu zilleti daha fazla taşıyamaz, taşımamalıdır. Hep birlikte İslam coğrafyasında bu bilincin uyanması ve güçlenmesi için de çalışmalı, gayret göstermeliyiz.”

 

“Rusya’nın Suriye’de ne işi var? Irak’ta ne işi var?”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın Doğu Akdeniz’de tutunmak için Suriye’yi bir basamak olarak görmemesi durumunda bölgede başka türlü bir politika takip edilebileceğini kaydederek, “Ben bunları kendisiyle çok konuştum. Peki Rusya’nın Suriye’de ne işi var? Irak’ta ne işi var? Verilen cevap ne biliyor musunuz? İşte ‘Uluslararası hukukun gereği eğer oradaki yönetim sizi davet ederse oraya gidebilirsiniz.’ Mecbur değilsin. 400 bin insanı katleden bir yönetimin davetine icabet etmeye mecbur değilsin. Eğer ona siz uyarsanız, orada bulunursanız, o zulmü adeta desteklemiş olursunuz” şeklinde konuştu.

 

“Mülteciler kapılarına dayanınca tutuştular”

 

Bugün bölgenin ve dünyanın gündeminde Suriye’nin bu şekilde yer almasının tek sebebinin sorunun çözümüne katkı sağlayabilecek ülkelerin kendi ajandaları sebebiyle farklı tutumlara yönelmeleri olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

 

“Batı ülkeleri Suriye halkını temsil eden muhaliflere destek vermede yeteri kadar eğer cesur davranabilseydi bugün her şey farklı olabilirdi ama ne zamanki bu mülteciler kapılarına dayandı, hepsi o zaman tutuştu ve hepsi o zaman feryat etmeye başladı ama Türkiye olaya böyle bakmadı. Türkiye kapısını açtı ve ‘sıfır tolerans’ dedi, 2 milyon 200 bin Suriyeli mülteciyi şu anda topraklarımızda misafir ediyoruz, 300 bin Iraklı’yı da topraklarımızda misafir ediyoruz.”