Olay Gazetesi Bursa

‘Bizim kapımız Bahçeli dahil herkese açıktır’

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis'teki toplantı salonunda, bazı illerden gelen esnaf ve sanatkarlar odaları birliklerinin başkanlarıyla bir araya geldi.

Herkesin yaşananlar sonrası çok dertli olduğunu ancak el ele verildiğinde çözülemeyecek derdin bulunmadığını ifade eden Demirtaş, parti olarak bütün kesimlerin barış arzularını, arayışlarını ve taleplerini sahiplenmeye devam edeceklerini söyledi.

Demirtaş, barışın cesaret istediğini, cesur olunması gerektiğini belirterek, “Koşullar ne olursa olsun şiddete, silaha karşı çıkmamız gerekiyor. Hep birlikte, ülke olarak, ‘Ülkemizde kan, gözyaşı, çatışma istemiyoruz, çözüm istiyoruz’ dediğimiz zaman herkes sözümüzü dinlemek zorunda olur” diye konuştu.

Silahlar konuşmaya başladığında sivillerin susmaması gerektiğini dile getiren Demirtaş, “Silahlar konuştu diye siviller susarsa her yerde bizler şiddetin hakim olmasına yol, ön açmış oluruz” ifadesini kullandı.

Demirtaş, yitirilen her canın bu ülkenin evladı olduğunu ifade ederek, annelerin, babaların gözyaşları arasında ayrım yapmanın barış yollarını tıkayacağını belirtti. “Evladının giydiği üniformaya göre annenin acısı değişmez, yürek acısı aynıdır” diyen Demirtaş, acıların arasına ayrım konulmaması gerektiğini bildirdi.

“Bunları doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz”

Şiddet ortamlarında istikrarın olamayacağını bunun ekonomiye de zarar vereceğini dile getiren Demirtaş, “Zaman zaman bölgeden araç, iş yeri ve iş makinesi yakma haberleri de alıyoruz. Bunların hiçbirini asla doğru bulmadığımızı, tasvip etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Yakılan araçlar bizim araçlarımızdır, yakılan iş makineleri bizim iş makinelerimizdir. Bunun derhal, mazeretsiz bir şekilde durdurulması lazım. Bununla ancak bizler zarar görüyoruz. Halkın malıdır, mülküdür. Zar zor krediyle borçla harçla aldığı traktörüdür, kamyonudur, iş makinesidir” ifadelerini kullandı.

Bu durumdan çıkışın tek yolunun müzakere olduğunu belirten Demirtaş, şunları söyledi:

“Son üç yıldır devam eden, ağır aksak da olsa ilerleyen çözüm ve diyalog sürecinin tekrar başlaması lazım. Karşılıklı ellerin tetikten çekilerek tarafların masaya davet edilmesi lazım. Çünkü konuşmak ayıp bir şey değildir. Devlet için de küçültücü bir şey değildir. PKK için de onur kırıcı bir şey değildir. ‘Teslim ol’ çağrıları yapmak yerine masaya davet etmek daha insani, vicdani, ahlakidir. Bundan korkmamamız lazım.”

“Ne kadar çok demokrasi o kadar az şiddet ve silah olur”

Demirtaş, yaşanan bu gibi dönemlerde demokratik siyaset kanallarının açık tutulmasının önemine değinerek şöyle konuştu:

“Parti kapatmak, dokunulmazlıkların kaldırılması gibi tartışmalar, hususlar demokratik siyaset kanallarını açmaz, tıkar. Ne kadar çok demokrasi o kadar az şiddet ve silah olur. İkisi aynı anda olmaz. Doğru ama demokrasiyi sınırlandırıp, siyaseti tıkayıp, siyaset kanallarını tıkamaya kalkarsanız şiddete kendi elinizle prim, destek vermiş olursunuz. Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Halkımıza verdiğimiz barış sözü var. Bu söze karşı mahcup olmamak için uğraşıyoruz. Yoksa dokunulmazlıkları hep birlikte kaldıralım. 550 milletvekilinin dokunulmazlığı olmasın. Fakat bu tür baskı yöntemi olarak dokunulmazlıklar gündeme getirilirse bu sadece gerilim yaratıyor, tansiyonu yükseltiyor. Bizim bütün dünyaya ve toplumumuza ‘Her şeye rağmen siyaset kanalları açıktır’ mesajı vermemiz lazım. Geçici hükümetin de bu mesajlara dikkat etmesi lazım. 7 Haziran seçim sonuçlarını tanımayan bir tarzdan çıkması lazım.”

“Suçlayacak hiçbir şey bulamıyor”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Demirtaş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, geçen yıl 6-8 Ekim’de yaşanan olaylarla ilgili kendisi hakkında soruşturma başlatıldığının hatırlatılması üzerine, bunun yeni bir soruşturma olmadığını belirtti.

Söz konusu soruşturmanın geçen sene açıldığını dile getiren Demirtaş, “Savcı 11 aydır soruşturmayı yürütüyor, suçlayacak hiçbir şey bulamıyor. Bizim bu konuda sorumluluğumuzun olmadığını savcı da biliyor” diye konuştu.

Soruşturmanın özellikle gündeme getirilmeye çalışıldığını savunan Demirtaş, “Barış olacağına yürekten inansak, bizim barış önünde engel olduğumuza yürekten inansak biz görevlerimizi bırakırız barış olsun. Mevzu bizim koltuklarımız, makamlarımız değil. Eğer biz aradan çekilirsek, Parlamento’da olmazsak o gün ülkeye barış gelecekse biz canımızı vermeye hazırız, ne koltuğu” ifadelerini kullandı.

“Bizim kapılarımız barış için herkese açıktır”

Erken seçim ve sonrasında oluşabilecek huzur ortamıyla Çözüm Süreci’nin yeniden başlayabileceğine yönelik açıklamalara ilişkin görüşü sorulan Demirtaş, “Çözüm Süreci erken seçimi bekleyemeyecek kadar naziktir. Geçici hükümet de olsa, geçici hükümet savaş kararı alabiliyor da barış kararı mı alamıyor? Beklememek lazım. Her gün canlarımız gidiyor. Erken seçim kararı alınsa da bizim derhal müzakereye, masaya tarafları döndürecek bir siyasi irade göstermemiz lazım” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmeyeceği sorulan Demirtaş, “Kısmet olursa önümüzdeki hafta Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya geleceğiz. Daha günü, saati belli olmadı ama. Siyasetçiler bugünlerde konuşmayacaklarsa, birbirleriyle diyalog kurmayacaklarsa bir daha mümkünse ilelebet konuşmasınlar. Biz diyaloğa açığız. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Bahçeli dahil olmak üzere, bizi yok sayanlar bile dahil olmak üzere bizim kapılarımız barış için herkese açıktır. Biz de barış için bütün kapılara gideriz” karşılığını verdi.