Olay Gazetesi Bursa

Bu millet bir daha parya muamelesi görmeyecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kim ne yaparsa yapsın bu millet bir daha parya muamelesi görmeyecek" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sakarya Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin Sakarya 5. Olağan İl Kongresi’ndeki konuşmasına Sakarya ve ilçelerini, “Sakarya destanını yazanları” selamlayarak başladı.

“Sakarya, seninle gurur duyuyor” sloganları üzerine Davutoğlu, “Biz Sakarya ile gurur duyuyoruz. Sakarya’dan ders alıyoruz, Sakarya ile birlikte dünyaya ders veriyoruz” diye konuştu.

Başbakanlık görevini aldığında, bir an, Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya türküsündeki dizelerini hatırladığını belirten Davutoğlu, “Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya, bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya” dizelerini paylaştı.

Davutoğlu, “Ağır bir imtihan üstlenmiştik. Bu ağır imtihanı hiçbir nefis, hiçbir fert, millet ve Allah’ın desteği olmadan yürütemezdi. Onun için Rabbimize sığındık, milletimize sığındık ve yola revan olduk. Bütün vatanımızı gezdiğimiz gibi Sakarya’ya da geldik. Üstadın deyişiyle, ‘İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya, bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.’ Sakarya ile akmaya geldik” ifadelerini kullandı.

“Bizim davamız budur”

Sakaryalılara, “Bizimle birlikte tarihte akmaya var mısınız? Bizimle birlikte hangi zorluk olursa olsun onları aşmaya var mısınız? Sakarya nesli, tarihin içinde özne olarak, lider olarak, öncü olarak akmaya var mısın?” diye soran Davutoğlu, salondakilerin hep birlikte “evet” yanıtını vermesinin ardından, şunları söyledi:

“İşte bizim davamız budur. Üstad o zor günlerde diyordu ki ‘evyah eyvah Sakaryam sana mı kaldı bu yük? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük.’ İşte ben Sakarya’dan Üstadın maneviyatına sesleniyorum; aziz Üstad’ın, artık bu dava hor da değil, öksüz de değil. Ve biz ‘eyvah’ demiyoruz, ‘elhamdülillah’ diyoruz. ‘Şükür olsun bu davanın sahipleri var’ diyoruz. ‘Şükür olsun Sakarya var’ diyoruz. Sakarya var, artık bu dava aziz bir kadronun elinde.”

Davutoğlu, bu milletin fertlerinin Sakarya’ya baktığında Tuna’yı, Nil’i, Dicle’yi, Fırat’ı gördüğünü ve hep aynı mesajı verdiğini söyledi.

“Dik dur eğilme, Sakarya seninle” sloganları üzerine de Davutoğlu, “Sakarya’nın suyunu içmiş olan, Sakarya ile şereflenmiş olan, Sakarya ile izzeti yaşamış olan kimse hiç baş eğer mi? Nasıl Sakarya baş eğmediyse biz de baş eğmeyiz. Başımız dik bir yanda Sakarya bir yanda, biz tarihin içinde akar dururuz” ifadelerini kullandı.

Sakarya Türküsü’ndeki, “Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna” dizeleri hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Biz Üstad’a buradan diyoruz ki; o şanlı akıncı yurduna döndü. Yurduna sahip çıktı. Yurdunu aziz kıldı. O şanlı akıncı, AK Parti’yi kuran kurucu genel başkanımızla birlikte bir ulu kadro olarak yurduna döndü, yurduna sahip çıktı ve burada yaptığımız bütün kongrelerde şunu söylüyor ki; artık bu yurt sahipsiz değil. Artık bu yurtta kimse öz yurdunda garip, öz vatanında parya değil. Bu yurdun hakimi bu millettir. ‘Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya, öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya’ diyen aziz üstada diyoruz ki; artık ne yurdumuz garip, ne bu yurdun evlatları garip. AK Parti kadroları var. Yurda, ümmete, millete, vatana, bayrağa sadık AK Parti kadroları var. Ne zaman gariptik biliyor musunuz, ne zaman parya? 10 yıllar boyu.” 

“Ülkeyi tamir etmeye geldik”

Sakarya’nın büyük bir deprem acısı yaşadığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Aslında Sakarya’da yaşanan deprem, fiziki bir depremdi ama ülke siyasi ve ekonomik bir depremi birlikte yaşadı. Kocaeli-Sakarya depreminden hemen önce, 28 Şubat depremini yaşadı siyasi olarak. Öyle bir depremdi ki bakın aziz kadınlarımız ne güzel söylemişler: ‘Biz kadınlar beşik de sallarız, dünyayı da sallarız.’ Ve öz yurdunda garip, parya muamelesi gören bu ülkenin kadınları, başörtü sebebiyle üniversite kapılarından uzaklaştırılan, hor görülen, Meclisin, yüce Parlamentonun çatısında ‘dışarı’ diye tempo tutulan bu izzetli, onurlu kadınlar, o deprem karşısında dimdik ayakta durdular ve depreme sebep olan o odaklara gerekli dersi verdiler. Biz, o siyasi depremin sonrasında ülkeyi tamir etmeye geldik, inşa etmeye, demokrasiyi inşa etmeye geldik. Bakın o günden bugüne milletin evlatlarının hor görüldüğünü, imam hatibi bitirenlerin ikinci sınıf öğrenci muamelesi gördüğü, başörtülülerin her türlü hakarete mazur kaldığı o günlerden bugün hiçbir vatandaşının düşüncesi, inancı, siyasi görüşü dolasıyla tahkir edilemediği, aziz olduğu, parya muamelesi görmediği, garip muamelesi görmediği yeni Türkiye geldik hamdolsun.”

MİT Müsteşarı Fidan’ın istifası

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, MİT Müsteşarı Fidan’ın milletvekili aday adayı olmak üzere görevinden istifa etmesine ilişkin, “Dün kendisi istifasını, dilekçesini sundu. 10 Şubat’tan geçerli olmak üzere biz de bunu işleme koyduk. 7 Şubat olması tevafuktur, tabi anlamlı bir tevafuk olarak değerlendirilebilir. Millete ve devlete hizmet etmiş olanlar ister siyasi olsun, ister bürokrat, bir şekilde tarihe onunla adları geçer.” şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde kimliği belirsiz bir kişinin uzun namlulu silahla çevreye rastgele ateş açmasına ilişkin ise “AK Parti, demokrasi için her şeyi göze almış insanların partisidir. Türkiye’nin huzuru, demokrasinin güçlendirilmesi konusunda her zaman, her türlü riski göze aldık. Bu yolda, çıktığımız yoldan da kimse bizi caydıramaz. Hiçbir saldırı, AK Parti’nin ve AK Parti kadrolarının inancını, kararlılığını ortadan kaldıramaz. Herhangi bir şekilde kadrolarımızda tedirginliğe sebebiyet veremez” dedi.