Olay Gazetesi Bursa

‘Bursa çifte tehdit altında!’ Her geçen gün ihtimal artıyor…

Olay Gazetesi Mustafa Özdal'ın Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, sarsıcı değerlendirmeler yaptı.

17 Ağustos Marmara depreminin 23. yıl dönümünde Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan’dan sarsıcı bir açıklama geldi. Bayhan, 1855 Bursa depreminde 35 binlik nüfusun yüzde 4’ünün yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “O zamanki konutlar 1-2 katlı ahşap ve taş evlerden oluşmaktaydı. Bursa’nın toplam nüfusu da yaklaşık 35 bindi. Bu bilgilerden yola çıkarak günümüze projeksiyon tutmak ne kadar doğru olur emin değilim ancak şehir merkezinden geçen fayda meydana gelecek büyük bir depremde merkez üssünün yaklaşık 20 km yakınındaki yerleşim birimleri yakın-fay etkisiyle çok daha büyük hasar alacaktır” diye konuştu.

Marmara’da büyük bir deprem olasılığının her geçen gün arttığını belirten Bayhan, Bursa’nın, hem Marmara Deniz Havzası’nda meydana gelmesi beklenen depremden hem de şehrin içinden ve civarından geçen faylardan etkileneceği için çifte tehdit altında olduğunu kaydetti. Depreme hazırlık için yapılması gerekenleri de sıralayan Bayhan, tüm kamu binalarının, yönetim-koordinasyon binalarının, eğitim-sağlık yapılarının, sanayi-enerji-ulaşım-haberleşme tesislerinin güçlendirmesi gerekir. 100 yatak ve üzeri şehir hastanelerindeki zorunlu “sismik izolasyon” uygulamasının eğitim-yurt binalarında da zorunlu hale getirilmesi için genelge yayınlanmalı” diye konuştu.

————————–

17 Ağustos Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçti.

Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, sarsıcı değerlendirmeler yaptı.

“YAPI STOĞUMUZ DAYANAKSIZ VE MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMAMIŞ BİNALARLA DOLU”

17 Ağustos depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Ülkemizde meydana gelen en büyük depremlerden biri olan 17 Ağustos’un her yıl dönümünde deprem gerçeğiyle yeniden yüzleşiyoruz. Ancak yüzleşmek yetmiyor, yeni bir depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Geride kalan 23 yılda bizi bekleyen büyük deprem tehlikesine hazırlık adına neler yaptık? Yapılanları yeterli buluyor musunuz?

17 Ağustos 1999 depreminden pek çok ders aldığımızı düşünüyorum. Bu depremle birlikte mevcut yapı stoğumuzun depreme karşı ne kadar dayanıksız olduğunu acı bir şekilde tecrübe ettik. Mühendislik hizmeti almamış, uygulaması projeye uygun yapılmamış, iyi denetlenmemiş yapıların nasıl hasar aldığını veya göçtüğünü gördük. Büyük bir deprem afetinden sonra nasıl büyük bir organizasyona ihtiyacımız olduğunu tecrübe ettik. 1999 depreminden bu yana deprem yönetmeliğimiz 2 kez güncellendi. Yapı denetim yasası yürürlüğe girdi ve yaygınlık kazandı. Deprem bilinci ülke genelinde arttı. Arama-kurtarma ve afet sonrası organizasyonlarında ilerleme kaydedildi. “Kentsel Dönüşüm Kanunu” olarak bilinen 6306 sayılı kanun yürürlüğe girdi. İçişleri Bakanlığı, AFAD, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı pek çok çalışma gerçekleştirdi. Yeni konutlar inşa edildi. İl Afet Risk Planları hazırlandı. Pek çok hazırlık ve çalışma yapıldı. Ancak tabii ki bu yapılan hazırlıklar hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. Çünkü mevcut yapı stoğumuz dayanıksız ve  mühendislik hizmeti almamış binalarla doludur. Ve maalesef bunların dönüştürülmesi öyle kolay bir iş değildir. Pek çok paydaşın bir araya gelip uzlaşmasıyla birlikte zaman ve büyük maddi kaynaklar gerektirir.

“HER GEÇEN GÜN DEPREM İHTİMALİ ARTIYOR”

Deprem bilimci Naci Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın kırılması durumunda en az 7, en fazla 7,6 büyüklüğünde deprem olabileceğini söyledi. Ayrıca Görür, Marmara’da beklenen depremin 1999 yılından itibaren her an olmak kaydıyla 30 sene içerisinde olma olasılığının yüzde 64 olduğunun bilimsel olarak açıklandığını ve yüzde 64 olasılık 2029’a kadar olduğuna göre işin son evresine gelindiğini belirtti. Deprem bilimciler tarih vermekten sakınsa da zaman daralıyor diyebilir miyiz?

Parsons, 2004 yılında yayınladığı çalışmada, Marmara bölgesinde 2034 yılına kadar 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin gerçekleşme olasılığının üst sınırını yüzde 62 olarak belirtmişti. Hubert-Ferrari de 2000 yılında, Marmara Deniz Havzası’nda 7’den büyük bir depremi oluşturabilecek potansiyeli olan bir sismik boşluğun olduğuna işaret etmişti. Sorunuzun cevabı; evet, zaman geçtikçe büyük bir depremin gerçekleştirme ihtimali daha da artmaktadır.

“BURSA ÇİFTE TEHDİT ALTINDA”

Herkes İstanbul depremini konuşuyor ancak en az İstanbul kadar Bursa merkezli bir deprem de olası. Hatta Bursa, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 3 kolunun da  kırılmasından etkileneceği için, hem İstanbul hem de Bursa merkezli bir deprem tehdidi altında yaşıyoruz. Bursa’nın depremsellik riskiyle ilgili neler söylersiniz?

Bursa, hem Marmara Deniz Havzası’nda meydana gelmesi beklenen depremden hem de şehrin içinden ve civarından geçen faylardan etkilenecektir. Tarihi kayıtlarda bunu görebiliyoruz.

“BURSA DEPREMİNDE TAHRİBAT ÇOK BÜYÜK OLUR”

Bursa’daki fayların yerleşim birimlerinden geçtiğini düşünürsek, yaratacağı tahribatla ilgili neler söyleriniz?

Bu sorunuza 1855’deki depreme tanık olmuş İngiliz konsolosunun gördükleri ile ilgili ifadelerinden cevap vereyim:

“Hemen hemen bütün taş binalar, yerle bir olmuş veya onarılamaz hale gelmiştir. Hanlar ve ipek pazarının dışındaki büyük pazarlar harabeye dönmüş, tüccarların değerli mal stoğu toprak altına gömülmüş ve bir anda zenginlikten sefil hale düşmüşlerdir.”

28 Şubat 1855 depremi Kestel’den Uluabat gölünün güney kıyılarına kadar bütün şehirde büyük tahribata yol açmıştı. Şehrin içinden geçen bu fayda tekrar 6-7 büyüklüğünde bir deprem olursa yakın-alan etkisiyle tahribat çok büyük olur.

Naci Görür, İstanbul merkezli depremin büyüklüğü ile ilgili öngörüde bulundu. Siz Bursa’daki olası depremin büyüklüğüyle ilgili bir öngörüde bulunabilir misiniz?

1855’de meydana gelen depremlerden yola çıkarsak 6-7 arası büyüklük beklenebilir. 28 Şubat 1855 tarihinde meydana gelen depremin yüzey büyüklüğü 7.1 ve 11 Nisan 1855’de meydana gelen depremin büyüklüğü 6.3’dü.

Yazının devamı için tıklayın