Olay Gazetesi Bursa

Bursa ovasını kurtaran tesisten müjde! Model olarak Türkiye’de tek…

www...olay.com.tr’de yayınlanan, gazeteciler Mustafa Özdal ve Yaman Kaya’nın hazırlayıp, sunduğu “Gündem Özel” programına katılan Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın, günlük atık su arıtma kapasitelerini 150 bin metreküpe çıkaracaklarını açıkladı. Aydın, “Model olarak Türkiye’de tekiz. Başladığımız yatırımlarımız var, doğal gaz sarfiyatını sıfırlayacağız” dedi.

Günümüzde ortak sayısı 402’ye ulaşan yapı, 1998’de faaliyete girdi…

Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın, “Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi, 1998 yılında kurulan bir kurum. Tabii o dönemde şehrin doğu bölgesi diye tabir ettiğimiz bu bölgede malum Gürsu ve Kestel iki ilçemiz var. Bu ilçelerimizle bitişik olan organize sanayi bölgesi henüz olmamış ama sanayi tesisleri kurulmaya başlanmış” ifadelerini kullandı.

Şükrü Şankaya’yı yâd etmek lazım”

Aydın, “Gürsu sanayi bölgesi, Kestel sanayi bölgesi daha sonra Barakfakih sanayi bölgesi tabii burada ciddi özellikle tekstil ağırlıklı fabrikalar kurulup çalışmaya başladığında burada bir su kirliliği söz konusu oluyor. O gün itibarıyla buradaki mevcut dere ve kanallara deşarj söz konusu iken o günkü sanayicinin kanaat önderleri ve Bursa Valiliği önderliğinde bu sorunu çözüme ulaştırmak adına bir araya geliyorlar. Bir akıl birliği yapıyorlar. Bu vesile ile bu projenin başında kanaat önderlerinden başta sayın rahmetli Şükrü Şankaya’yı yâd etmek lazım. Bursa Valilerinden Orhan Taşanlar dönemine geliyor ve bugün BTSO Başkanı İbrahim Burkay olmak üzere bu ortak akılla sorunu çözmek için bir araya geliyorlar ve ortak arıtma tesisi fikri çıkıyor. Çünkü niye o günlerde bu sanayi bölgeleri henüz OSB olmadıkları için herhangi bir tüzel kişilik yok. Böyle bir organizasyon yapıp arıtma tesisi kurma mümkün olmuyor. Her bir sanayi kuruluşunun kendi arıtmasını kurmasını da yine hem fiziki ortamları itibarıyla mümkün olmuyor hem ekonomik anlamda güç bir konu bu. Dolayısıyla ortak akıl buna karar veriyor ve Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi kar amacı gütmeyen, ortaklar dışında başkalarına hizmet vermeyen, maliyet esaslı çalışan bir kooperatif statüsünde kuruluyor” dedi.

27 kilometrelik ana kollektör hattımız var”

Mehmet Aydın, “Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’nin Barakfakih’te bizim hizmet verdiğimiz alanlar biliyorsunuz Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi, Kestel Organize Sanayi Bölgesi ve Gürsu Organize Sanayi Bölgesi şimdi Uludağ Organize Sanayi Bölgesi oldu biliyorsunuz. Bir de Kestel ve Gürsu ilçelerine biz hizmet veriyoruz. İsabey bölgesindeki fabrikaların da atık sularına arıtma hizmeti veriyoruz. Dolayısıyla bizim Barakfakih başlangıç noktamızdan Yeşil Çevre’ye kadar bir 27 kilometrelik ana kollektör hattımız var. Bu ana kollektör hattımıza hem bu OSB’lerdeki toplama hatları dediğimiz hatlar ve Kestel, Gürsu ilçesi içindeki yerleşim alanı içindeki bu kanalizasyon hatları bizim bu ana kollektör hatlarımıza bağlanıyor ve Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’ne bu şekilde geliyor. Toplama hatlarının sorumlulukları OSB’lerde ve yerel belediyelerde olmak üzere böyle bir görev bölümü yapmış durumdayız. Bugün itibarıyla kapasitemiz 100 bin metreküp günlük arıtma kapasitesine sahibiz. 150 bin metreküplük bir teknik altyapıya sahibiz” açıklamasını yaptı.

Arıtma tesisinde sıkı denetim var

Denetlemeye gelince bir defa arıtma tesisleri özellikle bizim ölçekte tesisler başta olmak üzere 7/24 bakanlığın kurmuş olduğu uzaktan izleme sistemi ile biz denetleniyoruz. Günün herhangi bir zamanında bakanlığın öngördüğü bir tablo 19 arıtma kriterlerinin izah edildiği tablo 19 değerlerine göre bu arıtma hizmetini veriyoruz” şeklinde konuşan Aydın, “Olası günün herhangi bir saatinde 7/24 bu kriterlere uygun olmayan bir su deşarj ettiğimizde bu uzaktan izleme kabinindeki sistem numune alıyor bir defa böyle bir denetlemeye tabiyiz. Bunun dışında İl Çevre Müdürlüğü bakanlık adına her ay günü ve saati belli olmayan bir zamanda gelerek, fiili numune alarak bunu akredite olmuş bir laboratuvarlara göndermek suretiyle analize tabi tutuyor bizi, öyle bir denetleniyoruz. Bir de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın gezici ekipleri var. Bunlar iki ayda bir geliyorlar ve herhangi bir günü ve saati belli olmayan süreçte numune almak suretiyle bizim çıkış suyumuzu denetliyorlar. Biz de tabii ki kendimiz Yeşil Çevre olarak her gün hem giriş hem çıkış suyumuzu analiz ediyoruz. Bu bizim giriş suyumuzun kirlilik durumunu anlamak, çıkış suyumuzu gene tablo 19 değerlerine göre sağlayıp, sağlamadığımızı denetlemek adına yapılan bir iş bunu yapmak zorundayız ki prosesimizi kontrol edebilelim. Dolayısıyla bu denetlemeyi biz zaten her gün kendi kendimize yapıyoruz” dedi.

Kapasitemizi günlük 150 bin metreküpe çıkaracağız”

Mehmet Aydın, “Yeşil Çevre kurulduğu yıl 52 bin 500 metreküp günlük arıtma kapasitesi ile kurulmuş. Tabii ki ülkemizde sanayi gelişiyor. Bu bölgedeki ilçe nüfusları sürekli artış gösteriyor. Dolayısıyla Yeşil Çevre’nin kapasitesini artırması gerekti ve 2014 yılında bir yönetim kurulu kararı alarak kapasitemizi fiili 100 bin metreküp günlük arıtma seviyesine çıkardık. Altyapımızı da 150 bin metreküpe göre uygun hale getirdik 2014’teki kararımızla, yatırımımızla ama bugün geldiğimiz noktada Yeşil Çevre Yönetim Kurulu kararını bu defa yeniledi arıtma kapasitemizi günlük 150 bin metreküpe çıkaracağız. Bununla ilgili uygulama projelerimiz şu anda hazırlanıyor. Fizibilite aşamaları geçildi. Uygulama projeleri şu anda hazırlanıyor, projelerin sonucunda uygulayacağımız teknolojinin seçimini yapacağız ve yatırıma başlamış olacağız. Buradaki hedef eğer bir aksilik olmazsa inşallah bütün hazırlıklarımız tamam, 2023’ün sonuna kadar bunları tamamlamış olacağız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Doğalgaz sarfiyatını sıfırlayacağız”

Aydın, “Şimdi bunun dışında halihazırda başladığımız yatırımlarımız var fiilen. Bu nedir burada biliyorsunuz arıtma tesislerinde bir arıtma çamuru çıkıyor. Arıtma çamurları bizim tesisimizde yakılarak bertaraf ediliyor. Çamurumuzu yakarak bertaraf ediyoruz. Bu çamuru yakmanın sonucunda tabii bir buhar enerjisi çıkıyor. Bunu ön kurutmada kullanmak suretiyle bu doğalgaz sarfiyatını sıfırlayacağız. Yani doğal gazdan ciddi bir tasarruf sağlayacağız. Şimdi bu yatırımın startını verdik, ihalesini bitirdik, bir Alman teknolojisi ile yerli firmamız ama sonuçta uygulanan teknoloji Alman teknolojisi 1 milyon 80 bin Euro’ya bunu ihale ettik. Şu anda yapım aşamasında aşağı yukarı 280 bin Euro’luk da yakma tesisimizi yeni revize ediyoruz, çalışmalar yapıyoruz. Bunlar şu anda yürüyen projeler. Halihazırda yapılan projeler. Arıtma kalitemizi geleceğe dönük hazırlamak, bu 150 bine çıktığımız zamanki döneme kapasiteyi hazırlık olması bakımından ciddi manada bir ekipman yatırımı yaptık. Bunlar şu an sahamıza geldi. Bu da 380 bin Euro’luk yatırımdı. Şu anda bunların montajları yapılıyor. Bizim Yeşil Çevre olarak haziran ayının sonuna kadar diye düşünüyorum bu kısım, etap yatırımlarımız bitmiş olacak” müjdesini verdi.

Maliyet esaslı çevre danışmanlık hizmeti veriyoruz”

Aydın, “Yeşil Çevre tabii atık su arıtma tesisi hizmeti vermek için kurulmuş ama Yeşil Çevre bunun dışında bugün itibarıyla 402 ortağı var Yeşil Çevre’nin. Ortaklar iki türlü bizde statüye bölünüyor. Attıkları atık su itibarıyla ikiye bölüyoruz, ayırıyoruz. Bunlardan bir tane endüstriyel atık su gönderen endüstriyel ortaklar bir de evsel atık su gönderen yani çalışanlarının kirlettiği su itibarıyla evsel atık su gönderen evsel ortaklarımız var. Bunların özellikle endüstriyel ortaklar biliyorsunuz yasa, mevzuat gereği çevre danışmanı bulundurmaları gerekiyor. Bunların hizmetini de veriyor Yeşil Çevre. Yani maliyet esaslı çevre danışmanlık hizmeti veriyoruz. Sonra iş sağlığı iş güvenliği ortak sağlık birimi hizmeti vermek için de şu anda hazırlıklarımız devam ediyor” dedi.

Yeşil Çevre Ormanı kuracağız”

Özetle atık suyu arıtmanın ötesinde ortaklarımıza katma değer sağlayacak hizmetleri biz yapmayı, vermeyi arzu ediyoruz. Yelpazemizi genişletmeyi arzu ediyoruz, bu yönde sürekli çalışma halindeyiz. Şimdi yeşil üretim anlamında da biliyorsunuz bu Paris Anlaşması Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde özellikle endüstriyel ortaklarımızın karbon salınımların azaltılması noktasında hedef yıllar var” ifadelerini kullanan Mehmet Aydın, “Şimdi biz Yeşil Çevre ortaklarımıza bu yönü ile bilgilendirmek, onlara bu yönde katkı sağlamak adına ekiplerimiz, arkadaşlarımız hazırlandı. Onların karbon ayak izlerinin hesaplanması, bunların azaltılması ile alakalı yapmaları gerekenler hususunda onlara danışmanlık yapacağız inşallah, vereceğiz. Bununla ilgili hazırlık yapıyoruz. Bugün bile ciddi manada denetime tabi oluyor bizim ihracatçılarımız biz bunu hissediyoruz. Dolayısıyla o günlere hazırlanmamız, ortağımıza destek olmamız gerekiyor. Bir de tabii Yeşil Çevre yönetim kurulumuzun toplantısında geçen bir karar aldık inşallah önümüzdeki süreçte yer tahsislerini sağlar, sağlamaz büyük ölçekli bir Yeşil Çevre Ormanı kuracağız. Bu önemli bir husus ilk defa burada paylaşıyoruz. Çünkü bizim ortaklarımızın, özellikle bu karbon salınımında ortaklarımızın bu yönde, ağaçlandırma yapması yönünde yükümlülükler olacak. Dolayısıyla biz onların altyapısını şimdiden hazırlayacağız. Onlara ağaçlandıracakları alanları hazırlayacağız. Onlara bu imkanı, bu hizmeti sunacağız. Nasıl ki şimdi atık suyunu arıtıyor isek o gün onun ihtiyaç duyduğu ağaçlandırma alanını oluşturmuş olacağız” görüşünü dile getirdi.

Koyu renk, her zaman kirli su anlamına gelmiyor

Aydın, “Arıtma tesisimiz bakanlığın yayınladığı tablo 19 değerleri diye tabir ettiği kriterlere göre arıtma hizmeti veriyor. Burada suyun kısmen açık çay renginde renkli deşarjına müsaade ediyor. Dolayısıyla biz bu kriterlere uygun deşarj yapıyoruz. Dışarıdan bakıldığında özellikle derelerde, akarsu kanallarda yerin koyuluğu, zeminin de koyuluğundan hareketle bizden çıkan suyu gördüğünüzden daha koyu bir atık su deşarj edildiği algısı oluşuyor. Bu suyun aslında kirli olduğu manasına gelmiyor. Bunu belirtmek gerekiyor, bu çok önemli. Bu çünkü kamuoyunda paylaşıldığı zaman arıtma tesisinin detayını bilmeyen vatandaş haklı olarak böyle bir algısı oluşabilir. Yani ben bu görevi yapmıyor olsaydım, burada bulunmuyor olsaydım bende de bu algı oluşabilirdi. Onu belirtmekte fayda var. Ama bu suyumuzun kirli olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü ciddi bir denetlemeye tabiyiz biz yani bu işi mış gibi yapma şansımız yok” dedi.

Model olarak Türkiye’de tekiz”

Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:

Burası ayrı bir tüzel kişilik. 402 ortak var. 402 ortağımızın buranın işleyişi ile alakalı bunu böyle yapalım, şunu şöyle yapalım, buna ne gerek var falan gibi empozelerle bizi yönlendirme şansı yok. Böyle bir hakları zaten yok. Böyle bir ortam zaten yok. Şimdi biz tabii burada bir kooperatifiz. Bağlı olduğumuz yasa kooperatifler kanunu. Bir de su kirlilik kontrol yönetmelikleri var bakanlığın bunlara göre hareket ediyoruz. Temel işleyişimiz kooperatifler kanunu esaslar. Daha sonra yönetim kurulumuz, genel kurulumuz birtakım organlar var. Bu organlar yönetimi sağlıyor kendi yetkisi itibarıyla ama Yeşil Çevre’de bunun ötesinde sistemin işleyişini kolaylaştıracak, şeffaf, bir karmaşaya neden olmayacak, kişiye göre, gruba göre, ona göre, buna göre uygulama yapılmayacak yönetmelikler oluşturmuşuz biz. Talepler yönetmeliklere göre inceleniyor ve yerine getiriliyor. Dolayısıyla herhangi bir ortağımız bizim A firmasına şunu yapmışsınız B’ye bunu yapmışsınız bize bunu yapmadınız deme şansı yok. Bu çok net. Model olarak Türkiye’de tekiz biz. Kurulmuş, başarılı bir şekilde bugünlere gelmiş ve başarılı şekilde yönetiliyor. Türkiye’de örnek de alınıyor zaten. Düşünün bir yerleşim alanı var, iki tane ilçe var bugün itibarıyla nüfusu iki ilçenin 171 bin olmuş, burada 3 OSB var toplamda 402 tane sanayi kuruluşunun olduğu bir yapının bir havzanın atık su arıtma sorununu çözmüş. Bir de bunu yaparken bütün yatırımlarınızı sanayici, kirleten kirletiyorsam temizlemem gerekiyor diyen sanayici sağlamış. Bizde bir kamu desteği yok finansal anlamda. Yeni yapacağımız yatırımları da yine kendi kaynaklarımız ile yapacağız. Böyle bir sistem kurulmuş, çok güzel işleyen bir sistem kurulmuş, herhangi bir şekilde zor duruma düşme şansı yok. Dolayısıyla yönetimi de yönetmeliklere bağlı olarak yapıldığı için hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz.”