Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da Başkan Bozbey’den ilçe belediyelerine çağrı; ‘Asla müsaade etmesinler’

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2025 yılı boyunca kent genelinde hayata geçirilen projeler, yatırımlar ve hizmetleri kamuoyuyla paylaşıyor. Bozbey, açıklamasında kaçak yapılarla ilgili ilçe belediyelerine çağrıda bulundu...

Taha TÜTÜNCÜ

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2025 yılı boyunca kent genelinde hayata geçirilen projeler, yatırımlar ve hizmetleri kamuoyuyla paylaşıyor. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2025 Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı”nda, belediye ve iştiraklerin bir yıllık çalışmaları tüm yönleriyle ele alınıyor.

“ÇOK ZOR BİR YIL OLDU”

Başkan Mustafa Bozbey, 2025 yılını değerlendirirken, bu dönemin yalnızca bir takvim yılı olmadığını, Bursa’nın iradesini ve dayanışma gücünü tüm Türkiye’ye gösterdiği bir süreç olarak tarihe geçtiğini söyleyerek, “Gerçekten çok zor bir yıl oldu. Tarihte hiç görmediğimiz yangınları yaşadık. Ancak o dumanların içinden öyle bir birliktelik çıktı ki tüm Türkiye Bursalıların azmine şapka çıkardı. Yılların biriktirdiği ihmallerle de mücadele ettik. Bugün bahane üretmek için burada değilim. Bugün size anlatacağım her projede alın teri, emek ve bu şehre vefa var. Biz 2025 yılında sadece beton dökmedik. Bursa’nın yeşilini, birlikteliğini ve güvenini birlikte kazandık” dedi.

“YENİ YILDA KENT ANAYASASI HAZIR”

Göreve geldikleri andan itibaren kentin geleceği için kapsamlı bir yol haritası oluşturmaya başladıklarını ifade eden Bozbey, “Bugüne kadar göç, nüfus, ulaşım, sanayi, tarım, iklim ve kültürel miras gibi 17 ana başlık altında çalışmalar yapıldı. Bu süreçte toplam 72 rapor hazırlandı ve yaklaşık 500 toplantı gerçekleşti. Bu çalışma kentin “anayasa”sı niteliğinde. Bu planlar kâğıt üzerinde yapılan, günübirlik kararlar değildir. Titizlik ve özveriyle yürüttüğümüz 15 aylık çalışmanın sonuna yaklaştık. Yeni yılla birlikte bu planı kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.

“KAÇAK YAPIYA ASLA MÜSAADE ETMESİNLER”

Açıklamasında ilçe belediyelerine de net bir çağrıda bulunan Bozbey, ovalarda devam eden kaçak yapılara derhal müdahale edilmesi gerektiğini belirterek, “Asla müsaade etmesinler. Bunların tespitini yapıyoruz. Gerekirse kamyonuyla paylaşırız. İlçe belediyelerimizin bu konuda hassasiyetini açık ve net biçimde ortaya koymasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“17 İLÇEYE 6 MİLYAR 200 MİLYON LİRALIK YATIRIM”

Suyun Bursa için stratejik bir başlık olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, “2025 yılında hem yeni su kaynaklarını devreye aldık hem de içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarında çok önemli yatırımlar yaptık. 17 ilçemizde yaklaşık 6 milyar 200 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik. Bursa’da günlük su tüketimi 490 bin metreküpten 430 bin metreküpe düştü. Bu tamamen hemşehrilerimizin tasarrufu sayesinde oldu. Çağrımıza kulak verdiler, müthiş bir tasarruf yaptılar. Hepsine teşekkür ediyorum” dedi.

“BU YIL 60 SU KUYUSU AÇMAK ZORUNDA KALDIK”

Su kesintileriyle ilgili iddialara da değinen Bozbey, “Bursa’da bir ay ya da bir buçuk ay süren su kesintisi olmadı. Bölgesel olarak toplam 9 gün uygulama yapıldı, o da saatleri belli olacak şekilde. Bu yıl 60 yeni derin su kuyusu açmak zorunda kaldık. Su seviyesi düştüğünde zaman zaman çökmeler yaşanıyor. Aynı zamanda Nilüfer ve Doğancı barajlarından iletim kapasitesini de artırdık” dedi.

“ÇINARCIK 2025 NİSAN’DA HAZIR”

Çınarcık Barajı projeleriyle ilgili sürecin net olduğunu vurgulayan Mustafa Bozbey, şöyle devam etti:  “Siz 20 yıl müddetle çöp süzüntü suyunu dahi Nilüfer’e vererek gittiniz. Biz geldik onu da çözeceğiz. Ovaakça hala dereye akıyor. Bursalılar bilmiyor. Bir çok köy, Nilüfer çayına akıtıyor. Çınarcık suyunu Mudanya ile buluşturuyoruz. Yıllık 25 milyon lira sadece elektrik tasarrufu yapacağız. Çınarcık suyunu Karacabey’e de götürmek. Yeni TOKİ konutlarına götürüp oradan Karacabey’e götüreceğiz. Çınarcık içme suyu arıtma tesisi yüzde 75’i tamamlandı. Göreve geldiğimizde hiç başlamamıştı. Çınarcıkla ilgili müşavir firmanın sözleşmesi nisan ayında. Söyleyecek sözleri yok.”

ÇINARCIK BARAJI DA BURSA’YA YETMEYECEK

“Çınarcık arıtma tesisini 2026 yılında faaliyete geçireceğiz. 300 bin metreküp su arıtıp şehre vereceğiz. 500 bin metreküp kapasiteli Doburca arıtma tesisimiz var. Bursa velhasıl şairin dediği gibi sudan ibaret değil artık. Bunu 2010 yılında çölleşme haritasını görenlerden birisi olarak söylüyorum. Eğer biz bunları düşünmezsek gelecekte Bursa çok daha büyük su sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. Bir gün gelecek Çınarcık Barajı da Bursa’ya yetmeyecek. Bu kuraklık devam ettiği sürece. Biz buna göre hazırlıklarımızı yapmak ve geleceği şekillendirmek zorundayız. Bugün suyumuzun Bursa’ya düşen her bir damlanın yüzde 70’ini tarım kullanıyor. Her damlanın yüzde 15’ini sanayi kullanıyor, yüzde 15’ini konutlarda kullanıyoruz. Bunun hesabını iyi yapmak durumundayız. Tarımda da bir değişimi bir dönüşümü sağlamak zorundayız.”

“ALTYAPIYI YAPMAK CESARET İŞİDİR”

“Sadece içme suyu değil, kanalizasyonda da inanılmaz yatırımlar yaptık. Sadece İnegöl’e 2 milyar liralık yatırım yaptık. İnegöllüler biraz şikayet ettiler, haklılar. Altyapıyı yapmak cesaret işidir. O cesaret de bizde var. Altyapıyı sağlam yaparsanız, nitelikli yaparsanız üstünü çok daha rahat inşa eder ve güzellikler içinde sunarsınız. Biz altyapıyı önemsiyoruz ve Mustafakemalpaşa, Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım’da altyapı hizmetlerimize olanca gücümüzle devam ediyoruz.
Önümüzdeki yıl daha da arttırarak devam edeceğiz. Bir çok yerde isale hatlarını yeniledik. Kayıp kaçak oranlarımızı aşağıya düşürmek için çalışıyoruz. Kanalizasyon yağmur suyu hatlarında taşkın riski yüksek bölgelerde yeni hatları inşa ettik. Bunların açılışını yapmadığımız için kamuoyu çok bilmiyor ama mahallindekiler çok daha rahat görüyor.”

“ÖNCE BİZ KENDİ EVİMİZİ TEMİZ TUTACAĞIZ”

“Atık arıtma tesislerinden 3’ünü tamamladık. Arıtma tesislerimizin önümüzdeki süreçte bazılarının kapasite artışlarını 2026 programına aldık. Zaman zaman biz başkalarını da eleştirdik. Kirleticilerden bir tanesi yıllardır maalesef ki biziz. Önce biz kendi evimizi temiz tutacağız ki o zaman sanayiciye de söz söylemeye hakkımız olsun. Sen evinin önünü temizlememişsin. Sen kirletiyorsun belediye olarak. Sonra diyoruz ki Nilüfer Çayı ile ilgili konuşuyoruz. Bizim ilk hedefimiz Büyükşehir olarak BUSKİ olarak kirleticiler konusunda hassasiyetimizi en üst seviyeye çıkarıp kendimizin arıtmak zorunda kaldığımız herşeyi arıtıp sonrasında Nilüfer çayına verip ondan sonra da başka kirleticilerden hesap sormak.”

“20 YILDA ÇÖZEMEDİKLERİNİ 20 AYDA ÇÖZDÜK”

“Süzüntü suyuyla ilgili söylüyorum. Bir telefonla rica ettim, halloldu. 20 yılda çözemedikleri sorunları bu arada 20 ayda çözdük. Daha da çözüyoruz. Hiç merak etmeyin. Dere yataklarımızın temizliğinden tutun da önemli bir yıl geçirdik. Hedefimiz çok net. Önümüzdeki süreçte aksilik olmazsa, nisan-mayıs ayında bitireceğimiz arıtma tesisimizle yağış miktarı aynı düzeyde giderse; bu yılın kuraklığını yaşamaz isek Bursa uzun yıllar susuzluk sorunu yaşamayacak. Bu yılın kuraklığını 2026-2027’de yaşamaya devam edersek alternatif kaynaklar önümüzde hazır olacak. Bunun hazırlığını da yapıyoruz. Amacımız susuzluk kelimesini Bursa’nın gündeminden çıkarmak.”

“YILLARDIR YAPILAMAYANI YAPTIK”

Ulaşım vizyonuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mustafa Bozbey, “Bursa Ulaşım Ana Planı’nı 2050 hedefiyle, kentin ulaşım vizyonunu ortaya koyan bir anlayışla ele aldık. Bu süreçte kent genelinde yoğun bir üstyapı çalışması yürüttük; 200 bin tonun üzerinde sıcak asfalt, yaklaşık 300 kilometre soğuk asfalt ve sathi kaplama gerçekleştirdik. İznik, Sarıağlı ve Orhanlı bağlantı yollarını tamamladık. Yıllardır yapılmayan, her gelenin ‘tamam’ deyip gerçekleştiremediği yolları biz hayata geçirdik. İlçelerimizde de çok önemli iyileştirmeler yaptık” dedi.

“BALKAN MAHALLESİ’NE YENİ SİSTEM”

Toplu ulaşım sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mustafa Bozbey, “Bir taraftan sistemdeki araçları yenilemeye ve sayısını artırmaya çalışıyoruz, bunu gücümüz nispetinde yapıyoruz. Çünkü araç kapasitesini ne kadar artırırsak yolcu kapasitemiz de o kadar artıyor. Ancak burada yeni bir çalışmadan da bahsetmek istiyorum. Özellikle Balkan Mahallesi’ni de kapsayan, yaklaşık 50 kilometrelik raylı sistem hattımız var. Bu kadar uzun bir hatta olası bir arıza ya da sıkıntı yaşandığında hattın tamamı duruyor. Bunun önüne geçmek için hattı bir noktadan bölecek, merkezi bir aktarma istasyonu oluşturmayı gündemimize aldık. Önümüzdeki süreçte bunu sizlerle paylaşacağız ve proje çalışmalarına adım adım başladığımızı da bilmenizi isterim. Aynı zamanda toplu ulaşım planımızı da yeniliyoruz; erişilebilir, engelli dostu istasyonlar, durak sayılarının artırılması, otobüs hatlarında düzenlemeler ve aktarmalı sistemlerle kent merkezine giden otobüs sayısını azaltıp daha kısa sürede merkeze ulaşımı sağlamak gibi program değişikliklerini hayata geçirdik. Kolay değil ama şunu herkes bilmeli; Bursa büyük bir kent ve biz bu büyük kentin ulaşımını daha düzenli, daha erişilebilir ve daha sürdürülebilir hale getirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.

BAŞKAN’DAN BBBUS MESAJI

BBBUS’la ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Bozbey, “BBBUS konusunda emek veren herkese teşekkür ediyorum, inşallah bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bizim BBBUS’la ilgili arzumuz çok net; önümüzdeki süreçte havalimanında yapılacak ihalelerde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu taşımayı sözleşmeli şekilde sürdürmesi ve yine Sabiha Gökçen Havalimanı’na BBBUS seferlerinin devam etmesidir. Milletvekilimizin de bu konuda duyarlılık göstermesini bekliyoruz. Çünkü biz bu hattı ekonomik taşıyoruz ve bir denge unsuru oluşturuyoruz. Eğer bu iş başka bir firmaya verilir ve ihale sonucu özel bir işletmeye kalırsa, havalimanına ulaşım çok daha pahalı hale gelir. Biz aslında burada fiyat regülasyonu sağlıyoruz. Kamuoyunda fazla tartışılan bu konunun artık gündemden kalkmasını istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak talebimiz çok açık; aynı anlayışla, hem Bursa Havalimanı’na hem de Sabiha Gökçen’e Bursalıları güvenli ve ekonomik şekilde taşımaya devam etmek istiyoruz. Bunun da bilinmesini istiyorum” dedi.

“BURSA’NIN HER SORUNUNA DUYARLIYIZ”

Yeni kent ve çöp sahası tartışmalarına değinen Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa’da çöp sahasıyla ilgili çok sayıda spekülasyon yapılıyor. Biz Bursa’nın her sorununa duyarlıyız ve her sorunu bilimsel yöntemlerle, insana fayda sağlayacak, insanı rahatsız etmeyecek, görüntü, koku ya da başka bir sorun yaratmayacak şekilde ele alıyoruz. Kayapa üzerinden yapılan tartışmaları da bu çerçevede değerlendiriyoruz. ‘Kayapa doğru yer, oraya yapın’ demek kolay ama yarın öbür gün orada sıkıntı yaşanırsa ne olacak? O zaman bu kentte sorun yaşansın diye mi hazır bekliyordunuz diye sormak zorunda kalırız. Yeni kentin sorunlarını biliyordunuz da neden çözmediniz, neden bugüne kadar adım atmadınız? Şimdi çıkıp başka bir hikâye yazmaya çalışıyorsunuz. Doğru konuşmak zorundayız. Siyasiler toplumu doğru bilgilendiren kişiler olmalıdır, ancak o zaman siyasete güven sağlanır. Her sorunu bilip görmezden geleceksiniz, çözmeyeceksiniz, sonra da çıkıp farklı senaryolar anlatacaksınız; bu, bu kentin insanına katkı sağlamak değil, onu zora sokmaktır. Bizim niyetimiz çok net; çözüm üretmek. Çözüm önerilerimizi tek tek ortaya koyuyoruz ve doğru olan bu çözümleri de süreç içinde hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

GERİ DÖNÜŞÜMDEN 15 MİLYON METRE SULAMA BORUSU

Tarım politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey şunları söyledi: “Suyun yaklaşık yüzde 70’ini tarımda kullanıyoruz ama bu gerçeği görmezden gelerek değil, doğru bir dönüşümle tarımı sürdürmek zorundayız. Daha az su isteyen ürünlere yönelerek, vahşi sulamadan vazgeçip modern ve verimli sulama yöntemlerine geçiyoruz. Amacımız köyde yaşamı sürdürülebilir kılmak. Bu doğrultuda 2025 yılında Kırsal Hizmetler Dairemiz ve Tarım AŞ aracılığıyla üreticimizin, çiftçimizin ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın yanında olduk. Geri dönüşümden ürettiğimiz 14–15 milyon metre damla sulama borusunu 17 ilçede yaklaşık 5 bin 800 üreticimize yüzde 100 hibe olarak ulaştırdık. Yine 5 bin 800 üreticimize yaklaşık 23–24 milyon liralık mazot desteği sağladık.”

DAĞ BÖLGESİNE ATA TOHUMU DESTEĞİ

“1.600 üreticimize kişi başı 8 bin lira yem ve aşı desteği vererek hayvancılığı destekledik. Sıvı gübre üretimini başlattık, 4 bin üreticimize 44 ton tohumluk buğdayı yüzde 100 hibeyle dağıttık. Dağ bölgesine özel olarak yerli ve ata buğdayı üretimini destekledik, bin dönüm alanda ekim yapıldı ve şimdiden talep 2 bin dönüme çıktı. Biz gençlerimizin ve her yaştan insanımızın köyde kalmasını, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayarak köylerde yaşamını güçlü şekilde sürdürmesini istiyoruz.”

“BESAŞ FABRİKASINI BÜYÜTÜYORUZ”

BESAŞ’a ilişkin yeni uygulamaları anlatan Mustafa Bozbey, “BESAŞ’ta farklı bir yöntemi hayata geçirdik, daha önce açıklamıştık ama bunu artırarak sürdürüyoruz. Fabrika satış mağazaları adı altında, bir anlamda tanzim satış anlayışını güçlendiren bir süreci devam ettiriyoruz. Yakın zamanda hem merkezde hem de ilçelerimizde BESAŞ fabrika satış mağazaları açılacak. Bu mağazalarda sadece BESAŞ’ın kendi ürünleri değil, kadın kooperatiflerimizin, kooperatiflerimizin ve Bursa’nın yerel ürünleri de yer alacak. Burada üreticiden alıp doğrudan tüketiciye ulaştıran bir döngü kuruyoruz ve elde edilen kazancı yine üreticiyle paylaşıyoruz. Bu sistem hem çiftçimiz hem de hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor, bunu çok önemsiyoruz ve bu hassasiyetimizi artırarak sürdüreceğiz. Aynı zamanda BESAŞ fabrikasını da büyütüyoruz; 17–18 milyon liralık yatırımla tam otomatik un dolu silomuzu devreye aldık. Bursa’da tarladan sofraya uzanan bu güçlü zinciri kurmakta kararlıyız” dedi.

YILDIRIM’A YENİ B KAFE

Başkan Bozbey, sosyal destek çalışmalarından bahsederek, “Emeklilerimizin yanındayız, özellikle ihtiyaç sahibi olan hemşehrilerimizi asla yalnız bırakmıyoruz. Bugün Kent Lokantası’nın üçüncüsünü Yiğitler Mahallemiz’de açıyoruz. Yiğitler’de kent lokantamızı hayata geçiriyoruz, bir sonraki aşamada yine aynı yerde B Kafe’yi de açacağız, onun da hazırlıklarını tamamladık. Kentin birçok noktasında, özellikle gençlerden B Kafe talebi alıyoruz. Düşünün, 4 kap yemeği 80 liraya sunuyoruz ve bunu sübvanse ediyoruz. Kimin için? İhtiyaç sahipleri için. Bunu yapmak zorundayız. Ekonominin bu kadar zorlaştığı, işsizliğin arttığı, fabrikaların kepenk kapattığı bir dönemde belediye olarak vatandaşımızın yanında olmak zorundayız. Bugüne kadar 5 bin 376 askıda ekmek kampanyasıyla da bu dayanışmayı büyüttük. Bu anlayışı sürdüreceğiz ve kimseyi bu kentte yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.

139.471 SAĞLIK HİZMETİ SUNULDU

Sağlık ve veteriner hizmetlerine ilişkin çalışmaları anlatan Başkan Bozbey, “Sağlık hizmetlerini önleyici, destekleyici ve erişilebilir bir anlayışla yürütüyoruz. Evde bakım hizmetlerimizle yaşlı ve kronik hastalığı olan hemşehrilerimize evlerinde sağlık, bakım ve temizlik hizmeti vermeye devam ediyoruz. Ambulanslarımız yıl boyunca binlerce Bursalıya ulaştı, onları evlerinden alıp hastanelerine ya da tekrar evlerine güvenle ulaştırarak yaşam kalitelerine katkı sağladı. Sağlık taramalarımız sürüyor, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam konusundaki farkındalık çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Sadece evde bakım hizmetlerinde 139 bin 471 kez sağlık ve bakım hizmeti sunan bir kurum haline geldik. Bunun yanında madde bağımlılığı konusu da çok önemli. Maalesef özellikle gençler arasında bu sorun artıyor. Emniyet güçlerimizin bu konuda hassasiyetle çalıştığını görüyoruz ve teşekkür ediyoruz. Ancak bununla birlikte ailelere destek olmak, madde bağımlılığından kurtulmak isteyen insanlara sahip çıkmak ve bu mücadelede onları yalnız bırakmamak da bizim sorumluluğumuzdur” dedi.

AFETLER İÇİN BÜTÜNCÜL PLAN

Afetlere hazırlık çalışmalarından Mustafa Bozbey, “Depremlerin etkisini fazlasıyla yaşıyor ve görüyoruz, Sındırgı’daki bir depremin bile Bursalıları ne kadar etkilediğinin farkındayız. İnegöl Kent Parkı’nı deprem sonrası geçici barınma alanı olarak belirledik, JICA iş birliğiyle uluslararası standartlarda afet hazırlık çalışmalarını yürüttük. 42 mahallemize afet istasyonları kurduk, bunu kısa sürede 100 mahalleye çıkarıyoruz. Dönem sonunda hedefimiz 1061 mahallemizin tamamında afet konteynerlerinin bulunması ve gönüllü ekiplerle acil müdahale kapasitesinin oluşturulmasıdır. Nilüfer Ürünlü’de Afet lojistik aktarma merkezimizi devreye aldık ve tüm koordinasyonu buradan sağlayacağız. İnşallah afet olmaz ama olabileceği gerçeğinden hareketle mobil afet komuta aracımızı filomuza kattık, kritik altyapılarla ilgili çalışmalar yaptık. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler, itfaiye binaları, barajlar, havaalanları, limanlar ve gemi yolları için risk analizlerini gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk kez Organize Sanayi Bölgelerini afet programına alan bir kurum olduk. 17 OSB’nin yapısal risklerini değerlendirdik, afet sonrası için birinci ve ikinci derece kritik tesisleri belirledik. Afet riskini azaltmaya yönelik uygulanabilir ve bütüncül bir yaklaşım ortaya koyuyoruz; kentsel dirençlilik planlarını, çevre planlarını ve kentsel dönüşüm stratejilerini tek bir rehberde birleştirdik. Türkiye’de bir kentin tüm bileşenleriyle depreme dirençli hale getirilmesini hedefleyen ilk bütüncül model planı Bursa’da hayata geçirdiğimizi özellikle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

“TOPLUMA YALAN SÖYLEMEYİN”

Hatay Antakya Ulu Cami sürecine ilişkin sert mesajlar veren Mustafa Bozbey şöyle konuştu: “7 Ekim’de Antakya’da söz verdikten iki gün sonra, 9 Ekim’de proje Bilim Kurulu tarafından onaylandı. Antakya’da 6 Şubat 2023 depreminde yerle bir olan Ulu Cami, Bursa’daki Ulu Cami’nin isimdaşı; buraya sahip çıkmak istiyoruz. O bölgede 22 gün kaldım, camiyi yapmak bizim için göstermelik bir iş değil; biz yaparız, yürekten yaparız. Projeyle birlikte hızlıca başladık. Sözleşme 2023 Eylül’de imzalanmış; deprem 6 Şubat’ta olmuş, ama proje onayları sizin döneminizde niye alınmadı, niye yaptırmadınız? Demek ki kaybetme tehlikesini görmüşler; ‘oyalarız, geçsin, sonra bakarız’ anlayışı var. Topluma yalan söylemeyin; belgeler burada. En uzun süren temel seviyesini biz tamamladık. Buna rağmen birkaç gün önce ‘bundan sonra biz yapacağız’ diyorlar.”

“YÜZDE 60’I TAMAMLANDI”

“Müteahhite ‘yap al paranı’ dedik; cami için özellikle böyle çalıştık, parasını tam verdik ki bir an önce bitsin. Şimdi çıkıp ‘şu tamamlanmadı, bu yapılmadı’ demeyin; yalan söylemeyin. Toplum cahil değil; sözleşmeyi siz imzalamışsınız, ben imzalamadım. ‘2026 Haziran’da bitireceğim’ diye imza atmışsınız; o zaman niye daha önce ilerlemediniz? Benim yalanla işim yok; belgeyi gösteriyorum. Yüzde 60’ı tamamlandı. 97 milyonluk ihale vardı, 54 milyonluk ihale yapıldı; kalanını biz ödedik, toplam 86 milyona geldi, bunun da yetmeyeceği belliydi. Ocak ayında ikmal inşaatına dair hazırlıkları bitirdik.”

“BİZ İNŞAATI YAPMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ”

“Ben buradan yetkililere sesleniyorum: Büyük ihtimalle Sayın Cumhurbaşkanı’nın da, Sayın Bakan’ın da haberi yoktur; ama birileri bunu başka türlü değerlendirmeye çalışıyor. Biz Bursa’daki Ulu Cami’nin isimdaşını Antakyalılara teslim etmek istiyoruz, bütçemizi buna göre hazırladık, hassasiyetimiz en üst düzeydedir. Bu mesele ‘Hatay CHP’liydi, Bursa AK Parti’ydi; şimdi tersi oldu’ diye okunmasın; biz önce insanız, siyaset sonra gelir. Şu anda şantiyede 16 kişi çalışıyor, bitirilmesi için hassasiyeti yükseltiyoruz. Bakın tarihler ortada: Yıkım rölövesi koruma kurulu onayı 12.12.2023; kalıntı rölövesi koruma kurulu onayı 14.03.2024; rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesi koruma kurulu onayı 09.10.2024. Minare projesinin koruma kurulu onayı ise 22.10.2025; yani iki ay önce. Niye televizyonlarda yalan söylüyorsunuz? Biz Antakya Ulu Cami’yi yapmaya devam etmek istiyoruz; bütçemiz var, paramızı ayırdık. Yetkililerin bu konuda duyarlı davranmasını bekliyoruz; en azından Bursalılara karşı duyarlılıklarını görmek istiyoruz.”

Ayrıntılar gelecek…