Toplanma alanı olarak sadece boş arazilerin değil, okul, cami ve parkların da kullanıldığını ifade eden Albayrak, öncelikle bu mekanların depreme dayanıklı olması gerektiğini kaydetti. Toplanma alanına daha çok sosyolojik ve psikolojik açıdan ihtiyaç olduğunu vurgulayan Albayrak, “AFAD toplanma alanları için her şehirde, ilçede, semtte birtakım yerler tespit etmiştir.
AFAD’ın; yürüme mesafesi 500 metreyi geçmeyecek, ana ulaşım yollarına ulaşımı sağlanacak, içerisinde tuvalet, içme suyu gibi bir takım kriterleri var. Bu kriterlere bakıldığında Bursa’da toplanma alanlarımız yetersiz. Var olanların da bir takım imar değişikliği ile yapılaştığını görüyoruz. Bu açıdan üzüntülüyüz. Mutlak suretle yapı stoğumuzun depreme dayanıksızlığı dikkate alındığında toplanma alanlarına ihtiyacımız var. Bizim önceliğimiz, bu şehrin toplanma alanlarına ihtiyaç duymadan, depreme dayanıklı hale getirilmesidir” diye konuştu.
“AİLE İÇİNDE EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI”…
O binalar depreme dayanıklı mı, bilmiyoruz. İnsanlara oraya kaçayım derken canından da olabilir. Vatandaşlar toplanma alanlarını mutlaka gezmeli, buna göre hareket etmelidir. Aile içinde de acil eylem planı oluşturulmalıdır. Aile fertlerinin biri okulda, biri işte, biri başka yerde olabilir. Deprem anında mutlaka bir buluşma noktası tespit edilip çocuklara ezberletilmeli” dedi.