Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Aslında… Hepimiz aynı yoldan geçtik. Bazı çocuklar ders çalışmayı kendileri için görev görürler, bazıları eğlenceye de dönüştürürler.
Fakat…
İlk, orta, hatta lise öğrencilerinin büyük bölümü, özellikle de erkek öğrenciler ders çalışma konusunda çabuk sıkılıp zorlanırlar.
Gerçek olan da şu:
Bazı aileler, ders çalışmayı sevmeyen çocuklarıyla diyalog kurup yardımcı olurlar, ama genelde ders çalışma isteksizliği ailelerde çatışmaya dönüşür.
İşte…
Okula giden çocuğu olan ailelerin yaşadığı sorunu, sohbet ettiğimiz Eğitimci Züleyha Çimen’le konuştuk.
28 yıllık eğitimci ve Rehberlik Öğretmeni deneyimiyle Züleyha Öğretmen, eğitim sistemi içinde öne çıkan belli başlı sıkıntıların içinde yaşadığı yılların ardından etkin öğrenci programı olarak adlandırdığı sistem geliştirdi.
“Çocuklar neden ders çalışmayı sevmiyor?” sorusuna da bu doğrultuda cevap verdi:
“Öğrencilerin yaşadığı en büyük sorunların başında ders çalışma isteksizliği geliyor. Ders çalışırken çabuk sıkılma, dikkat dağınıklığı, uzun paragraf sorularında zorlanma, metnin başındaki konu unutulduğu için geri dönüşle yaşanan zaman kaybı öğrenciyi mutsuz ediyor:
Şuna dikkat çekti:
“Çocukların ezber yöntemiyle ders çalışmaları kalıcı öğrenmeyi zorlaştırıyor. Bir süre sonra da ders çalışmak yük haline geliyor Bunda öğrencinin kendi stilini bilememesi de etkili oluyor.”
Sonra da…
Öğrencinin kendi stilini bilememesi konusuna açıklık getirdi:
“Nasıl ders çalışacağını bilemeyen öğrenciler etkilenip bocalıyorlar. Bu da zamanla aile içi çatışmaların yoğunlaşmasına yol açıyor.”
Ardından…
“Veli olarak ne yazık ki kimi zaman çaresiz kalabiliyoruz” dedi ve ekledi:
“Öğrencilere nasıl öğrenci olunacağını, ya da nasıl öğrenebileceklerini öğretmek gerek.”
Yani…
“Öğrenciye verimli öğrenme becerisi kazandırılmalı. Görev değil, keyfine vararak öğrenmesi sağlanmalı.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…