Kaya, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bursa Uludağ Üniversitesi Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi Çocuk Onkoloji Kliniği’nin doktorsuzluktan ötürü kapatılacağı iddiası sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Klinikte görevli iki hekim vardı.
Senelerdir büyük özveriyle çalışan doktorlardan biri açık kalp ameliyatı geçirmesi sebebiyle istirahata ayrıldı.
Diğer hekim, ağır hasta yükünü tek başına sırtlanmak zorunda kaldı.
Belki de daha fazla dayanamadı.
Vakıf üniversitesinden iyi bir teklif de gelince istifa kararı aldı.
Bölüm kapanma tehlikesi yaşadı.
Hastalar ve aileleri ne yapacağını şaşırdı.
Tepkilerin ardından başka bölümden bir hekimin görevlendirilmesiyle sorun şu an için geçici olarak aşıldı.
Hematoloji bilim dalından bir hekim aynı zamanda onkoloji uzmanı olması sebebiyle çocuk onkolojisinde görevlendirildi ancak bu çözüm sahiden de geçici.
Uzun süredir onkoloji hastası bakmayan bir doktorun onkoloji uzmanı olsa da bu klinikte görevlendirilmesi zaten kalıcı bir çözüm olarak düşünülemez.
Olay sosyal medyada geniş yer bulmasaydı bu geçici çözüm de bulunur muydu bilinmez…
Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu, dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Yalnızca yerelde değil ülke genelinde gözlemlediğimiz sağlık sistemindeki kriz; hastalık üzerine kurgulanmış sağlık sisteminin yarattığı hasta enflasyonu, yoğun ve karşılıksız emek, yoksulluk sınırının altındaki gelirler, sağlıkta şiddet ve tüm bunlara bağlı olarak hekimlerdeki tükenme gibi sorunlarla daha da derinleşmekte ve hekimleri ya yıllarca çalıştıkları kamu hastanelerinden ya da ülkelerinden vazgeçmeye zorlamaktadır.”
Sağlıktaki kötü yönetimin hekimi vasıfsız işçi konumuna sürüklediği, doktorların çalışma isteğinin yok edildiği, özellikle yan dal uzmanlığı gerektiren bölümlerdeki hekimlerin özel sağlık kurumlarına ya da yurt dışına gitmekte olduğu da hatırlatıldı.
Giderseniz gidin dedikleriniz gidiyorlar kısacası.
Defalarca söyledik.
Hekimlere bu kadar yüklenip, itibarsızlaştırmayın; ücret adaletsizliklerine, şiddet olaylarına son verin dedik.
Kimseye dinletemedik.
Üniversite yönetiminin bölüm kapanma noktasına gelene kadar yaşananlardan habersiz olması ayrı bir tartışma konusu…
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite hastanelerinde yetişen doktorların çalıştıkları hastaneye faydası olmadan özel hastanelere transfer olduğunu, bu transferlerin diğer mesai arkadaşlarını ve hastaları zor durumda bıraktığını dile getirmişti.
10 yıl hizmet etmeden başka kuruma geçmeleri yasaklanmalıymış doktorların.
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, yaptığımız görüşmede, “Yasakla sorun çözülmez. Bu yöntemle sorun daha da derinleştirilir” dedi ve ekledi:
“Doktorluk, uzmanlık ve yan daldan sonra hepsinde mecburi hizmet yapan hekimlere bir de 10 yıllık zorunlu hizmet koşulu getirilirse kimse gelmez. Hekimler kamudan kaçıyor. Pediatride kontenjanlar dolmadı. Yeni hekimler riskli branşlardan uzak duruyorlar. Çalışma koşulları ağır, üstüne hakaret, şiddet ve özlük hakları yeterli değil. Yoksulluk sınırının altında gelirle çalışıyorsunuz. Bu sorunların düzeltilmesi gerekiyor. Önlem alınmazsa yaşanan kriz daha da büyüyecek.”