Olay Gazetesi Bursa

Bursa’nın sanat köprüsü

Bursa'da, yüzyıllar boyunca doğal afetler ile savaşlara direnerek şehrin tarihine tanıklık eden 576 yıllık Irgandı Çarşılı Köprüsü, geleneksel halk sanatları atölyeleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanları arasında yer alıyor.  

Bursa’nın Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlayan, Gökdere’nin üzerine 1442 yılında inşa edilen tarihi köprü, sedefkarlıktan çiniciliğe el işçiliğinin en güzel örneklerini sunan zanaatkar esnafa ev sahipliği yapıyor. 

Bursa Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Raif Kaplanoğlu, köprünün tarihiyle ilgili farklı hikayeler olduğunu söyledi. 

Köprünün hem Evliya Çelebi hem de Katip Çelebi’de farklı şekilde anlatıldığını aktaran Kaplanoğlu, “Güya Orhan Bey döneminde bir savaşçının bu kayalardan ses gelmesi nedeniyle düşman sanıp kılıcını kayaya vurması sırasında ‘ırgalayarak’ yani hareket ederek oradan bir hazine çıkmış. Savaşçı bu hazineyi Orhan Bey’e götürmüş. Orhan Bey de bu paranın ona ait olduğunu belirtip bir hayır yapmasını önerdiği, onun da bu durum üzerine köprüyü yaptırdığı söylenir.” ifadelerini kullandı. 

Kaplanoğlu, köprüye ilişkin belgelerin ise farklı şeyler söylediğini belirterek, “Bu köprü bir vakıftır, vakfın kuruluş tarihi de yapılışı da bellidir. Kayıtlarımıza göre Irgandı Köprüsü 1440’lı yıllarda bir tüccar olan Hoca Muslihiddin tarafından yaptırılmıştır. Hoca Muslihiddin İran’daki Irgandı’dan geldiği ve ‘Irgandlı Musliddin’ olarak bilindiği için köprüye de ‘Irgandı’ deniliyor.” şeklinde konuştu. 

“Bursa’da çekilmiş ilk fotoğraf bu köprüyle ilgilidir”

Çarşılı köprünün İtalya’nın Floransa, Venedik ve Bulgaristan’ın Lofça kentlerinde de bulunduğunu belirten Kaplanoğlu, şunları kaydetti:

“Bu köprünün aslında dünyada dört örneği var ama en eski örneklerinden bir tanesi Irgandı Köprüsü. Bu haliyle değil aslında ilk yapıldığı zaman taş bir yapı ve tamamen üzeri kapalıdır. Yani İtalya ve Bulgaristan’daki diğer köprülerden daha görkemli bir köprü. Yıllar önce Bursa’ya gelen gezginler mutlaka bu köprünün gravürünü yapmış çünkü Bursa’da gördükleri en önemli ve değerli eser budur. Aynı zamanda Bursa’da çekilmiş ilk fotoğraf bu köprüyle ilgilidir. Köprünün yer aldığı ilk Bursa fotoğrafı şehre 1854 yılında gelen bir kişi tarafından çekilmiş. 1855 depreminde köprünün dükkan kısmı yani üstü yıkılıyor. Aslında bu köprü üstünde 33 dükkan var ve bu dükkanlar genelde hallaç ve ‘Hallaçlar Çarşısı’ olarak biliniyor. Köprünün altında ise 2 büyük ahır ve depolar var. Şu anda o depolar da çok sağlam bir şekilde duruyor. Bu çarşı içerisindeki dükkanlar bir vakıf geliri olarak yıllarca devam etmiş. 1855 depreminde bu dükkanlar yıkılıyor ve bugün gördüğümüz şekilde yapılıyor. Dolayısıyla 2002 yılında köprüde yapılan restorasyon da 1855 depremi sonrası yapılan şekliyle yapılmıştır, orijinal şekli bu değildir, çok daha görkemlidir.”

Kaplanoğlu, sonrasında yaşanan Yunan işgali sırasında köprünün bombalandığını hatırlatarak, “Yunanlar işgal sırasında buradan giderken köprüyü bombalıyor ve köprünün ortasındaki bir bölüm kopuyor. 1942’de köprü tamamlanıyor ve yaya geçidine açılıyor. Köprü son olarak Osmangazi Belediyesince 2004’te restore edilerek bu haliyle hizmete açılmıştır ve şu anda halihazırda geleneksel halk sanatı atölyelerinin yer aldığı çarşı olarak faaliyet göstermektedir.” değerlendirmesinde bulundu. 

“Çok sıcak bir atmosferi var”

Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım da çarşılı köprünün dünyada sadece İtalya, Bulgaristan ve Türkiye’de bulunduğunu belirtti. 

Köprüde yıllar içerisinde çeşitli yıkımların meydana geldiğini anlatan Özyıldırım, “Köprü, 2004 yılında belediyemiz tarafından restore edilerek kullanılabilir hale getirildi. Çarşımızı turizm anlamında şehrin çok önemli bir bölgesi olarak kabul ediyoruz.” dedi.

Özyıldırım, köprünün tarihi dokusuyla dikkatleri çektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Köprümüzün hakikaten çok hoş bir mimari yapısı, içerisindeki dükkanlarla da çok sıcak bir atmosferi var. Yerli yabancı misafir ve turistlerimizi buraya getirmekten büyük haz alıyoruz. Buradaki dükkanlarda sanatkarlarımız geleneksel halk sanatlarını icra ediyor. Belediyemiz çok cüzi miktarda kira bedeliyle buraları kullanmaya tahsis etti. Şu anda burada 20’ye yakın dükkanımız var. Civarında da her geçen gün artan bir ticaret oluşumu söz konusu. Ümit ederiz ki bu çarşımızın diğer tarihi çarşı ve hanlar bölgemizle olan bağlantısı daha da sağlıklı hale getirilir.”

Muhsin Özyıldırım, bu yıl 12-14 Ekim’de 4’üncüsü düzenlenecek “Irgandı Köprüsü Uluslararası Sanat Günleri” etkinliğini çok önemsediklerini sözlerine ekledi.