Olay Gazetesi Bursa

Bursa’nın simgelerinden biri… 41 yıl sonra tamir edildi

Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamid Han'ın tahta çıkışının 29. yılı şerefine inşa edildiği rivayet edilen Tophane'deki Bursa saat kulesindeki asırlık saat, 41 yıl sonra yeniden çalışmaya başladı.

Son Osmanlı dönemi mimarisinde, Bursa’daki önemli bir eser olan Tophane’deki tarihî saat makinesi, Fatih Yurtdakal tarafından eksik parçaları tamamlanarak 41 sonra yeniden çalıştırıldı. Tophane Parkı içinde, imparatorluğun kurucusu Osman Gazi ile ikinci padişah Orhan Gazi’nin türbelerinin arkasında, eski adı Meydanı-ı Osmaniye olan Tophane Meydanı’nda bulunan asırlık saat, çalışmadığı için 3 yıl önce yerinden indirildi. Yerine dijital saat takılırken, saat tamircisi Fatih Yurttakal, arızalı kısımları onardı. Eksik parçalarının ise orijinallerini yaptı. Böylece, tarihî saat, 41 yıl sonra yeniden muntazam tit-taklarıyla zamanı dakik bir şekilde göstermeye başladı.

Kısa süre sonra vatandaşların da mekanizmasını görebileceği bir yerde saatin sergileneceğini ifade eden Yurttakal, “Oradaki parçası ne ise, aynısını yaptık. Eksik olan parçaların birebir aynısını yaptık. Aynı üslupta, aynı tarzda yerine yenisini koyduk. Kule saatlerinin içerisinde eşatman sistemi farklı, bir de her kule saatinde çıkmıyor. Büyük olmasının sebebi, büyük kadranları çevirebilmesidir. Ama 41 küsur yıl önce, aynı yapılamadığından dolayı sökülüp, yerine elektrikli saat takılmış. Kuledeki tarihî saat ise, İtalya ile Fransa arasında bir yerde yapılmış. Hiçbir imza yok. 19. yüzyılın ortası ile son çeyreği arasında yapılan bir saat tarzı. Ancak tam olarak markası, modeli, nerede yapıldığını bilemiyoruz. Abdülhamid Han döneminde sipariş edilmiş. Osmanlı dönemindeki tüm saat kuleleri neredeyse Abdülhamid Han dönemine dayanıyor. Tophane’de bu saatin yeri 3 kere değişmiş. Bundan önce 2 kere yıkılmış. Bu şu ânki üçüncüdür” dedi.

Mekanizmanın 10’ar saniye ara ile çalıştığını ifade eden Fatih Yurttakal, “Özel bir sisteme sahiptir. Pinvel denilen bir sisteme sahip ki, bunu genellikle İsviçreliler veya Fransızlar kullanıyor. Çeyrek çalma veya saat başları çalmaya sahip, ancak çeyrek çalmada saatin üzerinde hiçbir işlem yoktu. Muhtemelen o dönemde de çeyreğini çalıştırmadılar. 1993 yıllında neşredilen bir kitapta, bu saatin uzun yıllar yaptırılamadığı, atıl durumda kaldığı ve Hereke’den getirilen bir usta tarafından sökülüp elektrikli takıldığı yazıyor. Şu an yüzde 70’inden fazlası orijinaldir. Belediyede bazı çanlar var. Biz buna uygun olanını takacağız. Kaldırdığı yüke ve yüksekliğe göre kurulması değişiyor. Biz bunu 24 saate göre ayarlayacağız. Biz yüksek bir kuleye kaldırmayacağız. Herkesin görmesi için aşağıda tutucağız. Üzerindeki parçaların ölçümlerini yapıyoruz. İlk önce üzerinde çalışıp çalışmadığını denedikten sonra, yerine olması gerekeni koyuyoruz. Pirinç veya demir olmasına biz karar vermiyoruz. İşin mantığında, pirinç pirinçle çalışmaz. Pinyon dişlileri çelik ise, karşısındaki çarkın pirinçten olması lâzım” diye konuştu.

Saatin kuleden indirildiğinde üzerinde bu pervanelerinin olmadığını ifade eden Fatih Yurttakal, “O pervane hızını ayarlıyor. Kilitlediği zaman çarklara zarar gelmesin diye debriyaj sistemi sağlıyor. Çeyrek çalar da ve saat başları çalar da olması gerekendi. Ama üzerinde yoktu. Biz kendimiz imâl ettik. Aynı şekilde eşatman egalitenin pervanesi de yoktu. Onu da biz imâl ettik. Şu an her şeyi ile çalışıyor. Ustasına sadık kalarak her şeyin aynısını yaptık. Normal bir şekilde çalışacaktır. Şu ân buradaki yüksekliğinde 5-6 saat bir çalışma yapıyor. Palanga sistemleriyle 24 saat çalışır hâle getireceğiz. İnsan gözü hizasında olmasını istiyoruz. 50 veya 60 santimetrelik bir kadran düşünüyoruz. Ama bu makine 3 veya 4 metrelik kadranı da çevirebilecek güce sahiptir” şeklinde konuştu.

Avrupa’da geçtiğimiz 20-30 yıl içerisinde birçok önemli saatin misyonunu tamamladığını belirten Fatih Yurttakal, “Bir asır boyunca insanlara saati ve zamanı gösterdiler. Artık insanlarda zamanı kuleye veya cephe saatlerine bakarak öğrenme isteği azaldı. Artık saatlere yeni bir misyon yüklendi. İnsanlara, o kulelerin içerisindeki mekanizmaların ne olduğu gibi bir misyon yüklendi. Turistlerin inceleyebileceği bir hâle getirmemiz gerekiyor. Şimdi güzel eserleri aşağı indirmek veya kulelere, uygunsa insanların çıkabilmesi daha güzel olabilir. İnsanlar o dönemde saatçiliğin nasıl olduğunu görmüş olur. Bursa’da 2 tane saat kulesi var. Bir tanesi Tophane’de, bir tane ise Yenişehir ilçesindedir. Yenişehir’deki saat kulesi, Türkiye’deki saatçilik için çok önemlidir. Parçalarının hepsinde Arapça Nuri Köristan imzası var. Yenişehirli bir usta, bulunduğu ilçeye ve çevresine bir çok mekanizma kazandırmıştır. Yunan işgalinden kalan cephaneleri eriterek, onlarla çok özel bir saat yapmıştır. Bu da Türk saatçiliği için önemlidir. Eşi benzeri olmayan bir saat yaptığını görmüş olduk. Tarihi belediye binası içerisinde çalışır bir durumda sergilenmektedir. Ayrıca hiçbir saatten ilham almamış. Kendi ustalığını, kendi çizgisini kullanmış. Türkiye için özel saatlerden bir tanesidir” dedi.

İHA