Olay Gazetesi Bursa

Bursa’yı Sadekar’la anlattı

Şair Nuri Demirci, Sadekâr adlı son kitabında Divan edebiyatının şehrengiz anlatımıyla Bursa'yı ele aldığını belirterek, 'Bursa için yazılan ilk şiir kitabı Sadekâr oldu' diye konuştu.

DİLEK ATLI

Hüznün Yarıçapı, İçerden Kilitli Odadakiler, Fiske Seansları, Soldan Dördüncü Aralık, Kör Hattat ve Şifasız Otlar Kitabı adlı şiir kitaplarından sonra Noktürn Yayınları’ndan çıkan son kitabı Sadekâr’ın bir nehir şiir olduğunu söyleyen şair Nuri Demirci, 10 yılda tamamladığı şiir kitabını Divan edebiyatının şehrengiz anlatımıyla kaleme aldığını ifade etti. 

SÖZÜNÜ YERİNE GETİRDİ…

Şair Demirci, ‘Bir Bursa Şehrengizi’ diye aktardığı Sadekâr’ın, Bursa için yazılan ilk şiir kitabı olduğunun altını çizerek şunları vurguladı:

‘Daha önce Bursa için şiirler yazıldı elbette. En bilineni de Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bursa’da Zaman’ı. Fakat ilk defa sadece Bursa için yazılmış bir şiir kitabı oldu.’

‘Şehrengiz, şehirleri, şehre gelenleri anlatır. Hatta şehirdeki dedikoduları da’ diyen Demirci, 17. yüzyılda kaleme alınan şehrengizlerden sonra 21. yüzyılda Bursa için bir şehrengiz yazmasını şu sözlerle açıkladı: ‘Klasik şehrengizler 17. yüzyılda yazılırdı. Benimki klasik bir şehrengiz değil. Ama Bursa şehrini anlattığı için bu türe giriyor. Şehir Kütüphanesi’nde düzenlenen ‘Bursa ve Şiir’ konulu bir söyleşide Bursa ile ilgili bir şiir yazmadığımı fark edince kürsüden Bursa ile ilgili bir şiir kitabı yazacağıma söz verdim. Sadekâr, böyle ortaya çıktı. Bir köylü ve bir prensesin karşılaşmasından çoğalan hayal ürünü bir eser olan Sadekâr, Bursa’nın eski zamanlarını anlatıyor. Bursa’yı dişi bir şehir, köylü ve prensesin kızları olarak düşündüm. Bursa’yı dünya başketlerinin güzelliğiyle değerlendirdim.’

‘YENİDEN KEŞFETTİM…’

Bir nehir şiir olması nedeniyle Sadekâr’ın aslında tek şiir olduğunu belirten şair Demirci, 85 sayfalık kitabı için uzun süre Bursa’yı yeniden gezip, daha önce gitmediği yerlere giderek keşfettiğini aktardı. Gezilerini düz yazı olarak not ettiğini ve daha sonra şiirleştiğini söyleyen şair, kitapla ilgili şunlara değindi:

’10 yılda tamamlanan Sadekâr’ı 150 sayfadan 85 sayfaya indirdim. Kapalı olarak nitelendirebileceğim Sadekâr için dolaşırken en çok etkilendiğim yer, Doğanbey semtinin eski haliydi. Orada bulunan Kefensüzen Camii, şu anda dev binaların arasında minicik duruyor. Bursa Devlet Hastanesi’ne çıkan Çağlayan Yokuşu’na yakın Bursa’nın ilk camiisi Alaaddin Camii ve İsa Camii de çok etkileyiciydi.’

‘Anlamsız şiir yazılmamalı’

İlhan Berk’in bir anısını paylaşan şair Demirci, ‘Taşa taş demeden, ağaca ağaç demeden şiir yazılır. Kapalı şiirlerde kullanılan imgeler, işaretlerle anlatılabilmeli. Anlamadığınızı sevemezsiniz. Ya da imge boca etmek, bir şiiri güzel yapmaz. Anlamsız şiir yazılmamalı. Yazıyorsanız da okunmamayı göze almalısınız. Taşı, ağacı başka nasıl anlatabilirsiniz ve anlaşılabilirsiniz diye düşünmek daha iyi olacaktır’ dedi.

İkinci Yeni’ye yakın

İkinci Yeni şairlere kendini yakın hissettiğini belirten Demirci, sözlerine şöyle devam etti:

‘Günümüz şiirlerinde örgü eksik. Birbirinden bağımsız imgeleri şiire yüklemekle örgüden kopuyorlar. Kullanılan her bir imgenin bir ayağının bir yerde, diğerininse bir yerde olup, oralara tutunup bir örgü oluşturması gerekiyor. Şiirin ayakta durması için şair bu örgüyü kurmalı. Yoksa şair, aklına geleni yazmış olur.’