DERYA DEMİR PINAR
Koronavirüs nedeniyle eğitimde ‘uzak’ model benimsenirken dersler EBA üzerinden işleniyor. 900 bin öğrenci limiti bulunan EBA’da altyapı eksiliği öğretmenleri farklı yazılımlara yönlendiriyor. EBA’daki limit dolduğu için öğrencileriyle farklı platformlarda buluşan öğretmenler oluşturdukları Whatshapp gruplarından derse katılım için link ve şifre paylaşıyor. Ancak Bursa‘daki özellikle ortaöğretim öğrencileri bu şifreleri okul dışındaki kişilere sızdırınca derslerde uygunsuz görüntüler de ortaya çıkıyor. Bu şahıslar müstehcen fotoğraf ve isimlerle dersi sabote ediyor.
GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR…
Bu tarz vakaların gün geçtikte arttığını ifade eden Türk Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Fatih Gümüş, güvenli platformların oluşturulması gerektiğini söyledi. Gümüş, “Özellikle kadın öğretmenlerimizin dersleri bu şekilde sabote ediliyor. Öğrenciler tarafından sızdırılan bu linklerle derse bağlanan şahıslar, uygunsuz içerikler paylaşarak büyük bir soruna neden oluyor. Öğretmen durumu fark edene kadar bu duruma öğrenciler de maruz kalmış oluyor” diye konuştu.
GÜVENLİ PLATFORM ŞART…
EBA’daki altyapı yetersizliği nedeniyle bu sorunlarla karşılaşıldığını kaydeden Gümüş, öğretmenin kişisel verilerin korunması ve özel hayatının ihlalinin yaşandığını kaydetti. Gümüş şöyle konuştu: “Bunun yanında canlı yayınlara veli müdahalesiyle de karşılaşıyoruz. Geçenlerde bir sınıf öğrenmeni öğrencisini ‘sessiz olalım’ diye uyardı. O sırada öğrencinin velisi, canlı yayında öğretmeni tehdit ederek, hakaret etmiş. Bir yandan sapık şoku yaşayan öğretmenler diğer yandan velinin hakaretiyle karşılaşıyor. Whatshapp grubu oluşturulduğu için öğretmenin telefon numarası da tüm öğrenci ve velililer tarafından görülüyor. Kadın öğretmenlerin telefon numaraları da çeşitli kişilere dağıtılıyor. Telefonlardan her türlü taciz ve tehdide maruz kalıyorlar. Bu sorunlar bir an önce çözülüp öğretmen ve öğrenciler güvenli platformlarda buluşturulmalı.”
‘ÇEVRİMİÇİ EĞİTİM’ TANIMLANMALI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzaktan eğitim uygulamalarını yasal bir zemine oturtması gerektiğini belirten Gümüş, “Bu süreç, yüz yüze eğitim için hazırlanmış mevzuat ile yönetilemez. Yönetmelik ve kararlarda ‘Çevrimiçi eğitim’ tanımlanmalı, usul ve esaslar bir standarta kavuşturulmalıdır. Genel müdürlüklerin birbiriyle farklı yorumlara neden olabilecek açıklamalardan sakınılmalı ve uygulama birliği açısından çevrimiçi ve yüz yüze ders tanımlamaları, ders dağıtımları, ücretlendirmeler ve bunun gibi hususlarda tek merkezden açıklamalar yapılmalı” dedi.