Olay Gazetesi Bursa

Cinsel yolla bulaşıyor! Giderek artış gösteriyor

Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uz. Dr. Gülbiye Güler, genital siğillerde son yıllarda büyük yükselme olduğunu ve en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalık olmasından dolayı öneminin daha da arttığını açıkladı.

Genital siğiller son yıllarda büyük artış olduğunu ve en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalık olmasından dolayı öneminin daha da arttığını vurgulayan Uz. Dr. Gülbiye Güler, bu siğillerin etkeni olan Human Papilloma Virusü (HPV)’nün  kadınlarda meme kanserlerinden sonra en sık görülen rahim ağzı kanserinin başlıca sebeplerinden biri olduğunu söyledi.

Rahim ağzı dışında anüs, vulva, vajina ve penis kanseri gibi alt genital bölge kanserlerinde HPV saptandığına dikkat çeken Güler, “Genital siğiller cinsel yol dışında yüzme havuzları, spor  salonları, banyolardan, havlulardan, ortak yıkanan çamaşırlardan ve lazer başlıklarından da bulaşabilir.

Nadiren çocuklarda da genital siğiller görülebilir. Bu daha çok anne- babanın ve yakınlarının teması ile bulaşmasına rağmen doğum esnasında doğum kanalından ve nadir de olsa çocukların cinsel istirmarına bağlı olabilir. Hastalık; genç erişkinlerde penis, vajina vulva ve perianal bölgede birkaç milimetreden den karnıbahar büyüklüğüne kadar olan, saplı ve sapsız olabilir, renkleri  ten renginden koyu kahve -siyaha kadar değişebilen kabartılar şeklindedir. Çoğu erkekte görünen bir lezyon yoktur, taşıyıcıdırlar. Kadınlarda özellikle gebelik dönemlerinde hızlı çoğalırlar” dedi. 

“KORUNMA YOLLARI”…

Korunma yolları hakkında da bilgi veren Güler, “ 9-16 yaş arası kız ve erkek çocukların aşılanması ile korunma sağlanabilir. Genç erişkinlerde ise tek eşlilik ve korunmalı cinsel birliktelik önerilmektedir. Bir cinsel hastalık ile başvuran tüm hastalarda diğer cinsel hastalık riskleri yüksek olduğunda aile ve toplum sağlığını korumak için HIV ve diğer serolojik testler de yapılmalıdır. Kadınlarda kadın doğum  ve dermatoloji doktorları tarafından beraber takip edilmeli, 6 ay aralıklarla smear testi yapılmalıdır. Direkt muayene, biyopsi, PCR ve virus DNA’sı gibi moleküler  yöntemlerle tanı konulabilir. Görünmeyen lezyonlar için yüzde 3-5 asetik asit ile görünür hale getirilebilir. Kriyoterapi, elektrokoter, kimyasal ve immunolojik ajanlar ve karbondioksit lazer ile tekli veya kombine tedavi uygulanır. Nüks olasılığı yüksek olduğu için daha çok kombine tedaviler uygulanmalı ve yakın takip edilmelidir” şeklinde konuştu.