Olay Gazetesi Bursa

‘Derdim gerçeklik’

“Edebiyat Yoğunlaştırılmış Hakikat” adlı söyleşide Bursalı okurlarıyla buluşan yazar ve şair Murathan Mungan, “Bir yazar olarak en büyük derdim gerçeklik ve hakikat oldu” dedi.

DİLEK ATLI

Geride bıraktığımız Bursa Kitap Fuarı’nın ilgi gören etkinliklerden biri de Murathan Mungan’ın “Edebiyat Yoğunlaştırılmış Hakikat” adlı söyleşisiydi. Ezgi Kitabevi’nin düzenlediği söyleşide Mungan’ı dinlemeye gelen Bursalı okurlar salonu doldurdu.

Yayınevlerini eleştirerek, iyi okura kulak vermenin gerektiğini vurgulayan Mungan, “Sosyal medya hesaplarımda ya da kaleme aldığım bazı kitaplarda okurlara kitap önerilerinde bulunmamın sebebi bu. Edebiyatta iyi ve kötü kitabın bir araya karıştığı bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu. 

Söyleşiye adını verdiği ‘hakikat’ sözcüğünün altını çizen Mungan, “Gerçeklik kavramıyla yüzleştiğimiz, aslının önemi kalmadığı bir çağda yaşıyoruz. Günü kurtaracak, idare edecek bilgiyi, cümlelerle anlıyor, konuşuyor, biliyor gibi yapıyoruz. Bir yazar olarak en büyük derdim gerçeklik ve hakikat oldu” dedi.

 

“19. YÜZYIL SANATI…”

Edebiyatın 19. yüzyıla ait bir sanat olarak demode olduğunu söyleyen yazar, “Edebiyat, bir varoluş siyasetidir. Potansiyel başkaldırı eylemidir. Okuyan kişinin zihnine hiçbir siyaset müdahale edemez. Her okurun kitapla kurduğu özel ilişki zihninde gelişir ve biriciktir. İmge, biriciktir. Sizin okurken gözünüzde canlanan benimkinden farklıdır. Kitaplar, herkesin kendi zihin ve hayal gücünü geliştirmesini sağlar” şeklinde konuştu. Mungan, sözlerine şunları ekledi: 

“Dün ile bugün edebiyatı arasında farklar var. Multimedya araçları sayesinde bilgi sahibi olduğumuz bir çağdayız. Eskiden edebiyat, şahit olduğu bir olayı anlatmak için temel konuya gelene kadar birçok yeni bilgi vermek, tasvir yapmak zorundaydı. Günümüzde edebiyat, yük indirdi. Örneğin Balzac, Eyfel Kulesi’ni görmeyenler için sayfalarca yazmalıydı. Günümüzde Eyfel Kulesi’ni bir şekilde görmeyen, bilmeyen yok. Yazarlar, artık onu tarif etmek yerine başka konulara değinme şansı buluyorlar.”

ZAMANA YASLANAN EDEBİYAT…

Zamana yaslanan edebiyatın yerini bulacağı konusuna işaret eden yazar, “Yol kaybeden bir edebiyat geleneğinden geliyoruz. Kurmacanın işi çok zorlaştı” dedi. Edebiyatın günümüzde felsefeyle yakınlaştığından söz eden Mungan, şunları kaydetti: 

“Yapıtın felsefesi önemli. Okurdan beklediğim bu. Katkısı olanlar için edebiyat varoluş siyasetidir. Sadece kendimize benzeyenleri okumayız çünkü. İyi bir okursanız başkalarını da, size benzemeyenleri de okumalısınız. Birbirimizin varoluşuna zarar vermeden yaşamanın öğrenildiği kültürü bize öğreten siyaset değil, edebiyattır. Birbirlerinin hislerine tercüman olmak bir köprüdür. İyi yazar, alkış alan, onay alan değil; sınırları zorlayandır. Kendimizle ilgili birçok hakikati edebiyat ile öğreniriz. Edebiyatın işi maskeleri aşağı indirmektir. Maskelerimizi okşamak değildir. Edebiyat, bir geniş zaman sanatıdır. Bu nedenle oluşum, gelişim, dönüşümle ilgilenir. Sabit anla ilgili değildir. Ne kadar çok roman okursanız, o kadar çok kişinin hayatını yaşarsınız.”