Olay Gazetesi Bursa

Dikkat çekici olmanızı sağlayacak bir teknik: Duchenne gülümsemesi

Gülümsemek biz insanlar için vazgeçilmez ve eşsizdir çünkü bu dünyaya gülümseme özelliği DNA’larımıza damgalı olarak geliyoruz.

Hatta, kör insanlar bile ömürleri boyunca tek bir gülümseme görmeden otomatik olarak gülümserler. Bu içgüdüsel bir durumdur ve ruh halimizi iyileştirir, ilişkilerimizi optimize eder ve duygularımızı sözsüz bir şekilde ifade etmemize izin verir.

Ancak farklı tür gülümsemeler olduğunu bilmek önemlidir ve tüm gülümsemeler aynı değildir. Aslında, diğerlerinin yanında göze çarpan bir şekilde öne çıkan bir gülümseme şekli var; “Duchenne gülümsemesi” İsmini, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında yaşamış nörolog ve fotoğraf tıbbının öncüsü Guillaume-Benjamin-Amand Duchenne’den alıyor. Hareket fizyolojisinde uzman olan Dr. Duchenne, sahte gülüşlerin samimilerden nasıl farklı olduğunu açıklamak ve ayırt etmek istedi. Bunu yapmak için, gülümsemelerin nasıl oluştuğunu ve yüzümüzde nasıl göründüğünü adım adım ayrıntılı olarak anlattı.

Duchenne gülümsemesi denilen bu tür bir gülümseme, ağız yakınındaki ana ve küçük kaslar ile şakak kemiği üstündeki kasların kasılmasıyla ortaya çıkar. Sonuç olarak, bu kaslar dudakların köşelerini yükseltirken bununla birlikte hem yanaklar hem de gözkapaklarının çevresindeki kaz ayağı şeklinde tabir edilen kasların göze yakın bir şekilde büzüşmesiyle göz çevresindeki küçük kırışıklıkların oluşması gerekir. Yani özetle gözler ve şakakların kasıldığı gülme şekli Duchenne gülümsemesi olarak adlandırılır. Peki ama bu gülümseme neden önemlidir?

Duchenne gülümsemesi hakkında bilmemiz gereken bir nokta, bu gülüşün motor korteks ve limbik sistem tarafından kontrol edilmesidir. Bunun anlamı nedir? Temel olarak, bu gülüş beynin en duygusal kısmından otomatik bir şekilde gelir. Bazı insanları gülerken diğer insanlarından farklı görmemizin veya hoş bulmamızın sebebi budur. Bu kişiler çoğunlukla Duchenne gülümsemesini kullanmaktadırlar ve beynimiz otomatik olarak bu içten ve farklı gülüş şeklini tespit eder ve ilgi duyar. Karşısındaki kişiye istemsizce çekici veya tatlı gelir. Tüm bunlar bizi gerçek gülümsemelerin beynin ilkel kısmından geldiği sonucuna varmamıza yol açıyor.

Duygular ve gülümseme alanında araştırmalar yapan psikolog Paul Ekman, 18 farklı gülüş tipinin bulunduğunu tespit etmiştir. Ekman’ın dikkat çektiği şey, çoğu gülümsemenin (sahte olanlar dahil) kendi amaçlarının olmasıdır. Ancak, Paul Ekman’a göre Duchenne gülümsemesi ruhun duygularının bir yansımasıdır ve tamamen içten gelmektedir. Bu fikir kulağa şiirsel geliyor olabilir, ancak Ekman’ın bu teorisi sosyal psikoloji alanında yayın yapan bilimsel bir dergide yayınlanan bir çalışmasının sonucudur. Yani, kısacası bilimsel olarakta bir kişinin gülüşüne bakarak o kişiden etkilenmemiz mümkün. Aynı şekilde karşınızdaki kişiye mutluluğu, refahı ve özgüveni geçirmek istiyorsanız içten gülümsemeye dikkat edin. Çünkü beynimiz otomatik olarak içten gelen bir gülümsemeyi tespit edebiliyor.