Diş eti hastalığı ile tansiyon arasındaki bağlantıya ilişkin diş hekimi Denizhan Uzunpınar, açıklama yaptı. Diş eti hastalığı dişin etrafında biriken diş taşı ve plağın sebep olduğu ve diş etlerimizi etkileyen bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla diş etlerimizdeki rahatsızlığı diş fırçalarken oluşan kanama sonucu fark eder ve diş hekimine öyle gideriz. Oysaki diş eti sağlığımız genel sağlığımızla doğrudan ilişkilidir. Çünkü diş etindeki kanama sonucunda diş taşı içindeki bakteriler kanayan kılcal damarlardan kan dolaşımımıza sızabilir ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Diş eti sağlığınızı düzeltmek aslında düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek, dişlerinizi fırçalamak, diş ipi kullanmak ve diyetinize dikkat etmek kadar basittir.
AĞIZ HİJYENİ NEDEN ÖNEMLİ?
Diş hekimi randevularını ertelemek, diş ipi kullanmayı unutmak ve çok fazla şeker tüketmek diş eti sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden ağız hijyeninizi ihmal etmenin potansiyel sonuçlarını bilmek önemlidir.
Diş eti hastalığınızın enfeksiyon yaydığını ve vücudunuzdaki diğer komplikasyonlara neden olduğunu öğrendiyseniz, bunu tedavi etme olasılığınız daha yüksek olmaz mıydı? Diş eti hastalığını önlemek sağlığınız üzerinde ciddi bir olumlu etkiye sahip olabilir.
Son çalışmalar diş eti hastalığının aslında kan basıncınızı yükseltebileceğini göstermiştir. Aslında, İngiltere’de yapılan bir çalışma, diş eti hastalığı olan hastaların yüksek tansiyona sahip olma ihtimalinin %49 daha yüksek olduğunu gösterdi. İleri çalışmalar ise diş eti hastalıkları tedavi edildikten sonra yüksek kan basıncı aralıklarında bir düşüş olduğunu gösterdi.
Bu bağlantı, diş etlerinizin sağlığının genel sağlığınızla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Periodontitis ve diş eti hastalığı, bakterilerin diş etlerinde birikmesine neden olabilir, bu da ağrı, kanama ve daha fazla komplikasyona neden olabilir.
Bu bakteriler diş ve diş etleri etrafında biriktiğinde, vücudun diğer bölgelerine yayılmaya başlar. Bilimsel çalışmalar bu inflamasyonun kan basıncını arttırdığı göstermiştir. Bazen bu artış, bir hastanın yüksek tansiyon teşhisinde yeterli bir gösterge bile olabilmektedir.