Olay Gazetesi Bursa

Dünyada başka örneği yok

Nilüfer'de kerpiçten yapılmış bazı eski evlerin duvarlarında, Antik Roma geleneğini yansıtan ve 100-150 yıl önce kullanılan sabit arı kovanları ve taşlaşmış petekler bulundu.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Güven Gümgüm, antik dönemde arı ve bal konusunu araştırdığını, bu araştırmaları sırasında Ürünlü Mahallesi’ndeki 2 kerpiç evde sabit arılık ve taşlaşmış peteklere rastladığını söyledi. 

Gümgüm, araştırmasına yaklaşık 1,5 yıl önce başladığını belirterek, ‘Uludağ Üniversitesinin Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında bir proje yaptım ve bu çerçevede antik dönemde bal ve arıyla ilgili bütün literatürü araştırdım. Bu araştırmalar sonucunda arı ve balın antik dönemde insan için ne kadar önemli olduğu, arının hiyerarşik sisteminin antik dönemde nasıl çözümlendiği noktasında bilgilere ulaştım’ dedi.

Sabit kovanlarla arıcılığın eski bir gelenek olduğunu ifade eden Gümgüm, ‘Bu gelenek milattan sonra 1. yüzyıla kadar devam eden bir gelenek. Ürünlü’nün eski adı ‘Kite’ydi ve burası Roma döneminde ve Osmanlı döneminde de önemli merkezlerden bir tanesi. Bu anlamda bu kovanlar, geleneğin ne kadar eskilere gidebileceği konusunda bize bilgiler veriyor. Şunu özellikle belirtmeliyim ki bu kovanlar dünyada korunmuş olarak karşımıza çıkan tek kovanlardır. Bu kovanlar, evi çevreleyen duvarlar ya da ahırların duvarları içerisinde yapılmış kovanlara örnek teşkil edebilecek tek kovanlardır ve dünyada başka örneği yok. Sabit kovanlara örnek olabilecek bazı ülkelerde genel bir araştırma yaptığımızda Ürünlü’deki bu kovanların ne kadar önemli olduğu ve tüm Akdeniz havzası hatta dünyada başka bir örneği olmadığını söyleyebiliriz’ diye konuştu. Gümgüm, antik dönemde insanoğlunun arıya bakışını anlatan materyaller ile Ürünlü’de yapılan arıcılık bilgileri kullanılarak, 2 evden büyük olanın müzeye dönüştürülmesini önerdi.