Olay Gazetesi Bursa

Eski Bursa Emniyet Müdürü, Gülen’in yazısının karşılaştırılmasını istedi

Bursa’da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya'nın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu, toplam 8 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ali Osman Kahya, gizli tanıkların ifadesiyle yola çıkılarak suçlandığını öne sürerek,  terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in kendisine yazdığı iddia edilen not ile Gülen’in orijinal yazısıyla karşılaştırılmasını istedi. Kahya, “Bu nottaki yazının karşılaştırılmasını istiyorum. Bulunamaz diyebilirsiniz, ama ben Gülen’in el yazısı örneğini de yanımda getirdim”  diyerek mahkeme başkanına verdi.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında eski Bursa İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, eski İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ve eski Bursa Vergi Dairesi Başkanı İbrahim Saydam’ın da aralarında bulunduğu birçok kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden Ali Osman Kahya, Atilla Gülsar, İbrahim Saydam, Faruk Öztürk ve Yusuf Ziya Leventoğlu tutuklandı. Savcılık soruşturmasının ardından tutuklu sanıklarla birlikte Kemal Bayraktar, Ahmet Münir Acar ve Yüksel Yaşar hakkında Bursa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘örgüte finansman sağlamak’ suçundan 35’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Geçen hafta iddianamenin okunmasıyla başlayan yargılamaya bugün devam edildi. İlk iki gün Atilla Gülsar, İbrahim Saydam, Faruk Öztürk ve Yusuf Ziya Leventoğlu ifade verdi.

Bugünkü duruşmada ifade veren Ali Osman Kahya,  27 Nisan’da mahkemeye 23 sayfalık savunma gönderdiğini söyleyerek, kendisine istinat edilen iddialara  yanıt verdi.

Emniyet Müdürü olarak bütün protokolü vali ve jandarma komutanıyla birlikte karşılamak zorunda olduğunu kaydeden Kahya, “ Bülent Arınç her 15 günde bir, üç beş günlüğüne gelir incelemelerde bulunurdu. İddianamede yeralan tek başıma oturduğum masa söz konusu gezilerde katıldığım yemektir olayı hatırlamıyorum.  FETÖ’nün perşembe günkü yemekli sohbet toplantılarına valiyle katıldığım iddia edilmiş. Protokol toplantılarına katıldım. Toplantı yapıldığı iddia edilen restoranda. kesinlikle sohbet toplantılarına katılmadım. Bir iftira furyası başladı itirafçı olmak isteyenler böyle bir iftira atıyor” dedi.

“ÇİFLİKTE PİKNİK YAPTIK, PARA İSTEMEDİK”

Ali Osman Kahya, 7 Ocak 2014’te Bursa Emniyet Müdürlüğü’nden ayrıldığını, 3 ay sonra hakkında bir dosya açıldığını ve 18 ay boyunca dinleme yapılmasına rağmen hiçbir şey bulunamadığını öne sürerek, şöyle devam etti:

“Vali Harput’la birlikte M.Ç.’nin çiftliğine gidip örgüt adına para istediğimiz söyleniyor, asla böyle bir durum yok. Çiftliğe gidip piknik yaptık, ama para istemedik. Kesinlikle yalan, beni başsavcı, valiyle irtibatlandırmaya çalışmışlar. Ben bunları idari görevli oldukları için tanırım, başka türlü sohbetim yok bunlarla. Benim ve valinin FETÖ’nün kuklası olduğumu  söylemişler. Ben yıllarca devletin ekmeğini yedim, aslanlar gibi doğuda çarpıştım, devletin emniyet müdürüyüm. Bizi aşağılamışlar.”

Emniyetteki kritik yerlere FETÖ’ye yakın kişileri atadığı iddialarına da yanıt veren Kahya,  “Bunu kimden duymuşlar yalan.  Ben istihbaratta çalışan bir memuru karakola yollayamam branşlı personel atamasını, ilgili müdürlük yapar. Ankara’daki  benim dönemimde yasa dışı dinlemeler yapılmış. Benim imzam olmaz bu dinlemelerde, benim bile haberim olmaz.  Bu tanığın nasıl haberi olacak? Tanıklar etkin pişmanlıktan yararlanmak için bize iftira atmıştır” dedi.

HESAP VERECEKLER DERKEN NEYİ KASTETTİNİZ

İddialar arasında “Cemaate himmet verdiğim söyleniyor” diyen Kahya, “Bu tanıklar kendilerini kurtarmak için bizlere iftira atıyorlar. Ama bunlar da hesap verecek”  dedi.

Mahkeme başkanının ifadenin arasına girerek,  “Hesap verecek derken ne kastettiniz? “ sorusu üzerine,  Kahya, “Yani bu FETÖ’cüler iftira atıyorlar. Kendilerini kurtarmak için, bu adamlar mahkemelerde hesap verecekler, cezalarını çekecekler” dedi.

Kahya, Başsavcı Namık Yılmaz’ı iş icabı tanıdığını da kaydederek, “Dostluğum yoktur. Özellikle vali, başsavcı, milli eğitim müdürü, vergi dairesi müdürünü bir grup yapmış tanıklar bunlara bir yerlerden üflenmiş bunlar onlar da üfürüyorlar” diye konuştu.

“PİJAMAYLA EMNİYETE GÖTÜRÜLDÜM”

Yine iddialar arasında, FETÖ’cülerle gittiği bir villada teravi namazı kıldığının yer aldığını ifade eden Ali Osman Kahya, şöyle devam etti:

 “Ben bir kaç kez gittim işadamı F.K’nın evine ama validen başka bir kimseyi görmedim. Vergi dairesi müdürüyle iş adamlarının tepesine çöktüğüm söyleniyor, ihbarcı biliyor ama tepesine çöktüklerimiz şikayet dahi etmemiş. Bu  ihbarı yapan kişinin tespit edilmesini istiyorum. 4 yıldır görevde değilim herhalde görevdeyken korkan iş adamları bu dört yılda herhalde suç duyurusunda bulunurdu.”

Terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in yazdığı ve evindeki bir kitabın arasında bulunan notla ilgili de ifade veren Kahya, “Kahyaoğlu yazılan not savunmam alınırken bana gösterilmedi. Örgüt elebaşının benim adıma emniyete gönderdiği, evimdeki kitabın arasında bulunduğu söyleniyor.  Bu tamamen komplodur, orijinalini görmek istiyorum. Evimde arama yapılırken ben iştirak ettirilmedim. Polis beni arabamdan inerken gözaltına aldı, üzerimde pijamalarım varken. Üstümü değiştireyim aileme haber vereyim dememe rağmen, buna izin vermediler.  Ben alındıktan 6 saat sonra evimde arama yaptılar. Bu kağıdı  kitabın arasına koymak için beni aramada bulundurmadılar. Bu komployu yaptılar bana. Hukuka aykırı şekilde bekletildim, sebebini bilmiyorum. Gülen’in el yazısı var internette, bu nottaki yazının karşılaştırılmasını istiyorum. Bulunamaz diyebilirsiniz, ama ben Gülen’in el yazısı örneğini de yanımda getirdim diyerek el yazısı örneğini mahkeme başkanına verdi.

Mahkeme heyeti, daha sonra diğer sanıkların savunmalarına geçti.