Olay Gazetesi Bursa

Evlilik yüzüğünün yeri neden sol elimiz

Evlilik yüzüğünü sol ele takma geleneğinin Mısırlılardan günümüze geldiğini biliyor muydunuz?

Hayat birleştirmek zor karar. Ama karar verdikten sonra da şu duygudan bu duyguya geçerek bir türlü yol alınıyor işte. Gelinlik, damatlık, ev, eşya derken maddi manevi yoran bir süreç.

 

Evlilik denilince akla gelen ilk sözcük, yüzük elbet. Çünkü ilk adım o yüzüğün “Evet!” cevabından sonra sevdiğiniz adamın parmağınıza takmasıyla başlıyor.

 

Bu yazının amacını kapsayan asıl soru geliyor şimdi: “O yüzük hangi parmağa takılacak?”

 

Mısırlı dedelerimizden miras

 

Yüzüğü evliliğin sembolü haline getiren, Mısırlılarmış. Yani hepimize Mısır’dan bir miras kalmış işte.

 

Milattan 2800 yıl öncesine dayanıyor mevzu, derin. Mısırlılar o zamanlarda daire şeklindeki her şeyin sonsuzluğu simgelediğine inanırlarmış. Çünkü dairenin başlangıcı ve bitişi belli değil.

 

Böyle düşününce insan bir an iç geçirmiyor değil tabii. Adamlar o kadar sevgi dolu düşünmüşler, evliliğe öyle değer vermişler ki, onu sonsuzlukla simgelemişler.

 

Nasıl yayıldı

 

Evet, inanışın asıl sahibi Mısırlılar, ama bunu adet haline getirenler Romalılar olmuş. Özellikle ilginç yüzüklerle bu inanışı bir geleneğe dönüştürmeyi başarmışlar.

 

Önce sağ el

 

Geleneklere göre önce nişan yapıyoruz ve nişanlandığımızda da yüzük sağ yüzük parmağına takılıyor. Ne zaman ki evleniliyor, işte o zaman yüzük ait olduğu sol ele geçiyor. Sonsuza dek, kalp kalbe…

 

Neden sol el

 

Evlendiğimizde yüzüğümüz sol elimizde, şu an yüzük parmağı diye bildiğimiz, sondan bir önceki parmağa takılıyor.

 

Bunun da evveliyatı işte taa o zamanlara dayanıyor yine. Başlangıcı ise bir yanlış bilgiden doğmuş. Tıbbın henüz gelişmediği o zamanlarda, dolaşım sistemimizdeki kalbe giden ana damarın bu parmaktan geçtiği sanılmış. Sonsuza kadar kalben bağlılığı simgelesin diye de evlilik yüzüğü bu parmağa uygun görülmüş.

 

Aslında ne olursa olsun yanlıştan bir doğru doğmuş. Çükü amaç, insanın kalbinin sevdiğine bağlanması ve bunun simgelenmesi. Bugün herkes hangi damarın nereden geçtiğini bilse de vazgeçmiyor sonuçta bu geleneği yaşatmaktan.

 

İki kişinin bir arada yaşaması zor da olsa, sevgiyle alınan her yol kutsal ve ben inanıyorum ki insanların böyle basit ama derin anlamlar yükleyeceği simgelere ihtiyaçları var. Hayat biz güzel görürsek renkleniyor.