Olay Gazetesi Bursa

Gökçen ailesi annelerini uğurladı…

Bursa'nın eski milletvekillerinden, duayen sanayici Memduh Gökçen'in eşi Zehra Deniz Gökçen toprağa verildi.

Hatice DAL

Bursalı iş insanı Memduh Gökçen’in eşi ve Mehmet Celal Gökçen’in annesi Zehra Deniz Gökçen 89 yaşında hayatını kaybetti.

Zehra Deniz Gökçen için bugün Ulu Cami’de cenaze töreni düzenlendi. Törende, bir dönem ANAP’tan milletvekilliği yapan Memduh Gökçen 65 yıllık hayat arkadaşının tabutuna sarılıp, gözyaşı döktü.

Ayakta durmakta zorluk çeken Memduh Gökçen’e torunu destek oldu. Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekilleri Ahmet Kılıç ve Atilla Övünç, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Recep Altepe ile iş dünyasından çok sayıda ismin de katılımıyla kılınan cenaze namazının ardından Zehra Deniz Gökçen, Emir Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Deniz Zehra Gökçen, Almanya’nın Stolp şehrinde 1932 yılında doğdu. İlk adı Ursula Anna Noffz olan Gökçen, 1954 yılında üniversite okurken Bursalı Memduh Gökçen ile tanıştı. Çift, 2 yıllık arkadaşlıklarının ardından 1956 yılında evlendi. Bursa’ya yerleşen Ursula Anna Noffz, adını Zehra Deniz Gökçen olarak değiştirdi. Daha sonra Müslüman oldu. 3 çocuk annesi olan Zehra Deniz Gökçen, pek çok sosyal sorumluluk projesine öncülük etti. Hayırsever kimliği ön plana çıkan Gökçen, önceki gün hayatını kaybetmişti.

İş adamı Mehmet Celal Gökçen, Almanya’dan Türkiye’ye aşkı için gelen annesinin, Türkiye’yi memleketi olarak benimsediğini anlatarak, “Annem 1932 yılında Haziran ayında Almanya’da doğdu. Üniversite eğitimi için Almanya’ya giden babamla tanıştı. 67 yıldır beraberler, buraya geldiler. Annem Müslümanlığı tercih etti. En sonunda çok istediği Umre ziyaretini de gerçekleştirdi. Annemin Türk örf ve adetlerine alışmasında babaannem öncülük yaptı. O’nu yetiştirdi, geliştirdi ama yurt dışındaki anneannem ve dedem de aynı yönde düşünüyordu. Annem en son, dedem vefat edince on gün yurt dışında kaldık. O zaman annem, anneanneme ‘Ben artık memleketime döneyim’ dedi. Yani memleketi Türkiye’ydi. Hiç beklemediğimiz bir şekilde dinlenmek için odasına çekildi, gözlerini kapatıp uyudu ve öyle öldü. Herhangi bir hastalığı yoktu” dedi.