Olay Gazetesi Bursa

Hayatı bu günlerin hayalini kurmakla geçti! O şimdi sarı otobüsünde çok mutlu​​​​​​​

Ayşen Korkmaz Bursa’da toplu ulaşım hizmeti veren BURULAŞ’ın tek kadın sürücüsü. Bu işi yapmak aklına nerden geldi? Başka iş mi yoktu? Çoluk çocuk, konu komşu ne der diye düşünmedi mi?

Her gün koca koca otobüslerde mesaisi dolana kadar direksiyon sallıyor. Trafikte ne zorluklar yaşıyor? Yolcular direksiyonda bir kadının oturduğunu görünce nasıl tepki gösteriyor? Erkek meslektaşları ona nasıl davranıyor?

Ayşen Korkmaz’ın en sevdiği otobüs hangisi, en çok çalışmak istediği hat neresi? Hem ev işleri hem otobüs şoförlüğü bir arada nasıl yürüyor? Erkeklere ait bu dünyada en büyük desteği kimden alıyor?

olay.com.tr Yayın Yönetmeni Derya İzbul sordu Bursa’nın tek kadın belediye otobüs şoförü Ayşen Korkmaz yanıtladı…
 

Derya İzbul – Ayşen Kormaz bir kadın için sıradışı sayılabilecek bir meslektesiniz. Hemen sorayım bu işi yapmak nerden aklınıza geldi?

Ayşen Korkmaz – Bu iş benim çocukluk hayalimdi. Çocukluğumda yanımdan bir belediye otobüsü geçse öyle hayran hayran bakardım. Kendimi hep böyle bir otobüsü kullanırken hayal ederdim.
 

D.İ. – Çocukken diğer kızlar gibi bebeklerle falan oynamaz mıydınız yani?

A.K.- Çok bol oyuncağı olan bir çocuk değildim ama bebek yerine arabayı, kamyonu tercih ederdim tabii ki.
 

D.İ. – Kaç kardeştiniz?

A.K.- Bir ablam ve bir erkek kardeşim var.
 

D.İ. – Erkek kardeşiniz ne iş yapıyor?

A.K.- O bir fabrikada çalışıyor.
 

D.İ. – Babanız ne iş yapıyordu peki?

A.K. – O da fabrikada çalışıyordu.

D.İ. – Bu işi size sevdiren bir örnek yok yani ailede. Peki nasıl heves ettiğiniz şoförlüğe?

A.K. – Şoförlük değil ağır vasıta şoförlüğü özellikle de sarı belediye otobüsü…
 

D.İ. – Ha yani küçük araba değil. İlle büyük araç olacak öyle mi?

A.K. – Evet öyle.
 

D.İ. – Soruyu tekrarlayalım nasıl ve neden heves ettiniz bu işe?

A.K. – Valla bilmiyorum. Bu heves nerden geldi inanın bilmiyorum. Ama başta da söylediğim gibi kendimi bildim bileli bu işi yapmak istedim.
 

D.İ.- Ne kadar zaman oldu çocukluk hayalinizi gerçekleştireli. Yani sarı otobüsün direksiyonuna oturalı?

A.K.- 1 Mayıs 2018 tarihinde başladım. Yani 6 ay doluyor.
 

D.İ. – Daha önce ne iş yapıyordunuz?

A.K. – Daha önce bir tekstil fabrikasının ulaştırma bölümünde çalıştım 8 sene. Orada da araç kullanıyordum.
 

D.İ. – Nasıl bir araç kullanıyordunuz?

A.K. – Minibüsten TIR’a kadar bir çok araç kullandım. TIR ile fabrikadan çıkan ürünleri şehir içinde başka fabrika ya da depolara taşıyordum.
 

D.İ. – Tam da sevdiğiniz işi yapıyormuşsunuz. TIR kullanmak en zevklisi her halde…

A.K. – Ama bu sarı otobüsü kullanmaktan daha güzeli yok.

D.İ. – Bunların da daha büyükleri var ama. En çok hangi tip belediye otobüsünü seviyorsunuz?

A.K. – Bu kullandığım Atak modeli bir araç. Boyu 9 metre. Tabii 12 metrelik araçlar daha keyifli. En sevdiğim 12 metrelik Conecto. Şimdiki hayalim ise körüklü otobüs kullanmak. Ama bunu söylerken amirlerimin, “bu da ne sabırsız çıktı” demelerinden korkuyorum.
 

D.İ. – Umarım yakın zamanda o hayaliniz de gerçekleşir. Peki körüklü otobüs de kullandıktan sonra sıkılmayacak mısınız bu işten?

A.K. – Hayatta sıkılmam. Şu direksiyonun başına oturduğum her sabah şükrediyorum Allah’a bana bu işi verdiği için.
 

D.İ. – Sizin bu işi yaptığınızı bilmeyen eski arkadaşlarınızla ya da konu komşuyla karşılaştığınız oluyordur mutlaka. Onlar ne diyor sizi direksiyonda görünce?

A.K. – Mahalleden ya da okuldan eski arkadaşlarımdan biriyle karşılaşmışsam benim bu hevesimi bildiklerinden, “hah tam işini bulmuşsun” diyorlar.

 

D.İ. – Sahi bu işi nasıl buldunuz? BURULAŞ’a giriş şartları nedir?

A.K. – Ben daha önce de başvurmuştum. Ama o zaman ağır vasıta ehliyetimi aldığım tarihin üzerinden 8 yıl geçmemişti. BURULAŞ’ın böyle bir şartı var. Sonra bir gün Alinur Başkan’ın bir halk toplantısına katıldım. Çıkışta ona 30 saniyede derdimi anlattım, BURULAŞ’ta şoför olmak istediğimi söyledim. O da sağolsun ilgilendi, yardımcıları hemen telefonumu aldılar. Sonrasında BURULAŞ Genel Müdürü Mehmet Kürşat Çapar bey de bizzat ilgilendi. Böylece gerekli bütün prosedürü tamamlayıp işe başladım.
 

D.İ. – İşe başlar başlamaz hemen oturttular mı sizi otobüsün direksiyonuna?

A.K. – Tabii.. Ben bu işi işi biliyorum. Zaten BURULAŞ’daki yöneticilerim, amirlerim de bunu gördüler. Başta Alinur Başkanım ve Mehmet Kürşat Bey olmak üzere bütün yöneticilerimin, amirlerimin çok büyük desteğini gördüm. Hepsinden Allah razı olsun.
 

D.İ. – Nerelerde çalışıyorsunuz? Yani Bursalılar sizinle hangi hatta karşılaşıyor?

A.K. – Şimdiye kadar 30’a yakın hatta çalıştım. Çalıştığımız hatlar ihtiyaca göre değişiyor. Ortağım ve ben yöneticilerimizin planlamasına göre bize verilen hatta çalışıyoruz. Ama hep şehrin batı bölümündeyiz. Aslında çocukluğumun geçtiği ve ailemin hala yaşadığı Gürsu’ya giden bir otobüste çalışmak isterdim ama oranın garajı ayrı.
 

D.İ. – Ortağım dediniz. Hat değiştiğinde oortak da değişmiyor mu?

A.K. – Yok ben başladığımdan beri aynı arkadaşla dönüşümlü çalışıyorum. BURULAŞ’da sistem böyle. Emekli olana kadar beraber. Bazen ben sabahçı oluyorum, bazen o.
 

D.İ. – Yolcularla aranız nasıl? Bindikleri otobüsün direksiyonunda bir kadının oturduğunu görünce nasıl tepki veriyorlar.

A.K. – Siz de gördünüz özellikle kadınlar çok memnun oluyor ve memnuniyetlerini bir şekilde ifade ediyorlar. Bu güne kadar yolculardan yana tatsız bir olay hiç yaşamadım.
 

D.İ. – Evet ben de sizinle dolaştığım 2 saat boyunca gördüm bunu. Sizi gören hemen her yolcunun yüzünde bir gülümseme beliriyor. Hele kadınlar sanki otobüsün direksiyonunda bir hemcinslerini görmekten gurur duyuyorlar. Sizi ilk defa görenler mutlaka “hayırlı olsun” diyor. Daha önceden tanıyanlar hal hatır soruyor. Siz de hepsiyle tek tek konuşuyorsunuz. Şoförlüğün yanısıra bu kadar sosyalleşmek yorucu olmuyor mu?

A.K. – Neden yorucu olsun. Büyük mutluluk veriyor bana yolcuların bu ilgisi. Sadece yolcular değil diğer şoför arkadaşlar da çok iyi davranıyorlar.
 

D.İ. – Evet onu da gördüm. Karşılaştığınız her otobüsün şoförü size mutlaka selam veriyor. Çoğunun da yüzünde kocaman bir gülümseme oluyor bu selamı verirken.  BURULAŞ’ta sizden başka kadın şoför yok. Dolayısıyla her şey erkeklere göre düzenlenmiş olmalı. Mesela mesai sırasında molalarda tuvalet ihtiyacı falan olduğunda sorun yaşamıyor musunuz?

A.K. – Kalkış saatini beklediğimiz son durakların yakınında genellikle bir cami oluyor. Onların da genellikle bir kadın tuvaleti oluyor. Ama kısa bir süre çalıştıktan sonra zaten mahallenin kadınları hemen ilgi göstermeye başlıyor. Evlerine davet ediyorlar. Yiyecek içecek ikram etmek istiyorlar. Tabii mesai içinde bu davetlerin çoğunu kabul edemiyorum ama diyeceğim çalıştığım hatlarda kadınlar beni sanki bir yakınlarıymışım gibi kabul ediyor ilgi gösteriyor.

Otobüse binen her kadın onu fark edince mutlaka bir tepki veriyor. Bu tepkilerin büyük bölümü nasılsın canım diye başlayan hal hatır sorma cümleleri oluyor. İlk defa görenler hayırlı olsun diyor. Bazıları sadece gülümsüyor, bazıları da oturduktan sonra yanındaki diğer hanımla otobüsü bir kadının kullanmasıyla ilgili olumlu görüşlerini dile getirmeye başlıyor.

Ona gülümseyenler sadece kadınlar değil. Belediye otobüsünün kadın şoförü adeta Bursa’da trafiğin yüzünü güldürüyor. Mesela karşı yoldan geçen her otobüs şoförü ona mutlaka selam veriyor. Çoğu da bu selamın yanına geniş bir gülümseme ekliyor. 

D.İ. – Başka şehirlerde kadın şoförler var mı belediye otobüslerinde çalışan?

A.K. – Benim bildiğim İstanbul’da, Eskişehir’de, Muğla’da, Adana’da, Diyarbakır’da ve Sakarya’da kadın meslektaşlarım var.
 

D.İ. – Onlarla görüşüyor musunuz? Mesela bir ortak sosyal ağınız falan var mı?

A.K. – İçlerinden arkadaşım olanlar var ama öyle face üzerinden falan bir ortak ağımız yok.
 

D.İ. – Biraz da işin zor yanlarından bahsedelim. Yoğun trafikte saatlerce direksiyon sallamanın zor yanları da vardır mutlaka.

A.K. – Yaptığım işi öyle seviyorum ki zorlukları pek umursamıyorum. Ama otobüs duraklarına park edilen araçlar bizim için büyük bir sorun olabiliyor. Bu konuda sürücülerin duyarlı olmasını istiyoruz.
 

D.İ. – Peki hiç sinirlendiğiniz olmuyor mu trafikte?

A.K. – Ben kolay kolay sinirlenmem ama bize sinirlenenler oluyor. Mesela biri durağa park etmiş, biz de yol ortasında yolcu indirmek zorunda kalmışız, o sırada trafik tıkanıyor haliyle. O sırada arkadan sabırsız sürücünün biri başlıyor korna çalmaya. Bazen yetmiyor hiddetle arabasından inebiliyor. Ama direksiyonda beni görünce genellikle sakinliyorlar.
 

D.İ. – Trafikte gerginlik çok olur. Otobüsün direksiyonunda bir kadının oturduğunu görüp sakinlemeyen de oluyor mu?

A.K. – Çok nadir. Ama tatsız olaylar da olabiliyor tabii. Yani küfür falan eden oluyor. Ben kulaklarımı kapatıyorum bu tür seslere, muhatap olmuyorum…
 

D.İ. – Gelelim özel yaşamınıza. Çocuğunuz var mı?

A.K. – İki oğlum var. Biri 23 diğeri 18 yaşında. Büyük olan evli.
 

D.İ. – Onlar nasıl karşılıyor sizin bu işinizi.

A.K. – Çocuklarım zaten benim şoförlüğüme küçüklüklerinden beri alışıklar. Ama bu BURULAŞ işini özellikle gelinim çok destekliyor.

D.İ. – Ev işleriyle mutfakla falan aranız nasıl?

A.K. – Her çalışan kadın gibi benim de öncelikli işim evi çekip çevirmek. Mutfağımızda her zaman yemek pişer. Hatta çoğu zaman işe gelirken de yanımda kendi yaptığım yemekleri getiriyorum acıktığımda yemek için.
 

D.İ. – Evde en sevdiğiniz iş nedir?

A.K. – Mutfağı temizlemeyi severim, cam silmeyi sevmem. Ama evde yapmayı en çok sevdiğim iş minibüsümle uğraşmak.

D.İ. – Minibüsünüz mü var?

A.K. – Ben küçük araba sevmiyorum. Bir tane ikinci el minibüsüm var. Binek araç olarak ailece onu kullanıyoruz. İşte o minibüsün çoğu bakımını da kendim yapıyorum.
 

D.İ. – Mesela?

A.K. – Valla balatalarını bile kendim değiştiriyorum diyeyim gerisini siz tahmin edin.
 

D.İ. – Size sarı otobüsleriniz, minibüsünüz ve ailenizle birlikte uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Son sorum şu olsun, daha kaç sene bu işi yapmayı düşünüyorsunuz?

A.K. – Şu anda olmayı hayal ettiğim yerdeyim, Yani Bursa’da bir sarı otobüsün direksiyonunda. Eğer Allah izin verirse yaş haddinden emekliye ayrılıncaya kadar BURULAŞ’daki şoförlük görevime devam etmek istiyorum.