Olay Gazetesi Bursa

‘İki ülke ilişkilerini tüm boyutlarıyla geliştirme kararı aldık’

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, "Sayın Cumhurbaşkanı, çok değerli kardeşim Sayın Erdoğan ile yaptığımız görüşmelerde iki ülke ilişkilerini tüm boyutlarıyla geliştirme kararı aldık. İran ve Türkiye ekonomisi birbirini tamamlayıcıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani baş başa görüşmeleri ve Türkiye-İran 3. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Oturumu’nun ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

 

Konuşmasına besmeleyle başlayan Ruhani, Erdoğan ile Türkiye devleti ve milletine misafirperverlikleri ve İran heyetini çok sıcak karşıladıkları için teşekkür etti.

 

Ruhani, ziyaretlerin ilk bölümünde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. Zirvesi’ne katıldıklarını belirterek, bu İslami işbirliğin çok önemli iki amacının bulunduğunu kaydetti.

 

Bunlardan birincisinin, İslam ülkeleri arasındaki birliği sağlamak olduğunu dile getiren Ruhani, “İkincisi de Filistin halkının hakkını canlandırmak, oradaki zulmü gidermek ve oradaki siyonist rejim tarafından yapılan zulme son verdirmek.” diye konuştu.

 

İran’ın İİT’nin yanında olacağını kaydeden Ruhani, İİT’ye dönem başkanlığı yaptığı için Türkiye’yi tebrik ederek, “Umarız bu dönem başkanlığında İslam dünyasının gelişmesi için çok güzel işbirliği yaparız.” ifadesini kullandı.

 

Ruhani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bugün yaptıkları görüşmelerde üç önemli amacı bu teşkilatın önceliği olarak belirlediklerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“İkimiz de bu konuda hem fikir kaldık. Birincisi, Müslüman kadının İslami toplumdaki rolü ve yüksek yerini, İslami hukukta, İslam kültüründeki yerini dünyaya tanıtmak. Maalesef İslam bu konuda mazlum olmuştur ve kadın haklarının gerçekliği hem Kuran’da hem de Peygamberimiz tarafından vurgulanmıştır. Maalesef unutulmuştur bu ve bazen dünya nezdinde yanlış anlatılmıştır.”

 

Diğer bir konunun ise aşırıcılık, şiddet ve terörle mücadele olduğunun altını çizen Ruhani, bunun hem iki ülke hem de İslam dünyası açısından çok önemli bir mesele olduğunu vurguladı.

 

Ruhani, üçüncü konuyu da “İslam dünyasının birliği ve mezhepleri birbirine yakınlaştırmak” şeklinde tanımlayarak, “Dünyaya, bizim kimliğimizin Şii olmak, Sünni olmak veya diğer mezheplerden olmak değil, İslam olduğunu söylemeliyiz. Bizim kimliğimiz Müslüman olmaktır, İslami olmaktır. Sevgi, rahman ve kardeşlik İslamiyetidir. İslamiyet bunları içinde barındırmaktadır ve İslam’ın gerçeği de aslında budur. Umarım, Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince Türkiye ile işbirliği yaparak bu değerli amaçlara ulaşırız.”

 

“İki ülke ilişkilerini tüm boyutlarıyla geliştirme kararı aldık”

 

Ziyareti kapsamında, Türkiye-İran 3. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı’nı da gerçekleştirdiklerini anımsatan Ruhani, şunları kaydetti:

 

“Sayın Cumhurbaşkanı, çok değerli kardeşim Sayın Erdoğan ile yaptığımız görüşmelerde iki ülke ilişkilerini tüm boyutlarıyla geliştirme kararı aldık. İran ve Türkiye ekonomisi birbirini tamamlayıcıdır. Geçmiş yıllarda çok güzel adımlar atıldı ancak aynı zamanda da bazı ambargo koşullarından ve dünya ekonomisinde var olan bazı koşullardan dolayı tam olarak istediğimiz adımları gerçekleştiremedik. Bugün ne mutlu ki bu oturum ambargonun kalktığı bir dönemde gerçekleşti ve iki ülke arasındaki işbirliğinin gelişmesi için farklı alanlarda ortam ve zemin hazırladı. Bu amaca ulaşmak için bunu hızlandırmalıyız ve bu yoldaki engelleri de ortadan kaldırmalıyız, daha da kolaylaştırmalıyız.”

 

“Tahran ve İstanbul borsası arasında işbirliğini daha güçlendirmeliyiz”

 

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, önemli konulardan birinin de iki ülke bankacılık sektörünün birbiriyle daha aktif şekilde işbirliği yapması olduğuna işaret ederek, bankaların kendi aralarındaki projeleri gerçekleştirmek için bazı irtibat kanalları belirlediğini söyledi.

 

Ruhani, “Bankaların ilişkilerini daha geliştirmesi kararı aldık. Türk bankaları İran’da farklı şubeler açabilirler. Biz bu yönde de iki ülkenin ekonomik ilişkilerini daha da kolaylaştırmış oluruz. Aynı zamanda Tahran ve İstanbul borsası arasında işbirliğini daha güçlendirmeliyiz. Bu sermaye piyasasında çok önemli bir adım ve önemli bir gelişme olabilir. İki ülke arasında da çok güzel bir adım ve gelişmeye sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.

 

İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi açısından diğer önemli bir konunun ise “ortak pencere sistemi” ve gümrük olduğunu dile getiren Ruhani, iki ülke cumhurbaşkanları olarak kamyonların sınırdan rahat geçişlerinin sağlanabilmesi noktasında mevcut engellerin ele alınması için ilgili bakanlara tam yetki verildiklerini kaydetti.

 

Ruhani, sözlerine şöyle devam etti:

 

“İnşallah, kamyonlar açısından orada her gün sadece kısa kuyruklar göreceğiz hatta hiç kuyruk görmeyeceğiz artık. Ekonomiyi daha canlandırmak için ulaştırma konusunda ister karayolları ister demiryolları ister havayolları ve gemicilik konuları olsun, gerekli adımları atacağız. İki ülke sektörünü yatırım yapması için teşvik edeceğiz, ortak yatırımlar için, üçüncü ülkelere yatırım yapmak için engelleri ortadan kaldıracağız. Özellikle enerji konusunda biz Türk tarafına şu sözü verdik: İran, hem petrol hem doğalgaz hem elektrik hem de petrokimya ürünlerinde Türkiye’nin enerji güvenliğini garanti altına alabilir. Biz tam olarak Türkiye’nin ihtiyaçlarını giderebiliriz. Bu konularda ve ilişkilerimizi bu alanda daha da geliştirebiliriz.”

 

Görüşmede turizmin de gündeme geldiğini belirten Ruhani, turizmde altyapı sağlanması için Türkiye’nin İran’da yatırım yapabileceğini söyledi.

 

Her iki ülkenin halklarının karşılıklı turistik ziyaretlerde bulunmasının diğer ülkelerden turistleri de hem Türkiye’ye hem de İran’a seyahat etmeye teşvik edeceğini vurgulayan Ruhani, “Bu da, ekonomi konularının dışında kültürel anlamda da iki ülkenin lehine olabilir, iki ülke için önemlidir. Zaten, iki ülkenin kültürlerinin birbirini tamamlayıcı olduğuna vurgu yaptık.” dedi.

 

Üniversiteler arasında öğrenci ve eğitmen değişimiyle bilgi teknolojilerinde ortak araştırmalar yürütülebileceğini dile getiren Ruhani, “Türkiye birçok alanda öncüdür, gelişmiştir. İran da başka alanlarda çok önemli gelişmeler kaydetmiştir. Ortak bir şekilde gelişmeyi hızlandırabiliriz.” diye konuştu.

 

“Temel prensipte fikir ayrılığımız yok”

 

Ruhani, bölgesel konuların ikili ve heyetlerarası görüşmelerde ele alındığını ifade ederek, şunları kaydetti:

 

“Bölgemizde birçok sorun mevcut. Yemen halkı zalimce bir ölüme maruz kalıyor. Aynı zamanda Suriye’de suçsuz insanların ölümüne şahidiz. Bunlar halen devam ediyor. Irak halen istenen istikrara kavuşmadı. Pakistan ve Afganistan gibi diğer İslam ülkelerinde de gerekli ve istenen düzeyde istikrar sağlanamadı. Biz güvenliği ve istikrarı sağlamaları için bütün bu ülkelere yardımcı olmalıyız. Bu, hem dinen görevimizdir hem de İslam dünyasının lehinedir, iki ülke halkının da lehine olacaktır.

 

Allah’a şükürler olsun, bizim temel prensip konusunda herhangi bir fikir ayrılığımız bulunmamaktadır. Ülkelerin sınırları sabit şekilde kalmalıdır. Hiçbir ülkede parçalanmayı kabul etmiyoruz ve istikrara hepimiz vurgu yapıyoruz. Ölümler ve savaşlar bir an önce durdurulmalıdır ve her ne ad altında ve her ne şekilde olursa olsun, terörizmle mücadele etmeliyiz. Bir ülkenin geleceğini ve kaderini, o ülkenin halkı belirlemelidir. Bu konularda hemfikiriz. Hiçbir yabancı ülke, bir ülkenin geleceği için karar veremez.”

 

İki ülke arasındaki ilişkileri de değerlendiren Ruhani, “Çok cüzi konularda belki farklılıklarımız olabilir, farklı düşünebiliriz, bu da çok doğal bir şeydir. Biz daha fazla istişare ve işbirliği yapmak için, bölge ülkeleri için ve özellikle iki ülke arasındaki ilişkiler için her zaman hazırız özellikle de terörle mücadele ve İslam’ı dünyaya doğru şekilde tanıtmak konusunda.” diye konuştu.

 

Ruhani, İslamofobinin bir tuzak olduğunu ifade ederek, İslamofobi ile ancak İslam’ın gerçek yüzünü dünyaya tanıtarak mücadele edilebileceğini söyledi.

 

Her iki ülkenin de ilişkilerini bütün alanlarda geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Ruhani, “Bizim tarihimiz, dinimiz, coğrafyamız, komşuluğumuz, ortak menfaatlerimiz, bizden her gün ilişkilerimizi biraz daha geliştirmemizi ve iyi noktaya taşımamızı istiyor.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Toplantının sonunda Erdoğan, Ruhani’ye Farsça “Teşekkür ederim” dedi.