Olay Gazetesi Bursa

İstifa eden işçiler dikkat! Tazminat ödemeyin

İstifa, çalışma hayatında sıkça karşımıza çıkan bir durum ama işçilerin istifa ederken bazı kurallara uymamaları daha sonra başlarına bazı sorunlara yol açabiliyor. İstifa ederken nelere dikkat etmek gerekiyor? Olay Gazetesi Yazarı Fatih Acar yazdı...

Okurlarımızdan Gülsüm Hanım İki buçuk yıldır bir işyerinde sekreter olarak çalıştığını işyerindeki ortamdan memnun olmadığını  bu sebeple de istifa etmeyi düşündüğünü istifa ederken nelere dikkat etmesi gerektiğini soruyor.

İstifa, çalışma hayatında sıkça karşımıza çıkan bir durum ama işçilerin istifa ederken bazı kurallara uymamaları daha sonra başlarına bela açabiliyor. Bu sebeple de yükümlülüklerini bilmelerinde fayda var. Bir kişi bir işverene bağlı olarak çalışmaya başladığında iki taraf da karşılıklı olarak bazı yükümlülükler altına girer. Nasıl ki işverenin işçisine ücretini ödemek, SGK’ya primini yatırmak, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak gibi yükümlülükleri varsa işçinin de işverene karşı iş görme ve sadakat gibi yükümlülükleri mevcut. Dolayısıyla hem işveren hiçbir sebep yokken işçisini derhal işten çıkartamaz hem işçi geçerli bir sebep yokken işi bırakıp gidemez. Nitekim işveren işçisinin çalışmasına devam edeceği düşüncesiyle plan ve programını yapmakta.

Kural olarak, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce işçinin durumu işverene bildirilmesi gerekiyor. Yani işçi işten ayrılmak isterse belli bir süre öncesinden durumu işverene yazıyla bildirmeli.

Tabii ki sağlık nedenleri, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareketleri ve zorlayıcı nedenler bunun dışında. Eğer ki işçi işverenin ahlak kurallarına aykırı hareketi, ücretini ödememesi, sağlık koşulları gibi durumlar varsa işçinin işverene belli süre öncesinden haber vermesine gerek yok. Böyle durumlarda işçi, durumu yazıyla işverene bildirip derhal işi bırakabilir.

Peki işten ayrılacak olan işçi durumu işverene kaç gün önceden bildirmeli? Bu süre işçinin işyerinde çalıştığı süreye göre değişmekte. Buna göre;

Fatih Acar’ın yazısının devamı için tıklayın…