Olay Gazetesi Bursa

Mehmet Ali Erbil’den haber var! ‘Bu ağır ve ciddi bir tablo’

Profesör Doktor Yeşim Erbil, abisi Mehmet Ali Erbil'in sağlık durumunu açıkladı.

Mehmet Ali Erbil, 19 Ekim’de evinde düşerek yaralanmış, kaburgasının akciğerine battığı tespit edilen Erbil, acile ameliyata alınmıştı.

Tedavisi sırasında 16 yıldır mücadele ettiği hastalığı yeniden nükseden ve durumu ağırlaşan Erbil, ikinci kez uyutuldu.

Erbil’in kardeşi Dr. Yeşim Erbil, abisinin sağlık durumunu Instagram sayfasında takipçileri ile paylaştı.

“Mehmet Ali Erbil’in yoğun Bakımda tedavisi devam ediyor. Bu ağır ve ciddi bir tablo olduğu için 3-5 günde tamamen iyileşmeyi bekleyemeyiz. Yoğun Bakımda bulunan her hasta için bu geçerlidir. 7.5 litre kanama olan bir insanda doğal olarak kalp, akciğer, böbrek fonksiyonları bozulabilir. Yapılan tedaviler ve önlemler hep bu yönde. Şu an organ fonksiyonlarında bizi telaşlandıracak bir bozulma yok. Hepsini atlatacak ben inanıyorum, dualarınız onu ayağa kaldıracak. Abim güçlüdür onu bekleyen evlatları, bizler ve sizler varsınız.”

KAÇIŞ SENDROMU NEDİR?

Son günlerde Mehmet Ali Erbil’in rahatsızlığının gündeme gelmesiyle adını duyduğumuz kaçış sendromu, nadir görülen rahatsızlıklardan biridir. Şimdiye kadar dünya genelinde yalnızca 100 kişide görülen kaçış sendromu, damar içindeki sıvının azalmasıyla meydana gelen ani ataklar şeklinde kendini belli eder. Mehmet Ali Erbil’de görülen kaçış sendromu ile ilgili merak edilenleri sizler için derledik. Peki, kaçış sendromu nedir? Kaçış sendromu hastalığının tedavisi nasıl uygulanır? İşte kaçış sendromu ile ilgili tüm merak edilenler…

Kaçış sendromunda meydana gelen ataklar arasında hasta sağlıklıdır. Neye bağlı olduğu ve bedenin çalışmasının nasıl bozulduğu henüz tam olarak belli değildir. Kılcal damarların içinden dışarıya sıvı çıkış hız ve miktarında artış meydana gelir. Kılcal damarlarda ortaya çıkan bu değişiklikle damar dışına sıvı sızması artar.

KAÇIŞ SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hasta şikayetleri günlük hayatta sık karşılaşılan şikayetlerdir. Hastalar sıklıkla bulantı, karın ağrısı, kusma, halsizlik, kas ağrıları, yorgunluk gibi belirgin tanımlayıcı özellik göstermeyen yakınmalar ile başvururlar. Klinikte en sık “septik şok” tablosuyla yani kana karışan mikrobik etkenlerin ortaya çıkardığı şok tablosu ile benzerlik gösterir ve karışır.

Ataklar sırasında; damar içi sıvısının ani ve çok miktarda azalması, kanda albumin düzeylerinin düşük olması, kanın koyulaşması-akıcılığının azalması, bazen de monoklonalgamopati denilen özel bir laboratuar bulgusu tespit edilebilir. Gözlenen hastalarda yaygın bir şekilde bağırsaklarda ödem, asit, akciğer ve kalp zarında ve hatta kaslarda sıvı birikip, yaşamı tehdit edici bir tablo oluşturabilir.

TEDAVİSİNDE DÜZENLİ TAKİP ŞART

Kaçış Sendromundaki ani ve hızlı olarak gelişebilen kan basıncı (tansiyon) düşüklüğü yoğun tedavi ve takiple önlenemezse, birden fazla organın çalışması yetersiz hale gelebilir. Bu da hasta için uzun tedavi dönemi hatta ölüm anlamına gelebilir.