İnan, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bazı insanlar yağmuru hisseder,
Diğerleri ise sadece ıslanır.”
Bob Dylan
Gökyüzüne bakmayı seviyorum…
Gündüz de gece de sık sık bakarım.
Gündüz hissettiklerim, duygularım başka.
Gece ise bambaşkadır. Aynı gökyüzünün sonsuzluğu gibidir hayallerimde…
Adeta ayaklarım yeryüzünden kesilir. Kanatlanır gökyüzüne çıkarım.
Tepemizde içimizi ferahlatan masmavi bir örtü…
O sonsuz maviliğin içinde küçük nazlı beyaz bulutlar.
Evrenin dünya dediğimiz küçük gezegeni, güneşle ışıl ışıl. Güzellikleri de çirkinlikleri de bir arada…
Gökyüzünün kapkara bulutlarla kaplı olması, birçoğunun aksine benim içimi karartmaz.
Yağmur yüklü olduğunu bilirim.
Yağmuru da çok severim.
Biraz bekleyince yağacaktır.
Pek şemsiye kullanmam. Sevmiyorum.
Islanmak her zaman iyi gelir bana.
İyi ki de böyle yapmışım bugüne kadar.
Baksanıza artık eskisi kadar yoğun, sık yağmıyor yağmur.
Mevsiminde bile nazlandı çok az yağdı.
Sanki zorunlu olarak, pek isteksiz düşüyordu damlalar toprağa…
Rüzgârı da severim.
Deli poyraz ve lodos hariç,
Nazlı nazlı esenini,
Ağaçlardaki kuşları ürkütüp, korkutmayan,
Ağacın yeni sürgün dallarını kırmadan esen rüzgârı…
“Kar”ı da çok severim.
Böyle diyorum ama korkuyorum da…
Aklıma düştükçe çocukluğumun o diz boyu yağan, yolların karla kaplandığı günleri özlüyorum.
Hem de çok özlüyorum kar yağmasını.
Onu yağarken seyretmek ayrı bir güzel.
Bambaşka duygular verir insana.
Kar yağarken yürümek.
Ayağımla üstüne bastığımda hissettiğim o yumuşaklık… O tarifsiz çıkan ses…
Her yaş için ayrı bir sevinç, ayrı bir güzellik verir kar.
Yağmıyor artık. Yağsa da bırakın kardan adam yapmayı, çocukların kartopu oynamasına bile yetmiyor.
Küstürdük mü karı. Korkum bu.
Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan’ın yazısının tamamı için tıklayın…