Olay Gazetesi Bursa

‘MHP bitecek diyenlerin asıl kendileri bitmiştir’

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "(MHP bitecek) diyenlerin asıl kendileri bitmiştir. MHP'ye vade biçenler miadı dolmuş bitkin ve buruşuk zihniyet sahipleridir." dedi.

MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in vefatının 20. yılı nedeniyle Beştepe’deki anıt mezarında tören düzenlendi. Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan anma törenine, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanı sıra MHP Genel Başkan yardımcıları Celal Adan, Ruhsar Demirel, Mehmet Günal, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, bazı milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkeş’in mezarına, doğum yeri olan Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi Köşkerli köyünden getirilen toprağı serpti, kırmızı-beyaz karanfiller bıraktı ve mezara su döktü.

 

Bahçeli törende yaptığı konuşmada, Türkeş’in, devlet ve siyaset hayatının mümtaz ve müstesna bir yüzü, zamanının kabuklarını kıran, çağına damga vuran, Türk-İslam ülküsünü bayraklaştıran inanmış bir dava insanı olduğunu söyledi.

 

Türkeş’in bıraktığı eşsiz emanetleri koruma ve zafere ulaştırma mücadelesinin azimle süreceğini belirten Bahçeli, üstlenilen emanetlerin kutlu olduğunu dile getirdi.

 

Bahçeli, üstlerindeki sorumluluğun ağır ve tarihi olduğunu kaydederek, “Ülkü şehitlerimizin anıları, yarım kalan hayalleri bizimledir. Taş duvarları medreseye çeviren, her biri gururumuz olan Yusufiyeli arkadaşlarımın hedefleri irademizdir.” dedi.

 

“Bu irade, dirayet bizde vardır”

 

Bahçeli, Türkeş’in devlet bekasının üzerine titrediğini, milli birlik ve kardeşlik ruhuna sadakatle bağlılık gösterdiğini, Türkiye’nin tarihi hak ve çıkarlarını korkusuzca müdafaa ettiğini dile getirerek, “Merhum Türkeş Türkiye Cumhuriyeti’ne ‘evet’ dedi. Biz de bugün ‘evet’ diyoruz, kurucu genel başkanımızın sözünü sahiplenip kararlıca seslendiriyoruz. Bizim gibi görünüp bize saldıran, çelme takan, önümüze taş koyup geleceğimizi ipotek altına almaya kalkan siyasi defoların uyduruk ve uyuşmuş tezlerini çiğniyor önümüze bakıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkeş’e sürekli itiraz edip asılsız ve ahlaksız eleştiri oklarını yöneltenlerin bir kez daha başlarını kaldırsalar da onlara müsamaha gösterilmeyeceğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“1990’lı yıllarda MHP’yi eritip ekarte etmek maksadıyla kuyruğa girenler şimdilerde şanslarını denemek için son defa kuyruğa girseler de onlara müsaade yoktur. Türkeş’siz MHP, MHP’siz Meclis, MHP’siz siyasetin kin ve karanlık gayesi altında Türkiye ve Türk düşmanlarıyla uzun yıllardır kol kola girenlere aman vermemek için Türklüğün bekası son nefesimize kadar müdafaa edilecektir. ‘MHP bitecek’ diyenlerin asıl kendileri bitmiştir. MHP’ye vade biçenler miadı dolmuş bitkin ve buruşuk zihniyet sahipleridir. ‘MHP artık olmayacak’ dedikodusu yayanların asıl kendi ve çevreleri yanıp kül olacaktır. MHP, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliğinin kalpgahı, ana karargahıdır, aksini söylemek doğru ve ahlaki sayılamayacaktır. Millet ‘bitti’ demeden bu dava bitmez, Türklük sönmeden ülkü meşalesi söndürülemez, MHP silinemez. Bitişimizi gözleyenler tükenişlerinin acısıyla peşinen kıvranmaktadır.”

 

Türkeş’in, “MHP’nin Türkiye’nin yaşama iradesi” olduğuna yönelik sözüne değinen Bahçeli, bu iradenin aleyhinde olanların hem MHP’nin hem de Türkiye’nin karşısında olduğunu söyledi. Bahçeli, “Bunlara eyvallahımız dün olmadı, yine olmayacaktır. Bunlarla dişe diş, kıran kırana mücadelemiz dün yapıldı, merak buyrulmasın yine yapılacak ve alayı birden yenilgiye uğratılacaktır. Bu irade, dirayet bizde vardır.” diye konuştu

 

“Biz de kabul etmiyor, elimizin tersiyle itiyoruz”

 

Türkeş’in “…Birliği bozucu, birliğe zarar verici, ikiliğe yol açıcı davranışları hiçbir zaman kabul edemem, tasvip edemem.” sözlerini anımsatan Bahçeli, şu değerlendirmeleri yaptı:

 

“Biz de kabul etmiyor, elimizin tersiyle itiyoruz. ‘Ben ülkücüyüm’ diyen hiçbir vatan ve millet evladı da onay vermiyor, vermeyecek. Partimizin hisarlarında delik açmak için hayırsızlığın koro ve kafilesinde toplanmış küçük bir azınlığa artık ne sabrımız ne de tahammülümüzün kalmadığını merhum liderimizin huzurunda açıklıyorum. O yaşasaydı aynı tepkiyi gösterirdi. O aramızda olsaydı tereddütsüz, tartışmasız, tavizsiz ölçüde bu görüşümüzde olurdu. Bizler, milletimizin birlik ve beraberliği için kavli karar ettik. Kararımızdan da ucunda ölüm dahi olsa dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Bizler şanıyla şerefiyle, şehidiyle şühedasıyla, edep ve erdemiyle tarihe adını kahraman diye yazdırmış milliyetçi ülkücü hareketiz.”