Olay Gazetesi Bursa

Osmanlı padişahı I. Murad vefatının 632. yılında anılıyor

Osmanlı padişahı I. Murad, vefatının 632. yılında anılıyor.

“Hüdavendigar” lakabıyla tanınan I. Murad, babası Orhan Gazi’den edindiği devlet adamlığı tecrübesi, askeri becerisi ve stratejik hamleleriyle, bir devre mührünü vuran Osmanlı’nın topraklarını genişletti.

Rumeli’de fetihler yapan, Türklerin Balkanlar’da hakimiyetini sağlayan Kosova Savaşı ile büyük zafer kazanan I. Murad, 1389’da savaş alanında bir Sırp asker tarafından bıçaklanarak şehit edildi.

Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sezai Sevim, AA muhabirine, aslında Orhan Gazi’den sonra tahta büyük oğul Süleyman Paşa’nın geçmesinin beklendiğini söyledi.

Süleyman Paşa’nın 1357’de bir av partisi sırasında tökezleyen atından düşüp ölmesi üzerine tahta I. Murad’ın geçtiğini anlatan Sevim, “Annesi Nilüfer Hatun. Haziran 1326’da doğduğunu biliyoruz. Tahta 1362’de çıktı. Tam olgunluk dönemi, genç, dinamikliğini kaybetmemiş, yetişmiş, bilgi birikimi ve tecrübesi var. Tahta oturmadan önce, şehzadeyken Rumeli’de Edirne’yi fethetmiştir.” diye konuştu.

Orhan Gazi’nin 1362’de vefat ettiğini belirten Sevim, “Onun oğlunun üzüntüsünden öldüğünü söyleyenler de vardır. Daha sonra I. Murad, tahta oturuyor. Yaklaşık 27 yıllık saltanatı var ve hemen hemen 35-36 sefer içinde, savaşta bulunmuş. Bunların hepsini zaferle neticelendirmiş. Kendisinin 5 oğlu, 2 kızı var.” ifadelerini kullandı.

Rumeli topraklarında en geniş coğrafyayı fetheden Osmanlı sultanının I. Murad olduğunu ifade eden Sevim, “O yüzden Rumeli insanı, en çok I. Murad’ı sever.” dedi.

“Osmanlı sultanları içinde şehit olan tek sultan”

Türklerin Balkanlar’da hakimiyetini sağlayan Kosova Savaşı’na değinen Sevim, şunları anlattı:

“I. Murad, Kosova Savaşı’na giderken hava yağmurlu, toprak çamura dönmüş, öyle bir de fırtına var ki etraf toz dumana karışmış. Savaşın her an olma ihtimali var. Böyle bir ortamda savaş olsa kiminle mücadele edilecek? Göz gözü görmüyor ve savaşta zafer elde etme imkanı zayıflıyor. Öyle olunca I. Murad, gece yalvarıyor, ‘Ya Rabb’im bu, senin son, en güçlü ordundur. Bu ordunun mağlup olmasına müsaade etme. Yarın senin için zafer kazanalım. Zafer Allah’ındır.’ diye dua ediyor. Sabah kalkar, bakar ki her taraf açılmış. Yağmur, fırtına durmuş ve toz duman gitmiş. Savaş neticesinde, Haçlı ordusu gibi büyük ve güçlü orduyu, birçok devletin askerinin bulunduğu ittifak ordusunu Kosova’da yeniyor. I. Murad, savaş meydanındaki durumu incelediği sırada, Sırp askerlerinden biri tarafından bıçaklanıp yaralanır. O bıçak yarası, I. Murad’ın 1389’da şehit olmasına sebep olur. Osmanlı sultanları içinde şehit olan tek sultan I. Murad’dır.”

Sultanın ölüm tarihiyle ilgili 15 Haziran ve 28 Haziran şeklinde iki farklı bilgi olduğunu anlatan Sevim, Osmangazi Belediyesinin Bursa’da düzenlediği anma törenlerinin 28 Haziran’da yapıldığını söyledi.

Sevim, “I. Murad, hem Anadolu topraklarında hem de Rumeli’de Osmanlı’yı geniş coğrafyalara ulaştırmış, Rumeli’de kalıcı sınırlar oluşturmuştur. Rumeli’de fethettiği topraklardaki yerleşim birimlerinde imar faaliyetleri sürdürmüştür. Okullar, çeşmeler, hamamlar, aşevleri yaptırmıştır.” diye konuştu.

I. Murad’ın vakıflar yaptığını, Bursa’nın imarına önemli katkılar sağladığını ifade eden Sevim, şunları kaydetti:

“Bursa’ya Bey Sarayı’nı yaptırmıştır. I. Murad’ın meşhur lakabı ‘Hüdavendigar’, diğer lakabı da ‘Bey’dir. Bey Sarayı’nın hemen karşısına cami yaptırdı. O camiye I. Murad’ın şehit olması sebebiyle ‘Şahadet Camisi’ ismi verildi. Bursa’nın şehir içindeki yapısını ekonomik açılıma müsait olacak şekilde şehir dışına taşıdı. Şehre gelen tüm malların tartıldığı, kalite kontrolünün yapıldığı, vergilendirildiği, mühürlendiği, dükkanların, çarşı esnafının ham madde ihtiyacının temin edildiği Kapan Han’ı inşa ettirdi. I. Murad, Bursa’ya ana omurga binaları inşa ettiren sultandır.”

Sevim, I. Murad’ın şehit edildiği yerin Kosova’da Priştine’ye yakın olduğunu anlatarak, “Vasiyeti, Bursa’ya gelmektir. Defnedildikten sonra cenazesi koruma altına alınır ve Bursa’ya getirilip defnedilir. Sandukanın altındaki toprakta gömülüdür.” dedi.

I. Murad’ın orta boylu, yuvarlak yüzlü, hayırsever, adil, ömrünü gazaya sarf etmiş bir hükümdar olarak bilindiğine dikkati çeken Sevim, Bizans kaynaklarında ise az konuşan, konuştuğunda güzel konuşan, yorulmak bilmeyen, Hristiyanlara karşı merhametli, düşmanlarına karşı daima başarılı bir sultan olarak anıldığını sözlerine ekledi.

AA