Olay Gazetesi Bursa

‘SUT değişikliği nöroloji hastalarını zor durumda bırakacak’

Türk Nöroloji Derneği, Sağlık Uygulama Tebliğindeki (SUT) nöroloji branşına yönelik değişikliklerin, kronik nörolojik hastalığı olanların tedavi ve takiplerinde güçlük yaratacağını, nöroloji hastalarını zor durumda bırakacağını belirtti.

Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişikliklerin nöroloji hastalarını zor durumda bırakacağına vurgu yapan Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada; yeni düzenleme ile Demans / Davranş nörolojisi ve hareket bozukluğu hastalarının  temel bazı ilaçlarında değişiklikler yapıldığını hatırlattı.

Açıklamada; bazı antidepresan ilaçların nöroloji uzmanlarınca da reçete edilebileceği, ancak altı aydan uzun tedavi gerektiren durumlarda psikiyatri uzmanlarınca raporlanması gerektiği aksi halde kurumca ilaç bedellerinin ödenmeyeceği, yanı sıra bazı ilaçların da psikiyatri uzmanı tarafından reçete edilmesi durumunda bedellerinin kurumca karşılanacağı belirtildi.

Bu süreçlerin hasta-hekim, hekim-hekim ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini, hastaların tedavi ve takibinin aksayabileceğine vurgu yapan dernek açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Yeni uygulama antidepresan tedavinin devamını her koşulda psikiyatrist reçetesine mecbur kılmaktadır. Bu hastanın psikiyatristten randevu alması, hastalığını anlatması ve yeni bir bilim dalındaki hekimin ayırıcı tanısına yeniden girmesi ve psikiyatrist uygun görürse ilaçlarına devam etmesi demektir. Bu durum psikiyatri kliniklerinde gereksiz iş yükü artışına neden olacak, davranış ve hareket bozukluklarının tedavisi konusunda eğitim almamış olan psikiyatri doktorlarının kendi koymadıkları bir tanı için sorumluluk altına girmelerine sebep olacaktır. Ek olarak günlük pratikte hastaların psikiyatriste ulaşması güç olacağı için, hastaların gerekli tedaviye ulaşması engellenmiş olacaktır.

“TANI, TEDAVİ VE HASTA TAKİBİNDE CİDDİ AKSAMALAR OLACAKTIR”

Diğer en önemli bir konu çalışma barışının bozulacağı yönündedir. Geçmişteki nöropsikiyatri anlayışı ve disiplinler arası iletişim tek bir bölüm lehine ve diğerinin aleyhine bozulacak olup, hastaların tanıları, tanı sonrası takipleri, daha ilerleyen dönemde hastalıklar ile ilgili çalışma yayın ve bilimsel katkı boyutunda da ciddi aksamalar olacaktır. Dileğimiz bu çok büyük yanlıştan biran önce dönülerek birlikte çalışma barışını bozmamak, hasta tanı ve takiplerini evrensel bilim ölçeklerinde devam etmek, hasta ve hasta yakınlarını mağdur etmemek olmalıdır.”