Olay Gazetesi Bursa

Tek isteği gazilik unvanı

Kuzey Irak'ta terör örgütüne yönelik operasyonda yaralanan Bülent Arabacı'ya, tamamen iyileştiği için gazilik unvanı verilmedi.

Çocuklarına bırakacağı en önemli mirasın ‘gazilik’ unvanı olacağını düşünen Arabacı, bu unvan için 20 yıldır mücadele ediyor. 

Bülent Arabacı, 1998 yılında asteğmen olarak vatani görevini icra ederken, terör örgütüne yönelik Kuzey Irak’ta düzenlenen operasyona katıldı. Çatışma sırasında şehit düşen arkadaşını almak için çaba gösteren Arabacı, sol bacağına isabet eden kurşunla kendisi de yaralandı.

Daha sonra helikopterle çatışma bölgesinden alınarak askeri hastaneye kaldırıldı. Buradaki tedavi sürecinde eski sağlığına kavuşan Arabacı için, ilgili resmi kuruluşlar engellilik oranının gazilik unvanı almak için yeterli olmadığı görüşüyle rapor hazırladı.

Bu durum karşısında büyük bir şok yaşayan Bülent Arabacı, kendisi gibi aynı durumda olan kişilerle birlikte gazilik unvanı mücadelesi başlattı. Hatta 2015 yılında kurulan ‘Malul Sayılmayan Gaziler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ çatısı altında bu mücadelesine devam eden Arabacı, “Tek amacım çocuklarıma ‘gazilik’ unvanını miras bırakmak.  Ben vatanım için gözlerimi kırpmadan ölmeye hazırım” dedi. 

Yaşayanlar bilir

1997-1998 yıllarının terörün hat safhada olduğu zamanlar olduğunu hatırlatan Bülent Arabacı,  şunları söyledi: “Yaşadıklarımızı ne kadar anlatsak da bunları sadece yaşayanlar biliyor. Terhisime 12 gün kala Kuzey Irak’ta çatışma çıktı. Makineli tüfekçim Akın Taşın orada şehit düştü. Birçok arkadaşım da yaralandı.

Bende şehidimi arkamda bırakmamak adına onu almaya gittiğimde vuruldum. 7 ay boyunca tedavi gördüm. Bir miktar tazminat aldım ve terhis edildim. Bana başka bir hakkımın olmadığı söylendi.

Vücutlarımızda bu yaşananlardan kalan kurşun ve şarapnel parçaları hala varken geçen 15-20 yıllık süreye rağmen her uyandığımızda onları hatırladığımızda sevdiklerimiz üzülmesin diye içimize attık. Tek bir soru var aklımızda bu psikoloji ile ayakta kalmaya çalışan bizler Gazi miyiz?”