Taha TÜTÜNCÜ
Bursa’nın 12 ilçesinde TOKİ eliyle hayata geçirilecek depreme dayanıklı konut projelerinden biri olan Kestel Seymen Mahallesi’ndeki 712 konutluk proje, tartışma yarattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından askıya çıkarılan imar planı değişikliklerine Jeoloji Mühendisleri Odası itiraz etti.
“DOĞRUDAN AKTİF FAY HATTI ÜZERİNDE”
Oda, yaklaşık 204 bin metrekarelik proje sahasının, Kayapa-Yenişehir Fayı üzerinde bulunduğunu ve zeminin sıvılaşmaya yatkın alüvyon birimlerden oluştuğunu açıkladı. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, düzenlenen basın açıklamasında raporlarda gerçeklerin gizlendiğini öne sürdü. Yıldız, “Plan açıklama raporlarında bölgenin deprem tehlikesi kasıtlı ya da sehven düşük gösterilmiştir. Oysa söz konusu alan, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun güney kolu üzerinde, doğrudan aktif fay hattı üzerindedir. Zeminin büyük bir kısmı da sıvılaşmaya yatkındır” dedi.
“RAPORLAR KOPYALA-YAPIŞTIR YAPILMIŞ”
Mehmet Yıldız, plan açıklama raporlarının bilimsel verilere dayanmadığını ifade ederek, “1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişiklik raporlarında yer alan deprem bölgesi değerlendirmeleri gerçeği yansıtmıyor. Türkiye Diri Fay Haritası dikkate alınmamış, bilimsel makaleler göz ardı edilmiş. Üstelik aynı ifadeler raporlar arasında kopyala-yapıştır yöntemiyle tekrar edilmiş” sözleriyle tepki gösterdi.
“BULGULAR YOK SAYILDI”
Bölgeye dair daha önce birçok bilimsel çalışma ve resmi çalıştay düzenlendiğini hatırlatan Yıldız, “Bursa Valiliği, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yapılan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), Deprem Zararlarının Azaltılması Ortak Akıl Çalıştayı ve JICA iş birliğiyle yürütülen Deprem Riskini Azaltma Projesi’nde bu fay açıkça ortaya konmuştur. Ancak plan raporlarında bu bulgular yok sayılmıştır” ifadelerini kullandı.
“PLAN DEĞİŞİKLİĞİ İPTAL EDİLMELİ”
Mehmet Yıldız, konut ihtiyacının önemli olduğunu ancak bunun deprem gerçeği görmezden gelinerek yapılamayacağını vurgulayarak, “Deprem tehlikesini gizleyen raporlar, gerçeğe aykırıdır. Söz konusu plan değişikliğinin iptal edilmesi gerekiyor. Bölge için uluslararası standartlarda paleosismolojik araştırmalar yapılmadan, sahaya özgü jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etütleri tamamlanmadan hiçbir yapılaşmaya gidilmemelidir. Aksi halde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalırız” dedi.
Jeoloji Mühendisleri Odası, tüm yetkili kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak “Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili bakanlıkların ve yerel yönetimlerin sorumluluk alması gerekir. Halkın can ve mal güvenliği için bu plan değişikliği iptal edilmelidir” açıklamasında bulundu.