Olay Gazetesi Bursa

‘Türkiye ile ilişkilerimiz kusursuz’

Karadağ Meclis Başkanı Brajovic, "Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Hem siyasi hem de ekonomik açıdan Türkiye ile kusursuz ilişkimiz var" dedi.

Karadağ Meclis Başkanı İvan Brajovic, Türkiye-Karadağ ilişkileri hakkında, “Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Hem siyasi hem de ekonomik açıdan Türkiye ile kusursuz bir ilişkimiz var.” dedi.

Brajovic, AA muhabirine, Karadağ’ın NATO üyeliğini ve Türkiye-Karadağ ilişkilerini değerlendirdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) on yıldır faaliyet gösterdiği Karadağ’da önemli projeleri hayata geçirdiğine işaret eden Brajovic, TİKA başta olmak üzere Karadağ’daki Türk kurumlarının varlığının ve faaliyetlerinin kendileri için son derece önemli olduğunu vurguladı.

Brajovic, TİKA’nın Karadağ’da 150’den fazla proje gerçekleştirdiğini anımsatarak, “Halen 20 projenin gerçekleştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Sağlık, eğitim ve kültür alanlarında yapılan yatırımlar ülkemiz için çok değerli. Bunu anlatmaya kelimeler yetmez.” dedi.

Türkiye ile Karadağ’ın iyi ilişkilere sahip olduğunu dile getiren Brajovic, “Hem siyasi hem de ekonomik açıdan Türkiye ile kusursuz bir ilişkimiz var.” ifadelerini kullandı.

“NATO üyeliğiyle kendini güvenceye aldı”

İvan Brajovic, Karadağ’ın 5 Haziran’da NATO’nun 29. üyesi olarak ittifaka resmen dahil olduğunu hatırlatarak, “Karadağ, NATO üyeliğiyle güvenlik, istikrar ve egemenlik konularında kendini güvence altına aldı.” diye konuştu.

Karadağ’ın NATO üyeliğinin aynı zamanda Batı Balkanlar için de önemli olduğunu belirten Brajovic, NATO üyeliğini hedefleyen bölge ülkeleri için iyi bir rehber olduklarını söyledi.

“Karadağ’daki siyasi durum stabil”

Ülkede Ekim 2016’da gerçekleştirilen olaylı genel seçimin ardından yaşananlara ve muhalif partilerin hala meclis çalışmalarına katılmamasına da değinen Brajovic, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karadağ’daki siyasi durum şu an için stabil. Seçimden hemen sonra muhalafet partileri, azınlık partilerini kendi tarafına çekerek hükümet kurmak istedi. Bunu başarsalardı son derece demokratik bir yöntem olurdu ancak azınlık partileri, oyların çoğunluğunu alan tarafı destekledi ve muhalefet de boykota başladı. Meclis çalışmalarını boykot eden muhalefet, bireysel ayrıcalıklardan ise vazgeçmiyor.”